|   | 
  • BU ÇOCUKLAR ?ÖLSÜN? İSTİYORLAR

     Gezi parkı gösterilerinin başladığı günden bu yana birkaç gencimiz çeşitli sebeplerden dolayı yaşamını yitirdi. 

    Peşinen belirtmek gerekir ki; sebep her ne olursa olsun, hangi görüşü savunuyorsa savunsun insanın ölümüne sevinmek veya ?hak ettiler, onlarda bu tür eylemlere kalkışmasalardı? tarzında yaklaşımlarda bulunmak, insanı bir tavırla bağdaşmaz.
     Zira sosyal medyada, bu ölümleri ?farklı amaçlara alet etmek isteyenler? bulunduğu gibi, ?oh olsun? tarzında yaklaşanlara da tanıklık ediyoruz. Bu her iki tutum da hastalıklı ruh halinin yansıması olarak görülmelidir.
    Bir kere gençleri bu noktaya getiren sebep ve kişileri iyi irdeleyip, bundan sonra aynı acı olayların yaşanmaması için neler yapılması gerektiğini ciddi bir biçimde tartışmamız gerekiyor.
    İlk başta, birilerinin iddia ettiği gibi ?bu gençleri güvenlik güçleri mi öldürüyor yoksa bazı kesimler bu gençlerin ölmesini mi istiyor?? sorusunu da sorarak?
    Şu bir gerçek ki en başından beri bazı terör örgütleri ve illegal yapılanmalar, ?hükümeti devirmek için? gençleri kışkırtarak, ?sudan bahanelerle? sokağa dökmeyi başarıyor. Adeta ?beyinlerini yıkamışçasına? sanal amaçlar uğruna Devletle, polisle çatıştırıyor.
    Dün merkez medyada bazı gazete ve televizyonlar, bu acı olayı ?demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren bir genç daha yaşamını yitirdi? şeklinde haberleştirdiler. Tıpkı bundan önceki ölüm olaylarında olduğu gibi?
    CHP ve BDP, daha ölüm nedeni açıklanmadan, ?devlet özgürlük isteyen bir genci daha öldürdü? diyerek eylem çağrısı yaptılar.
    Ne yazık ki bazı insanlarımız da alenen provokatörlük yapan bu kesimlere inanıyor ve onların emellerine hizmet etmekten geri durmuyorlar.
    Bu siyasi partiler, bazı sivil toplum kuruluşları ve marjinal örgütler, yalanlar üzerine bir dünya kurarak, insanları buna inandırıyor ve ?ölüme gönderiyor.?
    ?Daha çok insan ölsün ki bunu kullanalım ve Hükümeti düşürmeye zemin hazırlayalım? mantığıyla hareket ediyorlar. Gencecik insanlar, hayatlarının baharında ölmüş, sakat kalmış, hapse girmiş, bunların umurunda bile değil.
    Türk demokrasisinin işleyişinde nasıl bir sorun var?
    İnsan hak ve hürriyetlerinde ne tür kısıtlamalar var?
    Sokağa çıkıp, kırıp dökenlerin hangi yaşam tarzına ne tür müdahaleler yapılmış?
    Bu konuyla ilgili bir tek somut örnek gösterin, dendiğinde söyleyecek bir tek şey bulamıyorlar.
    Ama yine de her türlü aymazlığı yapmaktan geri durmuyorlar.
    Gerçekten de şöyle durup düşünün? Sokağa çıkıp, her gün eylem yapan ve etrafı yakıp yıkan bu insanlar ne tür bir zulme maruz kalmışlar?
    Başörtülerinden dolayı devlet dairesinden kovulup, üniversitelerde eğitim hakları mı ellerinden alınmış?
    İnançlarından dolayı sakal bıraktıkları için askeri tesislere mi alınmamışlar?
    Dindar oldukları için fişlenip, ordudan mı atılmışlar?
    Başörtülü oldukları için avukatlık yapma hakları mı ellerinden alınmış?
    İçki içmedikleri için fişlenip, irticacı diye memuriyetten mi atılmış?

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.