İnsanlar;hayatı paylaşmak için adım attıkları;kararlarını imza ile sonlandırıyor?yeni umutlar içinde, atılan imzalar kısa bir süre sonra boşanma,dilekçelerine taşınıyor.Boşanmaların,ardından evlilik kurumunun olumsuzlukları ile insanlar geri adım atıyorlar,aslında etki altında kalıyorlar istisnalar kaideyi bozmaz ancak;evlenmek için korkuyorlar?oysa ki;her üç evlilikte,iki çift mutlu bir hayatı paylaşmaktadır.
Tanımadan ve küçük yaşta yapılan evlilikler,boşanmalara neden olmaktadır,yapılan araştırmalara göre ilk altı ay içinde ayrılık kararı alınıyor,uzun yıllar beraber olan çiftler evlendikten sonra bu birlikteliğin olmayacağı kararı ile ayrılıyorlar?artık benim himayemde veya sen benimsin,düşünceleri ile çatışma başlıyor.Kadınların iş hayatında olmaları,bu oranı etkilemektedir,ben sana katlanamam zaten ayaklarımın üzerinde duruyorum?düşüncesiyle en hafif meltemlerde,dahi fırtınalar koparacak kadar çözüm için değil,sorunu sorunlarla noktalamak için emek veriyorlar.Sevginin ve güvenin olduğu ikili ilişkilerde,her ne yaşanırsa yaşansın,üstesinden gelinmeyecek,hiçbir konu yoktur.
Hayatınımızı paylaştığımız eşimizi;yakın ve çok değerli bir arkadaşımız gibi düşünelim ve onu bir kişi olarak sevmeyi deneyelim.Evlilik kurumunu;uzun vadeli bir sözleşme dahilinde,hayal ettiğimiz bütün güzellikleri yaşayacağımıza inanalım;kutsal olduğuna ve manevi değerlerin gücü ile sahiplenelim,ilk önce eşimize saygı gösterelim ki;sevginin temelini sağlamlaştıralım.Eşimizin düşüncelerine hedeflerine saygı ile yaklaşalım ve sevgimizin ifadesi olan eşimizin değişik davranışlar sergileyebileceğini kabul edelim ve gelecek yılları beraber karşılayacağımıza inanalım.
Her ailede kriz dönemleri az veya çok yaşanır;olumlu bir tutumla uzlaşma noktasında duralım,kim öfkeliyse diğeri kesinlikle susmalı,karşılıklı hissettiğimiz mutlu anlarımızı paylaşalım,memnuniyetimiz yenilikler için yatırım olacaktır.
Evliliğimiz bir yolculuk,ayrılık olacağını düşünüyorsak boşanma gerçekleşir;beraber mutlu olmak için başarılı olmayı düşünüyorsak;Yüce Yaradan zaten ayırmaz ve bir ömür romanları gerçek olarak, yaşayabiliriz.Yarın için hiçbir şeyin garantisi yok,sağlam bir evlilik onunda garantisi yok,kimse ayrılmak için evlenmez ancak;çiftlerin niyetlerinde beraber yaşlanmak varsa;ne yağmur, ne kar ,nede fırtına yuvamıza zarar verir, sadece;çiftleri daha güçlü birbirine bağlar,yaşananların ardından mutluluk formülleri gelişir ve aradaki mesafe,kapanmaya başlar.
İlk ve son olsun evlilik kararımız,çünkü;ardından yaşanan her şey anlamını kaybediyor,her ne kadar kolay gibi görünüyor olsa da;çocukların ruh sağlıkları hayatları boyunca yönlerini bulamıyor.Bencil duygularımızla değil;evlatlarımızın duygularını da göz önünde bulunduralım.
Hayatın en güzel ve önemli zaman dilimidir,evlilik olması gerektiği için değil,doğru zamanda doğru insan olduğuna inandığımız,gözümüzden çok gönlümüzün evet dediği kişi ile bu yola çıkalım.Değer vermek değerli olanların özellikleridir? çünkü ;anlamını bilmediğiniz davranışı sergileyemezsiniz.
Mutluluk;sadece,bir kelimede saklı,kendimize inanmadan,karşımızdaki kişiye güvenmeden,heves için evlenmeyelim,hiç kimsenin ;kimseye hayal kırıklıkları yaşatmaya,hakkı yok?
Düşüncelerimiz duygularımızı onayladığı zaman,ömrümün sonuna,son nefesime kadar;varlıkta ve yoklukta,hastalıkta ve sağlıkta ??evet??görsellik için atılan imza hükümsüzdür? asıl olan;kalbimizde dokunulması mümkün olmayan, imzadır?evli olanların mutluluğu daim olsun;evlenmek isteyenler için sevgimizle; denizde bir damla olalım;tutmak için değil;bırakmamak için beklediğiniz el sizinle olsun?
