|   | 
  • Cevahir Kadri

    Dergi Seçkileri ve Şiir Yıllıkları

    Ağaç dikmek ne güzeldir. Bu güzelliğe, “Güzeller Güzeli”nin lâl ü güher sözleri de dahil edilince güzellik daha da yoğun bir hâl alır. Evet, ağaç dikmek güzeldir; diktikten sonra büyük bir merak ve heyecanla bakımını yapıp o ağaçtan, meyveler vermesini beklemek de öyle.

    Dikilen ağacın boy sürmesini, dallanıp filizlenmesini, çiçeklenmesini, meyveye durmasını ve ilk meyvesini vermesini gözlemedeki heyecan -abartılı bulanlar olacaktır- insanın ilk anne, baba olma duygu ve heyecanı ile özdeştir. Çiçek yetiştirmek de merak, heyecan ve güzellik bakımından ağaç yetiştirmek gibidir. Gerek bahçede gerek saksıda; dikilen çiçeğin bakımını yaptıktan, suyunu, gıdasını verdikten sonra, tohumundan ekme ise topraktan, onun başını çıkarması, bir nevi dünyaya merhaba demesi; fide/fidan olarak dikilmişse ilk yapraklarını filiz filiz filizlenip salması aynı derecede merak ve heyecan vericidir. Bir de toprağın (insan) toprakla buluşması vardır ki birbirine hasret iki canın vuslatı gibidir bu.

    Sanat fidanlığı dergiler

    "Dergiler, hür tefekkürün kalesidir." der Cemil Meriç. Tefekkür nedir, düşünmedir. Yani ki dergiler özgür düşüncenin varlığını devam ettirme adına sığındıkları muhkem yapılardır.

    Dergiler, özgür düşüncenin meşcereliği olduğu gibi edebî ürünlerin de fidanlığıdır. Evet, dergiler; yazar ve şairlerin bilgi, birikim, his ve hayallerinin yoğrulmasıyla zihinlerinde oluşturdukları düşüncelerini bir metin hâline dönüştürmelerinden sonra o metinlerin dergiler aracılığıyla okurlarla buluşması, kalem sahibine, okurdan gelen can suyu bir destekle yeni yeni fidanların yeşermesine, yeşeren fidanların boy verip filizlenmesine, çiçeklenerek meyvelenmesine vesiledir.

    Edebiyatımızda tezkireler ve cönkler, yazar ve şairlerin hayatları, sanatları ve eserleri hakkında bilgilerinyer aldığı eserlerdir. Bunların vazifesini Tanzimat’la birlikte gazete ve dergiler devralmıştır.

    Farklı birçok anlama sahip bir kelime olan tezkire, edebi anlamda “belli bir meslekteki tanınmış kimselerin, bilhassa şairlerin hayatlarından, eserlerinden söz eden kitap” demektir. (Kubbealtı Sözlük)

    Tezkireler, edebiyatımızda 15.yy’dan beri var olan bir türdür ve ilk örnekleri Türkistan sahasında Ali Şir Nevai, Cami ve Devletşah tarafından yazılmıştır. Anadolu sahasında ise Sehi Bey, Latifî ve Âşık Çelebi tarafından yazılan tezkirelerin son örnekleri yirminci yüzyılda verilmiştir.

    Aslı Malayca “cong”, Farsça “cung” olan cönk, “dibi düz yelkenli gemi” demektir. Edebiyat terimi olarak “boyu eninden uzun olup uzunlamasına açılan yazma halk şiiri mecmuası” olarak tanımlanmasına Orhan Şaik Gökyay itiraz eder. Ona göre, bu mecmualarda başka konularda ve türde eserler de yer aldığından böyle nitelenmesi yanlıştır.

    Tekire ve cönkler edebiyat sahasındaki işlevlerinin bir kısmını, -kanaatimizce- yirminci yüzyılda, antoloji adı verilen seçkilere ve şiir yıllıklarına bırakmıştır. Güldestede denilen seçkiler; hazırlayanın alan bilgisi, düşünce yapısı, şiire bakışı, şiir zevki ve anlayışı doğrultusunda veya bir tema etrafında farklı isimlere ait eserlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulur.

    Seçkiler

    Edebiyat sahasında güldeste, antoloji ve seçki kelimeleri ile ifade edilen bu tür, son yıllarda, biraz nitelik değiştirerek şiiri yıllıkları, edebiyat yıllıkları; şiir defterleri ve edebiyat defterleri adıyla da okurun karşısına çıktı.

    Antoloji veya seçki başlığı altında ortaya konan eserlerin tarihsel, tematik veya kaynaksalniteliklerle hazırlanmışolduğunu görürüz. Kaynaksal nitelikteki seçkilerde öncülüğü Erken Cumhuriyet Dönemi’nde yayın hayatına başlayıp uzun soluklu olarak varlığını devam ettiren Varlık dergisi yapmıştır. Dergide yayımlanmış şiirler, derginin şiir anlayışı ve şairleri hakkında okura bilgi ve fikir veren Varlık Şiirleri Antolojisi farklı yıllarda, farklı kişiler tarafından hazırlanmıştır. Bu vesileyle, dergilerin eski sayılarını temin etme imkânı söz konusu olmadığından eserler ve isimler dergilerin sayfalarında kalmaksızın gelecek nesiller tarafından da okunmuş, bilinmiş olur.

    Dil, kültür, edebiyat dergileri

    Dergilerin hepsinin adını vermek isterdim. Ancak bu, yazının uzamasına sebep olacağı için 1923 sonrası yayın hayatına giren, fikri hayatımıza etki eden belli başlı olanlarının isimlerini vermekle yetineceğim. Verdiğim isimlere yerel dergiler ve seksen sonrası yayımlanan birçok tanınmış dergi dahil değildir.

    Cumhuriyet Dönemi’nde dünden bugüne yayınlanmış belli başlı kültür ve edebiyat dergileri arasında Varlık, Türk Dili, Kültür Haftası, Ağaç, Çınaraltı, Büyük Doğu, Orkun, Markopaşa, Hisar, Yaprak, Pazar Postası, Mavi, Papirüs, A Dergisi, Aile, Akbaba, Ataç, Dergâh, Diriliş, Kadro, Mavera, Resimli Ay, Türk Edebiyatı, Yeni Dergi, Edebiyat, Ülkü, Şadırvan, Töre, Hareket ve Türk Yurdudergileri sayılabilir.

    Adını verdiğim dergilerin bazıları kültür-düşünce, bazıları şiir-edebiyat, bazıları dil-eleştiri ağırlıklı olarak hizmet vermişlerdir. Bunların içinden edebiyat ve özelinde de şiirle daha çok hemhal olanlarını dikkat nazarlarımızla ele aldığımızda şiir seçkisi yayınlayan dergi sayısı ben diyeyim bir, siz deyin iki. Bu konuda öncü dergi Varlık’tır. Diğer dergilerin hazırladıkları şiir yıllıkları gibi Varlık Şiirleri Antolojisi/Seçkisi gerçekten önemli bir kaynaktır.

    Varlık dergisinden sonra bu tür çalışmaların odağında, seksen sonrası dergilerden Edebiyat Ortamı dergisi vardır ve bu konudaki çabaları, çalışmaları takdire şayandır. Edebiyat Ortamı için Mustafa Aydoğan’ın hazırlayıp ortaya koyduğu Şiir Yıllığı, o yıla ait bütün dergilerin taranması neticesinde “en güzel”, “en nitelikli” şiirlerinden oluşan “kaymak” tadında bir eserdir söz konusu olan. Şiir okurları bu çalışmadan ziyadesiyle istifade etmektedir. Bir diğer çalışma da E Edebiyat dergisinin yayınları arasında yer alan ve Hasan Öztoprak, Halil Gökhan ve Buket Cengiz tarafından hazırlanan E Şiir 2000E Şiir 2002 vardır ki o da nitelikli çalışmalardandır.

    Şiir yıllıkları

    Tam bir şiir yıllığı olmasa da bir yıla ait şiirler derlenerek hazırlandığı için çalışma, bu başlık altında toplanmış: 1966 Yılı Şairler Antolojisi. Nuri Kırcıoğlu ve İdris Dinçer tarafından hazırlanan eser, Kırcıoğlu Yayınları arasında, 1966 yılında İstanbul’da basılmış. Kitap, Nuri Kırcıoğlu’nun Önsöz’ü ve Yahya Kemal, Faruk Nafiz, Behçet Kemal, Yaşar Nabi ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan birer şiirlebaşlıyor. Kitapta, 204 şairin en güzel şiirlerinin yanı sıra hayatları hakkında kısaca bilgilere yer veriliyor. Eserde yer alan şairlerden; adını bugüne kadar taşımış olanlar da var, taşıma imkânı bulamamış olanlar da. Şiirlerin dergilerde yer alıp almadığı belli değil. İhtimal ki, iletişim neticesinde şairlerden hayatları hakkında kısa bilgi ve birkaç şiirini göndermesi şairlerden istenmiş ve bunun sonucunda böyle bir eser meydana getirilmiş. Bu, şiirlerin altında dergi isimlerine yer verilmemiş olması bunu gösterir.

    Son yirmi yılın şiir dünyasında yapılan şiir derme çalışmalarına öncülük eden bir başka isim: Şeref Bilsel. Bilsel; Şiir Defteri, Şiir ve Hayat 2005-2013 adını verdiği göz doldurucu çalışmalarla okurun şiirle ve şairlerle buluşmasını sağlamıştır. Benzer çalışmaları Mustafa Fırat da Şair Dağın Doruğunda, Şiir Seçkisi 2015 gibi isimlerle yapmıştır.

    Şiiri şahlandırmak için

    Yazıda üzerinde durmak istediğim bir başka husus, merhum Ahmet Kabaklı Hoca’nın öncülüğünde ve sahipliğinde çıkan Türk Edebiyatı gibi yarım asra yakındır edebiyatımıza hizmet vermiş, güzide bir derginin yıllar içerisinde derginin sayfaları arasında yer almış şiirlerden Türk Edebiyatı Şiirleri Seçkisi/Antolojisi adı altında bir esere imza atmamış olması. Bunu neden yapmazlar, bir türlü anlamış değilim. Bu, aynı zamanda derginin kurumsallaşmış olduğunu da göstermez mi? Hatta bu iş sadece şiir türü ile sınırlı kalmamalı, nesir türlerinden de seçkiler oluşturulmalıdır. Benzer bir çalışmayı, yayın hayatı on yılı aşkın bir zaman devam eden, etmekte olan Hece gibi dergiler de yapmalıdır. Yapmalılar ki insana en yakın bir edebî tür olan şiir, kanatlansın, şaha kalksın. Kanatlanıp şaha kalkanlar tanınsın ve bilinsin!..

    Adına ne dersek diyelim, yayımlanmış şiirlerden seçmeler yapılarak oluşturulan bu nadide eserler her zaman hazırlanarak okurun istifadesine sunulmalıdır.
                                       
    Her şeyde nitelik önemli.Nitelikli şiir tadında bir hayat diliyorum. Sevgi, barış, dostluk, kardeşlik yükselsin; düşmanlıklar son bulsun! Değmez bir kuru kavga ve niza, üç günlük dünyaya!..


    Hakikat Çiçekleri

    “Vatan muhabbeti hakkında yazılan neşîdeler, minber-i hikmetin en büyük birer hutbe-i kıymettârıdır.”

    (Vatan sevgisi hakkında yazılan şiirler, en hikmetli şeylerin konuşulduğu makamın en büyük ve kıymetli sözleridir.)

    Ali Emirî Efendi

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.