|   | 
  • Hakan Çitmen

    Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak! TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

    Ortalık yangın yeri. Virüs salgını piyasayı perişan etti. İşin ciddiyeti başımıza gelince anlaşıldı.

                Türkiye tedbir için ekonomi paketi açıklasa da, piyasayı memnun etmeye yetmedi. Her şey bir tarafa bu şimdiye kadarki gördüğümüz ne bir reel kriz ne de bir finans krizi olarak gelmedi. Bu başlı başına bir sağlık krizi olarak geldi.

                “Olmuş ile ölmüşün çaresi yok” derler. Ama olacakların çaresi vardı, geç kaldınız. Bu noktaya geleceğimiz gün gibi ortadaydı. Rüzgar ektiniz, Fırtına biçeceksiniz. Çünkü, Ekonomi de hasar çok büyük.

                Dünyayı saran virüs, likidite krizini ortaya çıkardı. İyi günlerde dağ gibi parayı üretime, yatırıma ve istihdama harcanmadı. İsraf ve gösterişe heba edildi. Zor durumdaki halk için, bir şey kaldı mı?

                Türkiye kabuğuna çekildi. Kaldık biz bize, baş başa. Ekonomi politikalarının işlevsizliği gün gibi ortaya çıktı. Bu ekonomiye güven kaybettirdi. Zaten piyasalar ürkekti. Tedirginlik had safhadaydı. Para piyasadan iyice çekildi, hem de en lazım olduğu anda.

                DALGA DALGA BÜYÜDÜ! DAHA DA BÜYÜYECEK!

                Çin’de başlayan sıkıntı ile birlikte önce, arz darlığı ile, talepte azalma ile güvensizlik patlamasını da sayarsak 3 büyük şok yaşandı. İhracat düştü, ithalat düştü. İşsizlik arttı. İstihdam azaldı. Turizm bitti. Rezervasyonlar iptal. Para gelecek, para getirecek bir şey kalmadı. Borç almak bile daha zor artık. Kimse de para yok. Para olsa da güven vermeyen yere borçta vermez. Devletler kendi sıkıntılarını çözmek için kendi derdine düşmüş.

                “NAKİT PARA EN BÜYÜK GÜVENCE, EN BÜYÜK KURTARICI!”

                Ekonomi de, düşmeyen değer kaybetmeyen bir şey yok. Dolarsa krallığını ilan etti, dönemin en çok kazananı oldu.

               Piyasalarda nakit parasızlıktan çark zor dönüyor. Krediler de büyüdü, Kredi kartlarının limitleri sonuna kadar doldu mu? Doldu.  Herkes ellerlinde yatırım olarak ne tutuyorsa sattı. Finans piyasalarında en güvenli liman altın bile, satış yedi, alaşağı oldu. Kriz dönemlerinde herkesimden insanları rahatlatacak tek bir şey var sıcak para. Para vücuttaki kan gibi. Yeterli miktarda olması ısıtır. Kansızlık yani parasızlık üşütür.

                Görüyoruz ki, para bitmiş. 100 Milyar TL karşılığında değeri olan, bir paket yangını söndürmeye yetmeyecek. Vergileri erteledik, harcamaları artırıyoruz. Destek vermedik, alınacak borçları erteledik. Çare mi değil tabi ki. Oluk oluk para lazım ki kor ateş sönsün. Yoksa finansal çöküş kaçınılmaz. Borçların yeniden çevrilmesi çok zor.

                 Nakit paranız yoksa, bu savaşı en baştan kaybettik. Mücadele, teslimiyete dönüşür. Ekonomik durgunluk yerini, tükenmişliğe bırakır.

                 “Daha en kötüsünü görmedik. Kötü günler geride kalmadı. Önümüzde bekliyor.”  Gerek olduğunda yeni bir paket ve nakit ihtiyacı doğarsa ki doğacak!!! Kaynağı nasıl bulacaksınız? Bu tehlikenin de farkında mısınız?

                Merkez bankasında zor günler için ayrılan İhtiyat akçesi (Kefen Parası) ve Bankanın karı kullanıldı. En kötüsü bize bakan tarafı, Merkez Bankası’nda döviz rezervi diplerde. Krize maalesef “Hazırlıksız yakalandık!”                      

                ARZ VE TALEP DURDU! İŞSİZLİLİK %30’A GİDİYOR!

                Vatandaşlara “Ev de Kal” kampanyası başlattılar. Yasaklar iş dünyasında, çalışma hayatında pek uygulanmadı. Büyük firmalar, mağazalar kendileri aldıkları kararları açıkladılar. Personellerini bu süreçte çalıştırmamanın  iyi olacağını düşündüler. Çünkü hastalık riski, toplu mekanlarda daha fazla. Çoğu firma virüs baş göstermesi durumunda bunun kendilerinden kaynaklanacağını ve iş kazası kapsamında değerlendirileceğini düşündü galiba.

               İktidarın yapması gereken, bu olağanüstü durum devam ettiği süreçte, hiçbir işçinin işini kaybetmemesini sağlamaktır. Bu konu da çalışanlara güvence verilmesi gerekir. Çünkü, kriz en çok yoksulları vuruyor; işsiz kalıyorlar, beslenme ve temel gıdaya ulaşım sorunu baş gösteriyor. İşsizlik fonu, çalışamaz durumda olan ve mağdur durumdaki vatandaşlara güvence sağlamak için kullanılmalıdır.

                İşsizlere ve çalışanlara güvence sağlanmadığı müddetçe, dalga dalga yayılan bir süreç yaşanması kaçınılmaz sorunlara sebep olur. İşsizlik mevcut % 13-14  seviyelerinde, virüs etkisi ile kapanan ve işlerine ara vermek zorunda kalan işyeri sayısı 150 bin’leri geçti. İşsizlik % 25-30 seviyelerine çıkar ki, bu korkunç sosyal krizleri de beraberinde getirir. Çünkü biz Koronoya istihdam sağlamayan bir ekonomi ile yakalandık. İşsizlik artarsa enflasyon ve arz sorunu ortaya çıkacaktır. Arzda sıkıntı olursa talep de azalır, Büyüme durur. Bunu düşünerek tedbir almışmıydınız?

                ULUSAL TEHDİTLER HALA MASADA!

                Amerikan yaptırımları hala masada duruyor. Virüs söz konusu bile olsa, ABD, İran’a yaptırım uygulamaktan vazgeçmedi. Rusya ile İdlib’de ateşkes ilan edildi ama kalıcı olmayabilir. S-400’lerin ikinci alım görüşmesi var. Hala almak için ısrarcı olmaya devam mı edeceğiz? Bu tutum neticesinde, Nisan ve Mayıs ayları daha sıcak geçecek galiba.

                 Bu süreçte kimin yanında olacağız kimi karşımıza alacağız? ABD elinde kozlarıyla hazır bekliyor. Masada eli kuvvetli olan taraf. Halkbank davası dosyası duruyor. Döviz borcumuz ve Döviz rezerv sıkıntımız var. Para lazım bütçe açık veriyor…Bir ABD’ye Bir Rusya’ya göz kırpıyoruz. Bunun bir bedeli varmış tecrübe ettik.

     SONUÇ OLARAK; Kötünün kötüsü ilerde bekliyor. Dibin dibini göreceğiz. Sonra daha iyi olacak inşallah. Umutsuz değiliz.

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.