|   | 
  • Sabahattin Sürmen

    Bizim Çocuklar ve Montella

    EURO 2024 Avrupa Şampiyonası sayesinde millet olarak son bir ay içerisinde çok mutlu ve umutlu günler yaşadık. 2008 Başarılarını hatırladık.

    Şampiyona başlamadan ve dün bizim için bitene kadar bütün dünya Türkiye’yi konuştu. Helal olsun bizim çocuklar…

    Son yılların en başarılı jenerasyonunu yakaladığımız konusunda herkes hem fikir. Çünkü son yıllarda alt yapı çalışmalarına ülke olarak, kulüpler olarak ve en önemlisi aileler olarak büyük önem veriyoruz. 

    Niye mi önem veriyoruz?

    Çünkü ülkemiz yurt dışına giden futbolcularımızdan para kazanıyor, tanıtım yapıyor. Kulüpler sürekli oyuncu alıyor, bir futbolcu ihraç etse bütçeyi dengeliyor. En az 1 yıl rahat nefes alıyor.

    Ve en önemlisi aileler başarılı bir futbolcu yetiştirdikleri zaman ömür boyu rahat bir dünyaya kavuşuyor.

    Pek çoğumuzun çocukluğu anne ve babadan habersiz top oynamakla, ayakkabı eskimesin diye 40 fırıldak çevrilen anılarla, top oynadığı için bir kamyon dolusu fırça yenilen hatıralarla doludur.

    Şimdi o anne babalardan çok farklı anne babalara geldik. 

    Üniversiteyi bitirince ne olacak ki? Futbol oynasın, Arda Güler, Hakan Çalhanoğlu, Ferdi Kadıoğlu, Semih Kılıçsoy, Uğurcan Çakır  olsun benim oğlum diye düşünüyor yeni nesil anne ve babalar!

    Çocuğunun elinden tutup, gün ve saatini takip ederek aksatmadan antrenmana götürüyor. Antrenman süresince çocuğunu bekliyor. Havluyla sırtının terini siliyor, hemen eve gelip duş yaptırıyor. Saçlarını kuruluyor, ayağının altına yastık koyup eline portakal suyu tutuşturuyor. Yeni nesil anne ve babalar böyle. 

    Bu başarı da onların çok büyük payı var. EURO 2024 Avrupa Şampiyonası’nda geldiğimiz başarılı noktada önemli etkendir: Helal olsun bizim çocuklar!

    Elbirliğiyle bu muhteşem endüstrinin nimetlerinden faydalanmak gerektiğini keşfettik. Hep birlikte yeni sportif nesli yetiştirdik. Ortaya çıkan başarı ve heyecan tablosunun sebebi bu birlikteliktir. Yoksa Sinyor Montella tarafından %100 sağlanmış bir başarı yoktur.

    Sana mı kaldı bunları düşünmek demeyin, ben de bu memleketin evladıyım. Ülkemi çok seviyorum. Milli takımlarımız hep başarılı olsun istiyorum. Bunu konuşmamız, yazmamız gerekir.

    Montella görünüş itibarıyla beyefendi, ölçülü, saygılı, sakin birine benziyor. İyi bir insan olması iyi bir taktisyen olduğu anlamını taşımaz. Adana Demirspor’da iyi işler başardı, bunu inkar etmiyorum. Ama bizim bu altın jenerasyonumuzu yönetecek tecrübe ve kapasiteye sahip olduğunu düşünmüyorum. 

    Kesinlikle hiçbir başarıyı küçümsemiyorum, ama Montella’nın tecrübesizliği (kendisi zaten ilk kez katıldığını belirtti) Bu jenerasyonla daha ileri gidemeyişimizin ana etkeni oldu.

    Bütün samimiyetimle söylüyorum, İngiltere ile yarı final, İspanya ile final oynayacağımızı tahmin ve umut ediyordum. Çünkü bu jenerasyon çocuklarında bu potansiyel fazlasıyla var. Böyle düşünen önemli futbol adamlarını da okudum.

    Bizim bu altın takımımızda daha önceki Avrupa Şampiyonalarında oynamış futbolcularımız var, onlar hocadan daha tecrübeli:

    Cenk Tosun, Hakan Çalhanoğlu, Mert Günok, Uğurcan Çakır, Altay Bayındır, Zeki Çelik, Mert Müldür, Merih Demiral, Kaan Ayhan, Okay Yokuşlu, Orkun Kökçü, Yusuf Yazıcı, İrfan Can Kahveci, Kerem Aktürkoğlu, Montella’dan daha tecrübeliydi.

    Montella kendi eliyle bizim çocuklar hakkında ya kriz çıkardı ya da çıkan krizleri yönetemedi.

    Bütün Dünya gözünü açmış, kulağını bize vermiş Türkiye’nin altın çocuğunu izlemeyi beklerken, bu sarı saçlı, yeşil gözlü çocuk da sahada harikalar sunma hayalleri kurarken Montella ne yaptı?

    -Arda sakat,

    -Arda, bir maçı tam oynayamaz.

    - Arda daha tam gücünde değil, gibi açıklamalar yaptı.

    Haydaaa!..

    O zaman bizim gibi bütün dünya da şunu düşündü:

    -Carlo Ancelotti Real Madrid’de bu altın çocuğu nasıl oynattı. 

    Hiçbir şeyi yoktu. 

    Arda Güler İspanya’da maçlar biter bitmez A Milli Takım kampına katıldı. Sizinle çalışırken de bir sakatlık olmadı. 

    Eeee o zaman niye oynamıyor?

    Öyle ya! 

    Sakatsa, hazır değilse o zaman Milli Takımda niye var?

    Hiç, yok yere herkesin gözünün içine baktığı, rakiplerin ajanlarla izlettiği, takip ettiği oyuncunu tartışmaya açtınız! 

    Çok yanlış!

    Böyle önemli değerleri rakiplerimiz ipek kumaşlar içinde saklıyor ki zarar görmesin. 

    Biz ellerimizle tartışmaya açıyoruz.

    Üstelik 19 yaşında. Ama Dünya devinin de gözbebeği.

    Sonra ne oldu? Bu altın adam Gürcistan maçına çıktı. Öyle bir çaktı ki, Dünya Maşallah dedi. 

    Rakiplerini ip gibi dizdi. Muhteşem asistler yaptı. 

    Alın da atın diye Merih Abisini ve Samet Abisini gördü. 

    Hollanda maçında direkten dönen şutuyla bütün portakalların aklını başından aldı, yüreğini hoplattı. 10 yaş ihtiyarlattı.

    Virgil Van Dijk, Nathan Ake gibi dünyanın en iyi savunmacılarını peşine takıp koşturdu Barış Alper Yılmaz gibi. Ancak çelmeyle durdurabildiler O’nu.

    Avusturya maçında da harikaydı. 

    Ne oldu? 

    Harika işler çıkardı.

    Bütün Avrupalı rakiplerimiz Arda Güler’e tedbirler almak için gecelerini gündüzlerine kattılar. Ama Montella 90 dakika sabredemedi.

    Rakip takım hocaları Arda Güler’i durdurmak için 2-3 adam görevlendirdiler, diğer çocuklarımıza alan açma riskini bile göze aldılar. Montella ilk Arda Güler’i oyundan aldı. 

    Harry Kane sahada yürüdü ama 90’dan önce onu oyundan almaya Gareth Southgate cesaret bile edemedi. Niye rakiplerine korku veriyor, tedirgin ediyor.

    Aynı şey Christiano Ronaldo için de geçerli. Penaltı kaçırdı, kaç pozisyon harcadı. Ama varlığı yetiyordu Portekiz’e. 

    Rakiplerimiz Arda Güler korkusu yaşıyor, Montella tartışıyor, ilk O’nu oyundan alıyor.

    Arda Güler bir pas atıyor, asist yapıyor. 

    Ne demişler?

    “40 gün kar yağar bir gün av olur!” Bu adam beni alın demeden oyundan almak rakiplerin işine yarar.

    Konu sadece Arda boyutunda değil. Hakan Çalhanoğlu ve Arda Güler takıma sürekli öne çıkın diyor ama takım bir türlü ileri gidemiyor, çünkü Sinyor Montella;

    - İleri çıkın, korkmayın diyemiyor. 

    Hollanda gibi bir takım, Ronald Koeman gibi bir kurt teknik adam seni 1-0’ın üzerine yatırır mı? 

    Tecrübesizlik işte!

    Hollanda’nın ikinci golü bana göre yüzde bir milyon faul. Gakpo bizim Mert Müldür’ü biçiyor. Önünüzde ekran, tepenizde ekran var. Fakat itiraz etmiyorsunuz. Hakeme VAR’a sor demiyorsunuz. Her golde VAR ‘check goal’ yapıyor. Bunda yok iyi mi? 

    İzleyin ikinci golü, bana hak vereceksiniz! 

    Kenan Yıldız 19 yaşında! Tam bir yıldız adayı. 

    Üstelik İtalyanca da konuşuyor, ne güzel. 

    İtalya’da çok başarılı bir sezon geçirdi. 

    Fakat EURO 2024’te havasını bulamadı. Olabilir! 

    Fakat teknik adam olarak istatistiklerine bir bak! 

    Hadi saha kenarında göremiyorsun, o kanattan niye gidemediğini düşünsene! 

    Çekya maçında hakem kırmızı kartla rakibimizin orta sahasındaki en önemli oyuncusunu attı. Önüne gelene kart gösteriyor. Kenan, ilk yarının ortasında sarı kartı gördü. Gerildi, sert hareketler yapıyor. Seyirci ekran başında:

    -Kenan’ı al, kırmızı kart görecek, biz de 10 kişi kalacağız, diye sancı çekiyor.

    Montella sabırlı ve sadece bizim gibi izliyor.

    O kanada Kerem Aktürkoğlu’nu aldığında Ferdi Kadıoğlu ve Abdülkerim Bardakçı ile sürüklüyor o kanadı. 

    Örnek, Gürcistan maçında attığı ve rahatladığımız son gol. Bir sahayı boydan boya uçarak gitti Kerem Aktürkoğlu. Golünü de attı. 

    Sinyor Montella kusura kalmayın ama bu adam bir sonraki maça ilk 11’de başlamalıdır. Çünkü bunu hak ettiğini gösterdi. Bu hakkı vermezseniz takımda adaletli olduğunuzu gösteremezsiniz.

    Semih Kılıçsoy, Süper Lig’in bu yıl tozunu attı. O, Türkiye’nin yeni yıldızıdır. Semih Kılıçsoy bu ilgisizliği hak etmedi. Bu adam son iki dakikada oyuna alınacak bir oyuncu değil.

    Daha söylenecek çok şey olabilir. Bunları söylememiz gerekir de. Çünkü bizim çocuklar, bizim geleceğimizdir. Geleceğimiz, hepimizin geleceğidir. Türkiye’mizin, ülkemizin geleceğidir. 

    Bu hatalardan ders almak gerekir. Çünkü bizim çocuklar gelecek yıllara mührünü vuracak. Rakiplerimiz bile bunu kabul ediyor. Bizim de bunun bilincinde olmamız gerekir. 

    Bu milli bir görevdir, bu milli görevi layıkıyla yerine getirmemiz gerekir. Milli takımımız söz konusu olunca nasıl bir araya geliyoruz değil mi? 

    Milli takımlarımız, 12 Dev Adam, Filenin Sultanları, Filenin Efeleri, Bizim Çocuklar ve diğerleri bizi bir araya getiren, sırt sırta, omuz omuza yaslayan harç gibidir. Bunun kıymetini bilmeliyiz.

    Helal olsun Bizim çocuklar… 

    Milletçe güzel günler yaşamamıza vesile oldunuz. Bize güzel zaferler sundunuz. Bizi gururlandırdınız, onurlandırdınız. Yolunuz ve bahtınız açık olsun, sakatlık nedir görmeyin, her attığınız goooool olsun.

    Bir teşekkür de Sinyor Montella’ya

    Grazie Sinyor Montella; Arda Güler, Kenan Yıldız, Semih Kılıçsoy, Bertuğ Yıldırım, Ahmetcan Kaplan, Can Uzun ve Doğan Alemdar gibi değerlerimizi bu takıma kattınız.

    Evet artık önümüzdeki maçlara bakıyoruz, haydi bastır Türkiye’m… Bir oluruz yolunda…

    Kırmızı…

    Beyaz…

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.