İngilizcede ‘Son’ oğlu demek ya!
İzlandalı futbolcuların da neredeyse hepsinin adı ‘Son’ ile bitiyor ya!
İzlanda’ya Kerem Son noktayı koydu ya!
Kerem’in soyadı da oğlu ile bitiyor ya, bu nedenle böyle ilginç bir başlık olsun istedim.
Kerem’e; Hakan Çalhan’son’, Son Güler Arda, İrfan Canson, Eren Elmalıson, İsmail Yüksekson, Merih Demiralson gibi eklemeler de yapabiliriz.
***
Milli Takımımızın kurgu planı, hesabı ve stratejisi doğru olunca sonuç da ne çıkıyor, ‘dakka bir gol bir’ dakka doksan üçüncü gol noksan!’ Sağolsun Kerem o noksanlığı da giderdi. Dört başı mamur bir sonuç oldu.
Aklın yolu bir.
Hatalardan ders almak çok önemlidir. Senyor Montella bu kez doğruları yaptı. O’nun için diyoruz ki; Grazie Montella!
Doğru ya Doğru
9 Eylül’de, İzmir’in kurtuluş yıldönümünde, böylesine önemli bir milli maç başka bir yerde oynanamazdı, oynanmamalıydı.
İzmir seyircisi gerçekten 12. Adam olarak sahada yerini aldı. Hiç susmadan, yorulmadan, 1-1 sonrası bile moralini bozmadan 90 dakika ayaktaydı, mücadele etti. Alkışı da hak etti…
***
Doğru taşları doğru yere koyduğunuz zaman sonuçta doğru oluyor. Aynı şey Galler’de de tekrar edebilirdi. Ama olmadı.
Neyse artık yolumuza veya klasik tabirle önümüzdeki maçlara bakacağız.
***
İzlanda gibi taş değil resmen kaya gibi bir takımı üç golle geçme başarısını göstermek de yabana atılır değil!
***
Bir önceki, Galler sonrasındaki yazımızda ne demiştik:
Hakan Çalhanoğlu Ballon D’or adayı ve dünya markası, sakatlıktan yeni çıkmış olsa da mutlaka ilk 11’de başlamalıdır. Çünkü bu O’nun hakkıdır. Varlığı ile de O, rakibin korkulu rüyasıdır.
Hakan Çalhanoğlu ilk 11 başladı mı başladı.
DOĞRU 1.
Sazı ilk 45’te eline alıp resital sundu mu sundu. İşte bu DOĞRU 2.
Gerekiyorsa ikinci yarı çıkabilir demiştik. Çıktı mı çıktı! İzlanda’yı yıktı mı yıktı!
DOĞRU 3.
Ne dedik, Hakan Çalhanoğlu ve Arda Güler mutlaka yan yana oynamalıdır. Oynadılar mı oynadılar. Nasıl orkestra gibi yönettiler, gördük mü? Gördük!
DOĞRU 4.
Ne dedik, Kenan Yıldız ve Kerem Aktürkoğlu tercihinde Kerem Aktürkoğlu’nu göz ardı etme! O’nun tecrübelerini yabana atma!
Kerem Aktürkoğlu şans verilince gereğini yaptı mı yaptı.
Buz gibi İzlanda’yı yaktı mı yaktı. Herkese selam çaktı mı çaktı!
Doğru 5.
Sadece 5 doğru dokunuşla İzlanda gibi bir takımı dağıtmak yetti mi yetti!
***
Eren Elmalı, en sıkıntılı zamanında bile doğru bir tercih olduğunu net biçimde gösterdi. Savunmanın sol tarafının Ferdi Kadıoğlu’ndan sonraki en iyi alternatifidir. Eren Elmalı’da ısrar etmek gerekir.
İrfan Can Kahveci’nin hem Arda Güler ve Hakan Çalhanoğlu’na destek vermesi, hem de sağ tarafta savunmaya yardım etmesi Mert Müldür’ün de işini daha da kolaylaştırdı.
Mert Müldür’ün Eren Elmalı gibi sürekli ileri çıkıp gidip gelmesi İzlanda defansını da yerinde çakılı bıraktı. Onların hareket alanını daraltı, ileri çıkma cesaretini kırdı. Aynı şeyi Zeki Çelik de yaptı.
Orta alanımızda Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler ve İrfan CanKahveci gibi 3 top cambazının birlikte oynaması oyuna kalite ve estetik getirdi. İzlanda’nın eli ayağına dolaştı. Futbol nasıl oynanır gösterdi.
Ballon D’or Hakan Çalhanoğlu, sadece 45 dakikada gerekeni yaptı, arkadaşlarına yol gösterdi, onların yolunu açtı. Arda Güler ve İrfan Can Kahveci ile harika bir ilk yarı izletti. Yerini Orkun Kürkçü’ye bırakınca sahada artık iki Benfica oyuncusu vardı.
Arka alanda ise Merih Demiral, Abdülkerim Bardakçı ve İsmail Yüksek çok daha uyumlu idi. Çok daha iyi top çevirdi. İsmail Yüksekyine çok koştu, İzlanda atıklarını kesik kesik kesti!
Umut Nayır, forvette, hava toplarındaki kısalık dezavantajımızı bir miktar giderdi. Kerem’e yaptığı asistle kalitesini de ortaya koydu. Mourinho’ya bir el salladı!
***
Bir geldiler pir geldiler!
İlk yarı biz oynadık, İzlanda seyretti ama bir dokunuşla sonucu değiştirdi: 1-1
İzlanda çok dinç, diri ve etkili bir takım.
İzlanda, zor ve sert bir rakip. Düşünün adamlar yere düşmüyor, düşse de yatmıyor yahu!
En bariz yetenekleri ve bütün kurguları, sağdan soldan duran toplarla kale alanına ortalayıp kule gibi adamlarıyla sonuca gitmek.
Bunu da çok iyi başarıyor.
Bizden sanki en az 15-20 cm uzunlar. Bu adamlardan hava topu almak, kafa vurdurmamak da büyük yetenek.
İzlanda bu ligde bütün gollerini bu şekilde attı.
Bunu bilince, görünce, buna göre tedbir almak gerekmez mi?
Gerekir…
***
Benfica’lı Kerem Aktürkoğlu!
Harry Potter Kerem Aktürkoğlu!
Eren’in başlar başlamaz soldan iki kez Kerem’i gol pozisyonuyla buluşturması Montella’nın Kerem’i öncelikle düşünmesi gerektiğini gözler önüne serdi.
Kerem’in ‘dakka bir gol bir’ başarısı, sakin ve usta vuruşu, Kenan Yıldız karşısında daha tecrübeli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Montella’ya da bir kez daha hatırlattı.
Benfica’lı Kerem Aktürkoğlu ile Trabzon’lu Eren Elmalı, iyi bir organizasyonla, ceza sahası dışından İzlanda kilidini bir kez bir kez daha açtı.
Kerem’in harika falso verdiği, bunu hep yaptığı, tanıdığımız bir golle durumu 2-1’e taşıdı.
***
Bu arada Benfica da Galatasaray’ın elinden nasıl bir mücevheri bedavaya kaptığının bayramını yapmaya başladı.
Kerem Aktürkoğlu için serbest kalma rakamı olarak 60 milyon Avroyu boşuna koymadıklarını da ispat ettiler. Belki bu rakamı da yukarıya doğru güncelleyebilirler!
Kerem, kenarda oturtulacak, yedekte yanınızda bekletilecek bir adam olmadığını ispatladı. Bunu biz biliyorduk ama O, bir kez daha bilmeyenlere bildirdi.
Kerem’in ilk hattricki İrfan Can Kahveci’nin VAR’a takılmasıyla son buldu, ama Kerem bu hayalini maç sonuna kadar canlı tuttu.
***
Kerem Aktürkoğlu, İzlanda kilidini açınca İzlanda risk alarak öne doğru çıktı. Defansının arkasında da özellikle Kerem, Umut, Eren, Mert ve Zeki için çok fazla alan bıraktı bu alanı iyi değerlendirmek gerekiyordu. Nitekim Umut Nayır’ın kaçırdığı o harika organizasyonun sonuçsuz kalışı saç baş yoldurmasına rağmen iyi işaretler verdi.
Bana göre burada asıl yapılması gereken, o boş alanda cirit atacak, rüzgar gibi esecek, mekanın gerçek sahibi Kenan Yıldız’ın oyuna girmesi gerekirdi.
İzlanda defansının arkasına atılacak topları kovalayacak bir karakter olarak Kenan Yıldız düşünülmeliydi.
Montella, bunu biraz geç gördü ama doğrusunu yaptı Kenan Yıldız’ı oyuna aldı.
Fakat hem Arda Güler’e asistanlık yapan hem de savunmaya destek olan İrfan Can Kahveci’yi niye oyundan aldığını hala anlamış değilim.
***
İzlanda’nın sonunu Kerem Aktürkson getirdi. Arda Güler’in muhteşem asistiyle Kerem hattrickle İzlanda’nın rüyalarını bitirirdi.
***
Benfica Başkanı Rui Costa, Fatih Terim’e ne kadar minnet duysa azdır. Kerem Aktürkoğlu, hattrick yaparak Galatasaray’dan O’nu uzaklaştırmak isteyen herkesin de gecesine bir karabasan gibi çöktü.
Benfica, aldıkları mücevheri izlemek için hafta sonunu iple çekmeye başladı bile!
Minik kızların pankartında yazdığı gibi Galatasaray kaptanını gerçekten çok özleyecek ve çok arayacak.
***
Arda Güler de yaptıklarıyla, attırdıklarıyla Carlo Ancelotti’ye diye çok net bir gözdağı verdi. Madrid’e açık bir ültimatom göndererek yanlış yaptığını herkesin gözleri önünde haykırdı.
Arda Güler için İspanya ve Madrid’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Olmamalı da!
Madrid taraftarı Arda Güler’i çok seviyor. O’nu hep sahada istiyor. Bu iş artık Carlo Ancelotti kaprislerine kalmayacak.
Carlo Ancelotti, Arda Güler’e adaletsiz davrandığında ağzındaki o kocaman sakızı Arda Güler ve Madrid taraftarları her an yutturabilir! Carlo Ancelotti Madrid’den soluğu her an Roma’da ya da Milano’da alabilir. Bu yakın duruyor, hiç uzak değil!
Arda Güler, bir çırak olmayacak kadar yetenekli usta olduğunu EURO 2024 ve sonrasında hem Real Madrid hem de Milli Takım’da bütün dünyanın onayıyla ispatladı. Yaşı 19 olabilir ama yeteneği 30!
***
Ey yazar, Kayserispor’dan bu yazıda hiç bahsetmedin demeyin!
Kerem Aktürkoğlu’ndan önce Milli Takımda hattrick yapan futbolcumuz kimdi?
Tabii ki; Burak Yılmaz !
Kayserispor’un Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Kerem Aktürkoğlu’ndan önce Milli Takımda hattrick yapma başarısı göstermiş.
Burak Yılmaz’a bu zorlu süreçte öncelikle Eyüp Sabrı diliyorum!
