Kasım’da kazanma geleneği olan Kayserispor’un acil olarak 3 puana ve galibiyete ihtiyacı vardı. Djalovic; Jakirovic benzeri dokunuşlarla herkesin yüreğine şöyle bir su serpti. Bütün camia bir oh çekti.
Kayserispor Efsane Kasım Fırsatı’nı geri çevirmedi.
Son 3 maçını kazanamayan Kasımpaşa da bir galibiyet almak, üstündeki kara bulutları dağıtmak istiyordu.
Kasım ayında Kasımpaşa’ya kaybetmeyen Kayserispor harika bir maç çıkarıp, üst düzey bir mücadele ile yine Kasım’da Kasımpaşa’yı yendi. Kasımpaşa’dan daha çok ihtiyaç duyduğu galibiyeti nihayet aldı.
3 puanı 3 golle aldı.
Kayserispor bu galibiyetle Süper Lig’de kazanamayan tek takım ünvanını da üstünden attı.
Kayserispor taraftarı ‘Kasımlar bizim’ ‘Hoş geldin Kasım’ diyor.
Galatasaray ve Trabzonspor ile Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarının olduğu derbiler haftasında Kayserispor da bu özel haftanın kazananlarından biri olmak istiyordu. Bu isteğini de ilk kez attığı 3 golle gerçekleştirdi.
Benes, Cardoso gibi önemli futbolcularından yoksun olan Kayserispor iyi bir oyunla beraber Beşiktaş’a diz çöktüren Şota’lı Kasımpaşa’dan 3 puan almak için yoğun bir mücadele verdi. Bu mücadelenin karşılığını da attığı 3 golle aldı.
Radomir Djalovic her geçen gün takımını daha da iyi tanımaya devam ediyor. Futbolun doğrularıyla elindeki imkanları birleştirip Kayserispor’u bulunduğu dipten kurtarmak, tıpkı Jakirovic gibi son hedefe başarıyla koşmayı arzu ediyor.
Belli doğrular çerçevesinde ve mevcutların içinden en iyisine forma vermek isteyen Djalovic, mental yorgunluğu ve yediği hatalı goller sonucu Bilal Bayazıt’ı dinlendirdi. Arkasındakilere adil bir dağıtım işareti vermek amacıyla Bilal Bayazıt yerine kalede Onurcan Piri’ye forma verdi. Doğru tercihini de herkes gördü.
Aksamasına, burası benim yerim değil demesine rağmen savunmanın sağında Ramazan Civelek’ten vazgeçmeyen Djalovic, uzun zaman sonra sakatlığı geçen Majid Hossein ile Stefano Denswill’i iki stoper olarak birlikte görevlendirdi.
Carole da yeniden savunmanın solundaki yerini aldı.
Sakatlık sonrası dönüşünde herkes Majid Hossein’in performansını merak ediyordu.
Majid Hossein bıraktığı yerden devam ettiğini gösterdi. Sakatlık dönüşü olmasına rağmen iyi bir oyun çıkardı. Güvenli bir oyun sergiledi.
Tarih tekerrür eder gibi geçen yılda sakatlık sonrası Sergej Jakirovic ile kendini zirveye taşıyan Hossein bakalım bu süreçte nasıl bir görüntü çizecek bekleyişinde olanlara pozitif işaretler verdi.
Cardoso yerine Opoku, Benes yerine de Joao Mendes’e görev veren Djalovic diğer kanatta Mane’den de yine vaz geçmedi.
Defansın önünde ise Dorukhan Toköz ve Furkan Soyalp görev yaptı. Dorukhan, Ramazan Civelek’in öne kaçışları sonrasında bıraktığı boşlukları da doldurmaya çalıştı.
Forvette ise German Onugkha gol ümidi olarak sahadaydı. Geçen haftayı 2 golle kapatan Onugkha artık Kayserispor’un yeni Makakula’sı olma yoluna girdi. En azından beklenti öyle. Bugün Kasımpaşa defansı bütün benliğiyle Onugkha’ya nefes aldırmamaya çalıştı.
Her iki takımın da rakibine ön alan baskısı kurup, sahasından çıkarmadan forvetlerine pozisyon üretip atacağı gollerle puan alma amacı taşıyan oyun sistemi çok net bir biçimde belli oluyordu.
Bu amaç ‘kim çok gol atarsa, daha çok koşarsa ve mücadele ederse o kazanır’ kurgusunu taşıyordu. Nitekim de öyle oldu. Maç istatistiklerine bakarsanız bu rakamları görürsünüz.
Kasımpaşa ilk 5 dakika içinde Dorukhan Tokoz’ün ağırlığından faydalanan Gueye-Winck’in organizasyonunda oluşan tehlikeli pozisyonu Onurcan Piri tam zamanında çeldi.
Kayserispor’lu futbolcuların kendi aralarındaki paslaşmalarda garip bir anlaşmazlık yaşanan ilk 10 dakikanın sonunda Joao Mendes’in Kasımpaşa defansının arkasına sarkan Furkan Soyalp’a gönderdiği asist hedefli top Gionnatis’in de çaresizliğinde doğrudan filelere gitti.
Kayserispor bu sezon ilk kez ilk yarıda gol atmış oldu.
Bu golün hemen ardından Kayserisporlu Opoku’nun kanada açtığı pasta Carole’ün ‘al da at’ ortasında Gionnatis ile karşı karşıya durumda Onugkha topu filelere gönderemedi.
Atilla Szalai Beşiktaş maçında olduğu gibi Kayserispor defansının arkasında topla buluşturduğu Winck iğnenin deliğinden geçirerek topu filelere gönderdi.
Kayserispor dersini iyi çalışmamış gibi sağ kanattan defansın arkasına kaçan Winck geçen hafta da Beşiktaş’a ikinci kez böyle bir gol atmıştı.
Maç öncesi yazımızda bunu da vurgulamıştık. Bunu dikkate almak gerekmez mi?
İlk yarı artık ikinci kez beraberlik sonrası her iki takımın da açık ve kora kor atak mücadelesine sahne oldu.
Kasımpaşa; Winck, Fall ve Gueye ile bir adım daha önde gibi görünüyordu.
Maç öncesi yazımızı takip edenler ‘Kasımpaşa arka direklerinin bom boş kaldığını, Denswill’in de kafa toplarında daha etkili olabileceğini’ vurguladığımı hatırlar.
Nitekim Joao Mendes’in sol taraftan korner atışında herkesi geçen top en arka direkte Denswill’in kafa vuruşuyla ikinci kez, ikinci ilk yarı golü olarak Kasımpaşa filelerine gitti.
Bir şey daha hatırlatmak isterim: Bu satırların yazarını takip edenler Benes ve Joao Mendes’in gerçek oyun karakterlerini ortaya koyduğunda Kayserispor’un çok farklı karakterde oynayacağını söylediğim hatırlar. Bu maçın ilk yarısında sazı eline alan Mendes bir gol attı bir de asist yaptı.
Mendes, çok daha istekli, güçlü ve diriydi. Tam bir beyin gibi hareket etti. Bu zamana kadar ki oyunuyla 10 numaralı formayı hak ettiğini de gösterdi
Kayserispor bu maçta ikili mücadelelerde geçen maçlara göre daha dinç ve dinamikti.
İlk yarı Kayserispor ve Kasımpaşa çok güzel bir maç izletti. Tenis maçı gibi top bir o tarafta bir bu tarafta idi. İkinci yarıda bu yarıyı aratmadı.
Şu da dikkat çekici bir durum olarak gözlerden kaçmadı: Şota, eski takımı Kayserispor’un eksik yanlarını iyi çalışmış. Sürekli o yaraları kaşıdı, o yaraları kanatmaya çalıştı. Kesinlikle de başarılı oldu.
Onugkha, Atilla Szalai’nin kıskancından kurtulabildiği zamanlarda arkadaşlarına iyi top dağıttı, indirdi.
İkinci yarı biraz daha sakin başladı. Ama her iki takım da aynı oyun sisteminden kopmadı.
İlk 60 dakikanın bitiminde Djalovic oyuna müdahale etti. Ağır kalan Dorukhan Toköz yerine Youssef Ait Bennaser, Opoku’nun da yerine Burak Kapacak’ı sahaya sürdü.
Bennaser ile rakibi orta sahada durdurmak defansa da katkı sağlamayı istedi. Ramazan Civelek de Karagümrük maçında olduğu gibi sol öne geçti.
Aynı anda Şota da kartlarını oynadı: Fall’ı çıkarıp Espinoza, Barasi’yi çıkarıp Kubilay Kanatsızkuşu aldı.
Kubilay ceza sahasında ayağına gelen ilk topu plase ile Kayserispor filelerine gönderdi. Kubilay kanatsız da olsa uçabildi.
Ceza sahasında yine rakibine top indiren ve vurmasına izin vermenin cezasını da Kayserispor’a kestiler.
Maça yine beraberlik geldi.
Kayserispor kaçtı Kasımpaşa kovaladı. Ama son düzlükte yakalayamadı.
Djalovic kazanmak için her düğmeye bastı. Çok koşan ve yorulan Furkan Soyalp yerine Eray’ı, Mane yerine de Tuci’yi oyuna aldı. Çift forvete dönerek maçı kazanmayı istediğini gösterdi.
Djalovic, oyuna nasıl dokunabildiğini, okuyabildiğini, yönlendirebildiğini gösterdi. Oyuna yeni giren Tuci Ramazan Civelek’in ortasında Tuci güzel bir kafa vuruşuyla topu Kasımpaşa ağlarına gönderdi.
Böylece Kayserispor bir ilki daha gerçekleştirdi. Bir maçta ilk kez üç gol attı.
Şota, defans ve orta sahasından Cem ve Baldurson’u çıkarıp forvetini Ben Ouanes ve Ali Yavuz Kol ile zenginleştirdi. Sanki üçlü forvete döndü. Stoperi kalecisi Gionnatis oldu. Çünkü Kayserispor skoru koruma gayretini girip yorgunluğundan verdiği güçlükle ileri gitmiyordu.
Nefesleri kesen, heyecanın tavan yaptığı maçta hakem bile şaşırıp sarı kart yerine kırmızı kart çıkardı Eray Özbek’e.
Sonra o kırmızı kartı heyecanla saha içine giren Djalovic’e çıkardı.
Ama maçın 90+ bölümünde Kaleci Onurcan Piri iki kez Kasımpaşa’nın yüzde bir milyon golünü çıkararak galibiyete damga vuranlardan oldu. Sanırım Mendes’in elinden maçın adamı ödülünü aldı.
Her iki takımı da tebrik ediyoruz. Gerçekten çok güzel bir mücadele ortaya koydu. Heyecan dolu bir maç izletti. Nefesler kesildi ama 3 puan aylar sonra Kayseri’ye geldi.
Kayserispor ve Djalovic camiasının ağzına bir parmak bal sürdü. Bal alışkanlık yapar, tadanlar devamını ister. İkram edene de arı gibi çalışmak düşer.
Haydi Kayserispor, taraftarın senden kovan dolusu, petek petek bal bekliyor.
Ağzımız tatlı olsun. 3 puan hayırlı olsun…














