Kulüpler Birliği Başkan Vekili ve Kayserispor Kulübü Başkanı Erol Bedir, "Süresi paydaşlarla belirlenecek bir takvim dahilinde kontratlara yeni düzenleme ve sınırlama getirilmeli, Süper Lig ve diğer kulüplerimizin borç batağından kurtulması için bir milat oluşturup, verilebilecek desteklerle birlikte yerli oyuncu ve altyapı konusu ön plana çıkarılmalıdır" dedi.
Geçtiğimiz günlerde bazı yayın organlarında A Milli Futbol Takımı'nı çalıştıran Mircea Lucescu'ya 4 milyon Euro yıllık maaş ödendiğini, halen FIFA dünya sıralamasında 38. durumda olan bir milli takımın teknik direktörüne bu paranın ödenmemesi gerektiğini yönünde çıkan haberler hakkında Kulüpler Birliği Başkan Vekili ve Kayserispor Kulübü Başkanı Erol Bedir, kulübün internet sitesinden açıklamalarda bulundu.
Söz konusu haberlerin röportajın bir bölümünden eksik olarak alındığı söyleyen Erol Bedir, "Uzun yıllardır, Türk futbolunun içinde yönetici, başkan ve son dönemde de Kulüpler Birliği Başkan Vekili olarak hizmet veren bir Türk vatandaşı olarak, gördüğüm eksiklikleri anlatmak varsa çözüm yollarını açıklamak durumundayım. Bu cümleden olarak, son Milli Takım Teknik Direktörümüze özel olmamakla birlikte bundan önceki hocalarımıza da kamuoyuna yansıdığı kadarıyla 3-4 milyon Euro maaşlar, bir o kadar sözleşme fesih tazminat davaları, 2016 Avrupa elemelerinde söz verilen ve büyük tartışmalara yol açan rakiplerimize göre anormal şekilde yüksek primlerden bahsedilmektedir. Futbolumuzun zirvesinde cereyan eden, dalga dalga kulüplerimizi de etkileyen ve yıllardır süren bu dengesizliklerden halen başkanlığını yaptığım Kayserisporumuzun da nasibini aldığı maalesef bir gerçektir. Kişilerin, oyuncu veya hocalarımızın kendi değer ve ücretleri konusunda benim veya hiç kimsenin söz söyleme hakkı olamaz. Arz-talep meselesidir. Ancak nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti memurlarının maaşları en üst düzey bürokrat olan Başbakanlık müsteşarının maaşına göre ayarlanıyor ve hatta milletvekili ücretleri de böyle bir sıraya tabi ise, FIFA sıralamasında 38. olan Türk Milli Takımımızın teknik direktörü ve diğer çalışanların ücretleri de, kişiyle değil makamların dünyadaki yeriyle orantılı belirlenmeli ve o sınırlar içinde ücreti kabul edecek hocalarla anlaşılmalıdır. 2-3-4 milyon Euro kazanabilecek hoca, oyuncu veya diğer görevlilerimiz de herhalde başka ülkelerde mutlaka kendi değerleri doğrultusunda iş bulacaklardır. Tabi ki Barcelona, Real Madrid veya avrupa-dünya şampiyonu milli takım hoca veya futbolcularının kazançları bizimkilerin çok üzerinde olacaktır. O klasmandaki oyuncu ve hocalarımız da dünya piyasasında daha yüksek ücretlerle tercih edileceklerdir. Konu sadece milli takımla ilgili olmayıp, kulüp teknik direktör ve oyuncularımızın da durumu aynıdır. Hollanda'da 200 bin Euro maaşlı ve yüzde 54'lük kısmını vergiye ödedikten sonra kendilerine yaklaşık 100 bin Euro kalan üstelik Türk vatandaşı oyuncular; Türkiye'ye gelmeleri istendiğinde 600-700 bin Euro garanti ücret talep etmekte, vergisini de kulüplerimizin ödemesini talep etmektedirler. Yabancı menşeli oyuncular ise daha da uç istekleri de bulunmaktadır. Bu durumlar bütün kulüplerimizin dert yandığı ancak rekabet, taraftar baskısı, Süper Lig'de kalma, Avrupa kupalarına katılma ve şampiyon olma hedefleri yüzünden bir türlü çözüm bulunamayan konulardır. Bu problemlere çözüm bulunamamaktadır ancak daha büyük bir tehlike vardır ve onu önlemek ise neredeyse imkansızdır" diye konuştu.
"Süper Lig kulüplerinin 9-10 katrilyon TL borcu var"
Süper Lig kulüplerinin toplam 9-10 katrilyon TL borcu olduğunu hatırlatan Başkan Bedir, "Bu borcun yüzde 85'i şampiyonluk yaşamış kulüplerimize aittir. Yani sportif başarıyla da borcun artması önlenememektedir. Bu sistemde ülkemizin sponsorluk, kombine, loca ve ürün gelirleri bakımından en çok kazanç elde edip ,Türkiye Süper Lig şampiyonluğu yaşayıp, Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan da çıkıp, çok ciddi girdi sağlayan kulüplerimizin bile borçları her geçen gün ödenemez boyutlara çıkmakta. Kulüplerimiz sadece günü kurtarmaya çalışmaktadır. Bu sıkıntılı durumların bertaraf edilmesi için her kulüp kendisi gayret etmekte, Kulüpler Birliği yoğun mesai harcamakta, başta spor bakanımız olmak üzere herkes bu konuya kafa yormaktadır. Ancak alınacak tedbirlerin yeterli veya aynı zamanda caydırıcı olması gereklidir. Türk milli takımdan başlamak üzere bütün kulüplerimizin 'birbirleriyle kıyaslamasıyla değil' Avrupa ülkelerindeki emsalleriyle eşleştirerek hoca, futbolcu vs tamamı için 'ücrette üst limit' konması elzemdir. Gerek milli takımımız gerekse kulüplerimiz uluslararası sıralamasında yükseldikçe bu limitler de değişebilir. Bazı ülkelerde olduğu gibi teknik heyet ve futbolcu ücretleri belirlenen üst limitler dahilinde yapılır. Fazla isteyen oyuncu ve buna razı yönetici varsa da kalan kısmı yöneticiler kendi kaynaklarından karşılarlar. Kontratlara dahil edilmez. Dolayısıyla belirlenen limit üstü ödemelerden kulüp tüzel kişiliği sorumlu olamaz. Ve yine diğer harcamalar içinde belirlenecek borçlanma oranları üzerindeki aşırı harcamalar da kulüp yöneticilerinden tahsil edilir. Sınırlama olmaksızın her kulübün kendi insiyatifiyle yukarıda izah edilen sarmaldan kurtulması imkansızdır. Her türlü sıkıntıyla mücadele eden, içeride-dışarıda 1 günü bile rahat geçmeyen Türkiyemizin Çin gibi, Katar gibi ülkelerden sonra 'futbol cenneti' olarak görülmesi anlaşılır değildir. Halen ülkemizde hocalık ve oyunculuk yapan yerli ya da yabancı oyuncularımızın aldıkları ücretler konusunda yapılacak bir işlem yoktur. Kontratları bitinceye kadar hali-hazırdaki ücretler geçerlidir ve futbol ailesinin hakları zamanında ödenmelidir. Ancak, süresi paydaşlarla belirlenecek bir takvim dahilinde kontratlara yeni düzenleme ve sınırlama getirilmeli, Süper Lig ve diğer kulüplerimizin borç batağından kurtulması için bir milat oluşturup verilebilecek desteklerle birlikte yerli oyuncu ve altyapı konusu ön plana çıkarılmalıdır. Bu şekilde özelikle cumhurbaşkanımızın dile getirdiği yabancı oyuncu sayısı da kendiliğinden düzene oturacaktır" şeklinde konuştu.
"Önümüzdeki 10 yılda kulüpler ve milli takım daha başarılı olacaktır"
Önümüzdeki günlerde çıkacak olan Sporda Şiddet Yasası ile birlikte 5-10 yılda hem kulüplerin hem de milli takımın daha başarılı olacağını, sanal ücretlerin Türk ekonomisine zarar vermeyeceğini ümit ettiklerini sözlerine ekleyen Bedir, "İzah etmeye çalıştığım konulardan futbolumuzun içindekilerle birlikte, 80 milyon vatandaşımızın da rahatsız olduğunu tahmin edebiliyorum. Ümit ediyorum ki; önümüzdeki gün-aylarda çıkacak Sporda Şiddet Yasası, kulüplerle ilgili yasa ve Süper Lig Birliği Yasası ile birlikte, spor bakanımızın önderliğinde TFF, Kulüpler Birliği ve kulüplerimiz bu konularda acı reçeteyi tespit edip uygulayacak ve önümüzdeki 5-10 yılda hem kulüplerimiz hem de milli takımımız daha başarılı olacak, şişirme ve sanal ücretler Türk ekonomisine zarar vermeyecektir" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.