10 Ocak günü gazeteciler için sadece takvim yaprağındaki bir parça olmaktan çok daha farklı anlam taşımaktadır.
Gazeteciler Cemiyeti’nin bu özel baskısında belki diğer meslektaşlarım da bu konudan bahsedecektir. Böyle durumlarda hani argo tabiriyle ‘pişti’ olabiliriz.
Ben olaya ‘mesleki sorunlarımız’dan biraz daha farklı olarak ‘mesleki sorumsuzluklarımız’ın giderilebilmesi için neler yapmamız gerektiği açısından bakmaya çalıştım.
Kim ne derse desin gazetecilik çok zor bir görevdir. Dikkatinizi çekerim ‘iş’ demiyorum, ‘görev’ diyorum.
Neden ‘görev’ diyorum?
Çünkü gazetecilik sadece geçiminizi sağlamak, hayatınızı devam ettirmek amacından öte kendisine yüklenen görevler bütününü taşımaktır.
Peki gazetecilere yüklenen görev nedir diye sorarsanız:
-
Halkı Bilgilendirme
Gazeteciler, doğru ve tarafsız bilgiye erişimi sağlar. Yani elde ettiği bilgileri millete iletir.
-
Hesap Verilebilirliği Sağlama
Demokratik süreçlerin işlemesine katkıda bulunur.
-
Toplumsal Farkındalık Oluşturma
Çeşitli konuların gündeme taşınmasında, toplumun bilgilendirilmesinde ve bilinçlendirilmesinde büyük rolleri vardır.
Özetle gazetecilerin temel görevleri;
Çeşitli kaynaklardan yararlanarak haberleri toplar. Analiz eder, doğrular ve haber değerini belirler.
Hazırlanan haberleri, gazete, televizyon, radyo veya internet gibi çeşitli mecralarda yayımlamak suretiyle kamuoyunu bilgilendirir, doğru ve zamanında bilgilendirerek, bilinçli bir topluma katkı sağlar.
Toplumsal sorunlara da dikkat çekerek, gündemi belirler. Şeffaflığı sağlar.
Bu çok ağır bir görev…
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü de gazetecilerin toplum için üstlendikleri önemli misyonun hatırlandığı ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekilen bir gündür.
10 Ocak nereden geliyor derseniz?
1961 yılında kabul edilen ve gazetecilere bazı sosyal ve ekonomik haklar sağlayan meşhur 212 Sayılı Kanun’un bu tarihte yürürlüğe girmesiyle anlam kazanmıştır.
O dönemde bazı gazete sahipleri düzenlemeye karşı çıkmış ve 10 Ocak’ta gazetelerini üç gün boyunca yayımlamama kararı almış.
Ancak gazeteciler, kendi imkânlarıyla "Basın" adlı bir gazete çıkararak dayanışma sağlamış. Bu olay, gazetecilerin haklarının kazanılmasında ve korunmasında bir dönüm noktasıdır.
10 Ocak, gazetecilerin toplum için önemli bir görev üstlendiklerini hatırlatan gün olarak kutlanır.
Aynı zamanda meslek ahlakı, ifade özgürlüğü ve bağımsız basının önemini vurgular.
Gazeteciliğin toplum için olduğu vurgulanıyor ama gazetecilerin davranışları bunu karşılıyor mu?
Kimileri gazetecileri, kimi gazeteciler de toplumu suçluyor.
Uzun yıllardır gazetecilik görevini yerine getirmeye çalışan biri olarak önce iğneyi kendime batırmak istiyorum. Bildiğim sınırları yeniden güncelleyip kendimi geliştirmem gerektiğine inanıyorum.
Evett…
Şöyle düşündüm ve kendime şu emri verdim:
Ulusal ve uluslararası ölçekte gazetecinin davranış biçimi ve meslek etiğini açıklayan kuralları yeniden gözden geçir.
Hiç bilmiyormuş, yeniden duyuyormuş gibi bir kez daha oku ve düşün!
Hemen araştırdım. Google hazretlerinin bilgi okyanusunda bulduğum önemli başlıkları buraya taşımak istedim:
Birincisi;
1954 yılında Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından kabul edilen, Bordeaux Deklarasyonu olarak da bilinen “Gazetecilerin Mesleki Davranış İlkeleri Bildirgesi."
Gazetecilerin mesleklerini yaparken uymaları gereken etik standartları belirlemiş.
Aradan 32 yıl geçtikten sonra bu bildirge, 1986 yılında Dünya Kongresi'nde güncellenmiş.
Bordeaux Deklarasyonu Gazetecilerin Mesleki Davranış İlkeleri Bildirgesi'nin Maddeleri şöyle:
-
Gerçeğe Saygı ve Halkın Bilgi Edinme Hakkı
Gazetecinin ilk görevi, gerçeğe ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygı duymaktır.
-
Bilgi Kaynaklarının Doğruluğu
Yalnızca doğruluğundan emin olduğu bilgileri yayınlamalı ve yanlış veya çarpıtılmış bilgileri yaymaktan kaçınmalıdır.
-
Tarafsızlık ve Objektiflik
Haberleri tarafsız şekilde sunmalı, kişisel görüş ve inançlarını haberlerine yansıtmamalıdır.
-
Düzeltme ve Özür
Yanlış veya yanıltıcı bilgi yayınlandığında, hatasını derhal düzeltmeli ve özür dilemelidir.
-
Kaynakların Gizliliği
Bilgi kaynaklarının gizliliğine saygı göstermeli ve kaynaklarını ifşa etmemelidir.
-
Menfaat Çatışmasından Kaçınma
Çıkar çatışmalarından kaçınmalı ve mesleki bağımsızlığını korumalıdır.
-
Ayrımcılıktan Kaçınma
Irk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer görüşler gibi herhangi bir ayrımcılığı teşvik etmemelidir.
-
Şiddeti ve Suçu Teşvik Etmeme
Şiddeti, suçu veya insan hakları ihlallerini teşvik eden yayınlardan kaçınmalıdır.
-
Meslektaşlara Saygı
Meslektaşlarına saygılı olmalı ve haksız rekabetten kaçınmalıdır.
Çok anlamlı… Gazeteciler için öz bir meslek yasası gibi değil mi?
Aradan 33 yıl geçtikten sonra Gazetecilik Etik İlkeleri Küresel Bildirisi, 12 Haziran 2019’da Tunus’ta Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) 30. Kongresi’nde güncellenmiş.
Yeni bildiri, başlıca uluslararası yasalara, özellikle de Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi’ne dayandırılmış. Bu bildiriyi de kısaca özetliyorum:
Gazetecinin görevi, bilgiye erişim hakkına riayet etmektir. Dürüstçe haber toplama ve yayımlama özgürlüğü olmalı; bilgileri, yorum ve eleştiriden ayırmalıdır.
Kaynağı olan gerçekleri haber yapmalıdır. Kritik bilgileri ve belgeleri çarpıtmamalıdır. Sosyal medyadaki içeriklere karşı dikkatli olmalıdır.
Bilgi, belge, veri veya görsel toplarken gazeteci olduğunu söylemelidir. Kamu yararı haricinde gizlice ses ve görüntü kaydı yapmamalıdır.
Acil veya hız kaygısı, bilgi ve kaynak doğrulamasının ve cevap hakkının önüne geçmemelidir. Hatalı olduğu anlaşılan bilgileri eksiksiz ve şeffaf biçimde düzeltmelidir.
Gizli verilen bilgilerin kaynağı, mesleki sırdır. Mahremiyete saygılı olmalıdır. Kişilerin haysiyetine saygı ve özen göstermelidir.
Bilgi veya görüşlerin nefret ve önyargıya yol açmayacağından emin olmalıdır. Ayrımcılık yapmamalıdır.
İntihal, gerçeklerin çarpıtılması, hakaret, iftira, karalama ve asılsız suçlamalardan uzak durmalıdır. Yardımcı olma görevi taşımaktan kaçınmalıdır.
Meslektaşlarıyla dayanışma hâlinde olmalı, haklarından vazgeçmemelidir. Basın özgürlüğünü başka hiçbir amaca alet etmemeli, kişisel fayda sağlamamalıdır.
Bilgi ticareti ve piyasa manipülasyonundan imtina etmelidir. Bağımsızlığını tehlikeye atacak taahhütlere girmemelidir.
Mesleki kanaat ve vicdana aykırı faaliyette bulunmaya zorlanamaz. Kamuya açık, bağımsız özdenetim organlarının yargı yetkisini tanır.
Gazetecinin topluma karşı sorumluluğu, diğer tüm sorumluluklarından önce gelir.
Bu uluslararası bildiriyle; haberlerin araştırılması, derlenmesi, aktarılması, yayımlanması, yorumlanması ve herhangi bir mecrada olayların anlatımı sırasında gazetecilere kılavuzluk eden ana hatları belirlenmiştir.
Şimdi şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekir. Kesinlikle biliyoruz ki çok çeşitli sıkıntılarla boğuşuyoruz. Eksikliklerimizi, zayıflıklarımızı, uğradığımız haksızları dile getiriyoruz. Fakat bir de terazinin diğer kefesine yapmamız gerekenleri de koymamız gerekmez mi?
Problemlerimizi çözelim ama kimseye de problem teşkil etmeyelim.
10 Ocak, Çalışan Gazeteciler için kutlu olsun, işsiz arkadaşlar da umalım ki en kısa zamanda iş bulsun!