|   | 
  • BORÇ YİĞİDİN KAMÇISI

     Kamu borcunun milli gelire oranı azaldı diye sevinenlere şunu hatırlatırım: Acaba ülkenin dış borcunun milli gelire oranı ne seviyede? Hiç merak ettiniz mi? Bu borcun 400 milyar doları aştığı ve oranın da yüzde 50?nin üzerine çıktığı söyleniyor.  Dış borcun yaklaşık dörtte biri kamuya ait. Demek ki, özel kesim dış borcu, 300 milyar doların üzerinde.

    ***
    Hakkı teslim etmek gerekir, bu iktidar döneminde;
    ·         AB tanımlı brüt kamu borç yükü, AB-27 ortalamalarının  ve haliyle Mastrich Kriterleri?ni (Yüzde 60) çok altına çekidi (Yüzde 74?erden yüzde 36?lara),
    ·         Net kamu borç stoku milli gelire oran olarak önemli ölçüde azaltıldı,,
    ·         Faiz harcamalarının, vergi gelirlerine oranı keskin şekilde düşürüldü,
     
     ise de özel kesim dış borcu ve kamu kesimi iç borcu oldukça düşündürücü.
    ***
    Yine hakkı teslim etmek gerekir; reel ekonomiden çekildikçe ya da ekonomide özel kesimin ağırlığı arttıkça toplam içerisinde kamunun dış borcunun azalmasından, özel kesimin artmasından doğal bir şey de olamaz.
     
    İktidar kanadınca sözü edilen başarının mukayesesi ancak ve ancak, ?Sanayide devlet? denilen, ekonominin lokomotifinin kamu olduğu dönemleri andıran bir yapıda bu sonuç alınsaydı, ?şapka çıkartmak? gerekirdi. Düşünebiliyor musunuz; emek yoğun hizmetlerin çoğu bile özel şirketlere devredildi. Neredeyse, kamuda sendikalı işçi kalmadı.
     
    Hem unutmayın, bizden önce bir şey yoktu denilen dönemden kalan iktisadi kurumların özelleştirilmesinden Hazine?ye, 40 milyar dolara yakın para girdi. Ayrıca; emeğin özelleştirilmesi, sendikaların pasifize edilmesi, ?sarı sendikacılığın? yaygınlaşması nedeniyle de ?emek ucuzladı?.
    ***
    Kamunun iç borç stoku ise, 555 milyar Tl (2013 3ç) civarında. 2005?te bu miktar, 330 milyarcivarındaydı. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Kamunun, yadsınamaz bir biçimde iç borcu var. Ha, bu borcu sonuçta kim öder?
     
    Ege Cansen üstadımızın ifadesi ile bu ülkede yaklaşık 19 milyon aile varmış. Bunların 100 bin kadarı, bankalardaki mevduatın yüzde 90?ına sahipmiş. Tabii, bu mevduatın büyük bir bölümünü devlet kullanıyormuş, ?İç Borçlanma? ile. Yani devlet, kullandığı bu paranın bir bölümü ile bizlere hizmet getiriyor, yatırım yapıyor. Peki, Cansen?in dediği gibi; bunu kim öder?
     
    Elbette biz. ?Bize ne borç kamunun? demeye kalkmayın, ?cehaletiniz? ortaya çıkar. Unutmayın, kuruşuna kadar, her kamu borcunu, eninde sonunda benim necip milletimin necip evlatları öder. Yönetenlerin ya da bizim adımıza harcayanların ne kesesinden ve ne de kasasından çıkar?
    ***
    Toplam vergi gelirleri içerisinde, dolaylı vergilerin oranı, yüzde 70?in üzerinde. 1999 Gölcükdepremi üzerine Rahmetli Ecevit?in, ağlamaklı bir biçimde, ?vallahi billahi bu vergi geçici, kısa süre sonra kaldırılacak!? dediğinden tam on dört yıl geçti ama ?alo vergisi? kalıcı oldu.
    ***
    Şimdi ki belediyeler, 20 yıl önce. 1994?te; ?Allahın suyu para ile satılır mı?? diyerek oy istediler ve iktidara geldiler. O zaman suyun metre mikabı bir lira falandı. Şimdi ise, 3 lira civarında. Merak ediyorsanız, ?giydirilmiş fatura tutarını? toplam su miktarına bölün de bakın, kaç lira ödüyorsunuz, suyun metre mikabına.
     
    Yine hatırlar mısınız? Birkaç seçim öncesi, 1,5 lira civarında olan suyun metre mikabının fiyatını bir liraya düşürmüşlerdi. Oylar sandığa düştü, AKP?li belediyeler tekrar sandıktan çıktı, bindirdiler suyun metre mikabına. Şimdi de benzerini yaparlarsa, hiç şaşmayın.
     
    Ha. Su çok mu pahalı? Benim için değil. Ben sadece, ?balık hafızalı? necip hemşerilerime geçmişte bazı yaşananları anımsatmak istedim. O kadar. Ayrıca; KASKİ?nin hizmetlerinden de ziyadesi ile memnum.
    ***
    Nakdi krediler 947,3 milyar liraya ulaştı. Kredilerin yüzde 39'unu İstanbul kullandı. Kayseri, bununyüzde 1,2?sini kullanmış; iller sıralamasında ise, 13.Kişi başına kullanılan nakti kredi miktarı İstanbul'da 26 bin lira.  Kayseri8 687 lira ile 16. sırada.
    ***
    Dikkat ederseniz, ?nakti kredi? kullanımında bile Kayseri, 2?inci 10 iller arasında. Bu ise, bu fakirin yıllardır yaptığı tespiti tekrara ediyor: Kayseri?nin ölçeği, ülkenin yüzde 1?i ile yüzde 2?si arasında değişmekte. Yani, ülkenin ?zekatı? bile değil. Bir başka ifade ile öve öve bitiremedikleri; bizlerin de olmayanı ile övündüğümüz Kayseri, maalesef, ilk 10 il arasında değil. İkinci 10 içersinde olup 15 ila 20?inci il arasında yer almakta.   

    http://www.kayseriehaber.com

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.