|   | 
  • Cevahir Kadri

    Çocuk Yüreğim

     

    Hayatımız türlü merhalelerle örgülenmiştir. Bunlar bebeklik, çocukluk, ilk gençlik, gençlik, olgunluk, ileri olgunluk, ilk yaşlılık, yaşlılık ve ileri yaşlılık vb.dir. En masum hâlimizin bebeklik ve çocukluk çağımızın teşkil ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü insanın orada sevmesi içten ve samimidir kızması, hiddetlenmesi hep içtendir, samimidir. Bu devrede içten pazarlıklı olma, türlü gıllıgışları içimizde barındırma gibi bizi çepeçevre saran düşüncelere davranışlarımızda yer yoktur. İçimiz dışımız birdir.

     

    Bebeklik ve çocukluk çağında insan, evet içi dışı birdir, bir fıtrat dini olan İslam’ın en güzel temsilcisidir. Sonra sonra dünyevi duygular, düşünceler, ihtiraslar o çocuk kalbin içine girdikçe, girmeye devam ettikçe o fıtrat gitgide bozulur. Öyle ki kendi içinde tezat gibi duran bir hâle/aklî ve iradî olgunluğa/ rüşte erdiğinde imtihanın başlatılıyor olması ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur.

     

    İnsan çocuk hâliyle de aklıyla düşünebilir ve hareket edebilir. Ama çocuklukta insan genellikle duygularıyla hareket eder, onu yönlendiren duygularıdır, onun da merkezinde olan kalbidir. Daha sonraları aklı devreye girer ki insan o zaman “kafa-kalp bütünlüğü”ne ermesiyle rüşte/olgunluğa ermiş, “iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırt etme” yetisini kazanmış olur.

     

    Çocukların dili

     

    Her insan gibi çocukların da duygu ve düşüncelerini türlü vasıtalarla dile getirmesi mümkündür ve haklarıdır.  Çocukluk çağının ister okul öncesi isterse okul çağı safhalarında duygu ve düşüncelerini en güzel şekilde ifade edebilmeleri tekerlemeler, mâni gibi az heceli dizelerden oluşan şiirlerle mümkündür. Çocuk gelişimi uzmanlarının bu konuda söyledikleri ve söyleyecekleri elbette çok söz vardır. Konuyu oraya da havale edip geçelim.

     

    Çocukların dünyasına hitap eden, onları ilgilendiren, insanı onlarla düşündüren metinlere, bilhassa şiirlere baktığımızda karşımıza iki olgu çıkar: Birincisi, çocukça düşünüş ve anlayışın eseri olan, bizatihi çocukların kaleme almış oldukları metinler, şiirler; diğeri ise çocukların bakışları, düşünüşleri ve algılayışları dikkate alınarak yetişkinler tarafından çocuklar için, onların eğitimlerine, duyuşlarına katkıda bulunmak için yazılmış metinler, şiirler. Çocukların yazdığı, onların ortaya koyduğu eserler şüphesiz “çocukça” bulunsa da en saf, en temiz metinlerdir.

     

    Çocuklar için yazmak şüphesiz zorların en zorudur. Bir bakıma sehl-i mümtenidir yani kolay zordur. Yunus Emre’nin “Ete kemiğe büründüm/Yunus diye göründüm” dizelerindeki netlikte ve öz olarak ortaya koymaktır. Çocuklar için yazılan ister düzyazı ister nazım, şiir metinlerinde onların kelime dünyası dikkate alınmazsa eserin çocuklarca sevilmesi mümkün olmaz. Çocuklar için yazmak öyle her babayiğidin harcı değildir, bu böyle bilinmelidir.

     

    Çocuklara şiirler

     

    Çocuklar için yazılmış şiirler denince kimleri anmak gerek? Her insanın içinde bir çocuk mutlaka vardır. O çocuk, hiçbir zaman yaşlanmaz, o her daim çocuk olarak kalır. İnsan piri fani olsa da bu böyledir. Birçoğumuz hatırlayacaktır; ilkokul yıllarımızda ders kitaplarında yer verilen Ziya Gökalp’in Ala Geyik manzumesini. Hani biraz da tekerlemeyi andıran “Çocuktum, ufacıktım/ Top oynadım, acıktım.// Buldum yerde bir erik,/ Kaptı bir Ala Geyik.// Geyik kaçtı ormana,/ Bindim bir ak doğana.// Doğan, yolu şaşırdı,/ Kaf Dağından aşırdı.” şeklinde devam edip giden şiiri. Unutanlarımız da bu dizelerle hemen hatırlayacaklardır onu. Bir de “Her sabah erken/ Uyanırım ben/ Derim gönülden/ Elhamdülillâh” dizeleriyle başlayan Elhamdülillah adlı şiirini. Bu bağlamda Hasan Ali Yücel’in milli ve manevi duyguları işleyen şiirlerini de unutmamak lazım.

     

    Yetişkinlerin daha çok, “Otuz Beş Yaş” şiirindeki “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” dizesiyle hatırladıkları Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Affan Dede'ye para saydım,/ Sattı bana çocukluğumu.” dizeleriyle başlayan Çocukluk adlı şiiri de onun unutulmaz şiirleri arasındadır. İlkokul ders kitapları arasında ismine ve şiirlerine çokça rastladığımız bir diğer şairimiz Coşkun Ertepınar’dır. Onun da çocuklara, çocukların bakışıyla yazılmış pek çok şiiri vardır. Onun “Küçükken başucumda/ Bana ninni söylerdin//Sabahları uyanınca,/ Beni okşar severdin.// Benim annem, güzel annem/ Beni al dizlerine...// Kucağında okşa beni, /Ninniler söyle yine...” diye başlayan Anneciğim şiiri bu bağlamda anılmayı hak eder. Ertepınar’ın değerleri kazandırmaya matuf olarak yazmış olduğu şiirleri eğitimde şiirin önemini de ortaya koymaktadır. Dağ gibi Dağlarca’yı anmadan geçmek olmaz. Yirminci yüzyıl edebiyatımızın ikinci yarısının en önemli şairleri arasında yer alan Fazıl Hüsnü Dağlarca da çocuk edebiyatı bağlamında tartışmasız yeri olan Çocuk ve Allah adlı şiir kitabı ve “Ağır Hasta” şiiriyle de bu vadide anılması gereken isimlerdendir. Hâkezâ Tevfik Fikret, Şermin adlı kitabıyla da böyledir. Serçekuş, Ağaçkakanlar, Motorlu Kuş adlı çocuk hikâyeleriyle ve Gülücük ve Ağaç Okul adlı şiir kitabı ve Motorlu Kuş gibi çocuk kitaplarıyla Cahit Zarifloğlu da anılmayı hak eder.

     

    Yaşayan şairlerimiz arasında bu sahada ismini duyurmuş olan Bestami Yazgan, Sunay Akın, Mevlâna İdris, Yalvaç Ural ve Mustafa Ruhi Şirin’i analım. Mustafa Ruhi Şirin’in Çocuk Vakfı’nın kurucusu olduğunu, bu sahada önemli eserlere imza attığını da belirtelim. Çocuk Kalbimdeki Kuş onun şiirlerindendir: “Her kuşun bir adı var/ Ve iki kanadı var/ Çocuk kalbimdeki kuş/ Kuş demek uçmak demek// İstiyorsan seninle/ Adımı paylaşırım/ Çocuk kalbimdeki kuş/ Binlerce kuş taşırım

     

    ‘Yüreğim Çocuk’

     

    Edebiyatımızda çocuklara ve çocuk yüreklere şiir yazanlar elbette yukarıda isimlerini andıklarımızla sınırlı değil. O sınırı güzellerden güzel, diri ve duru diliyle aşan bir isimden, şair ve yazar Ayhan Bingöl’den nâm-ı diğer Muallim Ayhan’dan ve onun Yüreğim Çocuk adlı şiir kitabından söz edeceğim şimdi de.

     

    Ayhan Bingöl, Kayseri’de gönlünü ve hayatını çocukların, gençlerin eğitim ve öğretimine adamış bir isim. O bir şair, yazar ve yüreği çocuklar için atan, vatanına ve milletine sevdalı, esaslı bir eğitimci. Bu hükme nereden varıyorum? Hemen cevap vereyim: İnternet sitelerinde kısa bir arama yaptığınızda birçok eğitim sitesine, Hayal Bilgisi, Çocukça gibi dergilerde onun yazı ve şiirlerine ve Yeni Asya, Konya Merhaba veKayseri Gündem gibi gazetelerin sayfaların onun eğitim ve öğretime dair yazılarına rastlamak mümkün. Burada ele almakta olduğum Yüreğim Çocuk adlı şiir kitabına aldığı şiirleri de bunu söylüyor.

     

    Şairin anlattığı

     

    Peki, “Muallim Ayhan” müstearıyla şiirler ve yazılar kaleme alan Ayhan Bingöl kimdir, kendi ağzından kendisini tanıtsın bakalım, hep birlikte öğrenelim. İşte anlattıkları:

     

    1964 yılında Kayseri’nin Özvatan ilçesi Taşlık köyünde/mahallesinde doğmuşum. İlkokulu köyümde okudum, ortaokulu ise Özvatan ilçesinde okudum. Daha sonra Kayseri Lisesine kaydoldum ve buradan mezun oldum. Yükseköğrenimi İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Demirci Eğitim Yüksek Okulundan 1986-1987 öğretim yılında tamamlayarak mezun oldum. Daha sonra açılan, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Lisans Tamamlama Türkçe Bölümünden mezun oldum. Hâlen Kayseri’de eğitim öğretim, edebiyat, şiir ve yazı çalışmalarına devam etmekteyim. Evliyim ve üç çocuk babasıyım. Yazı ve şiirlerim, Muallim Ayhan imzasıyla yayımlanmaktadır. Yeni Asya, Konya Merhaba, Kayseri Gündem Gazetesi’nde deneme, makale ve çocuk gelişimi, çocuk psikolojisi üzerine yazılarım yayımlandı. Şiirlerimi; İrfan Mektebi, Çemen, Somuncu Baba, Mutlu Çocuk, Gonca, Kardelen, Çocukça, Bosna Kardelen Çocuk, Dört Mevsim (Tatil Kitabı) dergilerinde ve birçok okul dergilerinde yayımlandı. Birçok şiir antoloji kitaplarında şiirlerim yayınlandı. Yüreğim Çocuk (şiir) ve Sevginin Gücü (öykü) olmak üzere iki eserim okurlarıyla buluşmuştur. Şiir ve yazılarımla edebiyat, kültür ve sanat yolculuğum devam etmektedir.

     

    ‘Yüreğim Çocuk’u tanıyalım

     

    Muallim Ayhan Bingöl’ün Yüreğim Çocuk adlı şiir kitabının sayfalarına şöyle bir göz attığımızda, kitapla ilgili olarak şunları görebiliriz. Elimizde incelemekte olduğumuz eser, Geçit Yayınları arasında 2013 yılında yayınlanmış ve içerisinde elli (50) adet şiir yer almaktadır. Tema olarak gruplandırdığımızda doğa, değerler ve sevgi temalarında yazılmış şiirlerin çokluğu görülmektedir. Bundan başka hayal, rüya, düş; okumak, sağlık, çocuk, kalp, duygu ve huzur; aile, efradı ve çevre; tarih, vatan, millet temalarının şiirlerde işlenmiş olduğunu görüyoruz.

     

    Bingöl, şiirlerini çocukların akıllarında rahatça misafir edebilecekleri bir formda, mâni/tekerlemeleri andıran bir tarzda kaleme almış. Hece ölçüsünün daha çok, 6, 7, 8, 10, 11 ve nadiren de 15’lisini kullanmış. Şiirlerin çoğu 7 ve 8 heceli dörtlüklerden oluşmakta. Birkaç şiirinde beyit nazım birimini kullanmış.

     

    Şiirlerini daha çok, halk edebiyatının mâni, semai; kısmen de divan edebiyatının mesnevi nazım şekillerinin kafiye biçimini andıran şekillerde kaleme alan Bingöl, kafiyenin düz-koşma, çapraz ve düz-mesnevi biçimlerini kullanmış.

     

    Temalarına göre şiirler

     

    Yüreğim Çocuk adlı eserdeki şiirleri temasına göre şöyle sınıflandırmak mümkün: Sevgi temasın etrafında toplanan şiirleri: Allah, Bismillah, İman, Anne ve Çocuk.

     

    Okul teması etrafında yazılanlar: Zil Çaldı, Okul Yolu, Okul sevgisi, Okul Evden Güzel, Öğretmenim.

     

    Doğa temasının işlendiği şiirler: Bulutların Meyvesi, Elma Ağacı, Kar Tane Tane, Dört Mevsim, Serçeler, Kuşlar, Bulut Kardeş, Balık, Mavi Bulut, Yağmur, Orman, Orman ve Adam, Uçurtmam.

     

    Hayal, düş, rüya temalarındaki şiirlerini Düş Toplarım, Mutlu Olma, Resim, Peri Kızı, Ay ve Çocuk, Bir Düş, Düş Oyunu olarak sıralamak mümkün.

     

    Bu temalardan başka, okuma konusunda Kitap adını taşıyan iki adet şiiri vardır. Obez ve Kahvaltı isimli şiirlerini de sağlık temasıyla ilişkilendirelim. Çocuk Olmadınız mı Siz? diye sorduğu şiirinde çocukça duyuşla çocukların anlaşılmasını ister.

     

    Kalp, duygu ve huzur dairesine alabileceğimiz Pişmanlık, Çocuktan Şiir, Çocuk, Yalan ve Çocuk, Kardeşliğe Davet adlı şiirlerinin yanında, aile efradını ve çevresini ele alan Dedem ve Ben, Anne ve Çocuk şiirleri de vardır.

     

    Vatan, millet, tarih, millî duygular teması etrafında toplayabileceğimiz şiirlerini de İstanbul’un Fethi, Bayrağım, Türkiyem, Köy Çocukları, Vatan Diye, İçimizdeki Sancı (Son ikisi kitaba girmemiş şiirlerinden) isimleriyle yayımlamıştır.

     

    Şiirlerin nitelikleri

     

    Muallim Ayhan Bingöl’ün şiirlerini biçim ve anlam açısından ele aldığımızda yukarıda andığımız özellikleri görürüz. Şiirlerini kullandığı kelimeler ve cümle yapısı açısından ele aldığımızda onun yaşayan Türkçeyi en güzel biçimde, çocukların zihinlerinde duru bir şekilde yer almasını sağlayacak nitelikte olduğunu görüyoruz. Bir ifade açıklık, akıcılık, duruluk, yalınlık (sadelik), doğallık (samimiyet), özgünlük, sağlamlık ve tutarlılık gibi niteliklere sahip olmalıdır. Bingöl’ün şiir ve yazılarının bu niteliklere sahip olduğunu görüyoruz. Şu dizeler Bulut Kardeş şiirinden: “Çiçeklerin dalı bükük/ Dağlar kokmaz oldu kekik/ Kurdun kuşun boynu çökük/ Bulut kardeş yağmur bırak// Sudur bizi canlı tutan/ Yağmur cana canlar katan/ Damla damla yağmur atan/ Bulut kardeş yağmur bırak” Bingöl, toprağın ve bütün varlıkların suya hasret kaldığını dile getirerek çocukça bir bakışla bulutların yağmur göndermesini diliyor.

     

    Sevgi şiirinde ise dünyanın sevgiyle aydınlanacağını, çocuk gönüllerin sevgiyle aydınlığa kavuşacağını, çocukların sevgiyle kuşlar kadar özgür ve coşkun olacağını söyler: “Dünya siyah bir evdi/ Karanlık, bir devdi/ Çocuk sevdi sevdi/ Karanlık nur oldu// sevgi içti çocuk/ Deniz geçti çocuk/Göğe uçtu çocuk/ Kendini kuş buldu

     

    Allah ve Kalbimde şiirlerinde çocuğun Rabb’iyle olan duygu bağının Yunus Emre bakışıyla olduğunu ortaya koyar: “Çiçeklere bakarım/ Güzelliğe dalarım/ ustasını ararım/ Hemen derim ki Allah// Gökyüzüne bakarak/ Yıldızları sayarak/ Tefekküre dalarak/ Hemen derim ki Allah” dizleriyle yaratılmışların Halık’ını tefekkürle arayan bir seyyah gibi çiçeklere, semaya, yıldızlara bakarak hakiki imanı elde etme yolunda olduğunu bize gösterir. Kalbimde şiirinde bunu âdeta pekiştirir: “Ne yerdedir ne gökte/ Rabbim benim kalbimde/ Ne sağadır ne solda/ Rabbim benim kalbimde// Hayat ilim Sendedir/ Muhtaçlıklar bendedir/ Sevgim sana zindedir/ Rabbim benim kalbimde

     

    Şiirlerinden başka, yazmış olduğu hikâye, masal, deneme ve makaleleriyle edebiyatımıza katkıları devam eden Muallim Ayhan Bingöl’e daha nice nice güzel eserleri okuruna emanet etmesini diliyorum. Rabbim ona sağlık, afiyet ve gönül huzuru versin.

     

    Okul Sevgisi şiirinin dizeleriyle yazımıza son verelim: “Gelecekten umutluyuz/ Nura giden yollar gibi/ Okulda biz çok mutluyuz/ Çiçek açan dallar gibi// Sıraların süsüyüz biz/ Kırda açan çiçeğiz biz/ Okulların sesiyiz biz/ Serin esen yeller gibi// Okuyoruz cümle hece/ Aydınlanır siyah gece/ Bilgi yağmur gibi yüce/ Yeşeririz çöller gibi

     

    Teşekkürler Muallim Ayhan Öğretmenim!

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.