2021 yılına girmeden önce senaryomuzu çizdik. Beklentilerimizi paylaştık. Dolardaki düşüşü, biz bildik. Zor ama doğru kararı, tüm riskleri göz önüne alarak söyledik. Kuvvetli tahminler bile, riski en aza indirmek için son derece önemli.
Dolardaki düşüş, düzeltme işareti miydi?
İşler, yoluna girmedi maalesef. Düşüş, sadece beklentilerimizi karşıladı. Yapısal anlamda yapılacak bir reform yapılmadığı müddetçe bu düşüşlerin devamlılığı olmaz. Olmadı da zaten! Faiz artışları ile dizginlendi. Çünkü her faiz artırma kararı, dövizde para çıkışı ve faize para yatırmaya sebep olur. Faiz yatırımları düşürür,piyasada para dolaşımını azaltır.
Dolarda yeni senaryo, yeni hedef?
Dolar geçtiğimiz haftayı, beklendiği gibi iyi bir noktadan kapattı. 7.50 TL’nin üzerinde olması herkesi heyecanlandırdı. Akıllarda, “acaba daha nereye kadar gider?” sorusu gelmeye başladı. Ufak bir kar realizasyonunun arkasından bir trend oluşumu beklentilerin arasında. Bu düzeltme nereye kadar olabilir? 7.41 TL seviyeleri pivot noktasının hemen altında ilk karşımıza çıkan destek noktalarından birisi olacaktır. Daha aşağı inmesi muhtemel gibi görünse de, bu seviyeler toplanmak için ideal seviyeler olarak görülüyor. Alımlar hızlanabilir. Ciddi hacim artışları görülebilir. Kritik önem arz etmesi, mevcut seviyelerin son dip noktası olabileceği ihtimalinden kaynaklıdır.
Trend oluştuğunda gidebileceği seviyeleri söylemeden geçmeyelim! Görünen tablo da, 7.65 TL inanılmaz bir önem atfediyor. Daha önce bu seviyelerde direnç görmüştü. Bu hafta içersinde ya da ileri ki günlerde günlük kapanış noktası 7.65 TL üzerinde olursa, sırasıyla göreceği diğer seviyelerin ilki 7.80 TL olacaktır. Bu gidiş, kontrollü bir artışı tetikleyecektir. Devamında 7.97 TL kısa sürede gelecektir. 8 TL yeniden gündemimize girecek, psikolojik sınır olarak karşımıza çıkacaktır. Aşılabilir mi? mümkün mü? Riskler devam ediyor mu? Merkez Bankası’nın, yükselişi durduracak imkanı var mı? cevabını beklediğimiz, ama yaşayarak öğreneceğimiz sorular olacak.
Yeni faiz artışları gelecek mi?
Görünen o ki, düşüşler geçiciymiş.Dövizdeki yukarı yönlü istek, hız kesmeden artıyor. Döviz Türk lirası karşısında yükselişini sürdürecek. Baksanıza, küçük düzeltmeler ve düşüş yönlü hareketler kimseyi korkutmadı.
Bu kadar kontrolsüz yükselişi, piyasalar kaldıramaz. Yükselişler maliyet artışlarını beraberinde getirecek. Zaten piyasalar, işler eski hareketliliğini mumla arıyor. Yeni maliyetler yeni zamları beraberinde getirecek. Mecburiyet yoksa, alımlar azalır, işler düşer. Dolardaki yalancı bahar, kısa sürdü.
Brent Petrolde hareket nereye?
1 yıldır devam eden bir trend oluştu. Vadeli işlemlerde tarihi dibi gören petrol, pandemiye ve küresel kapanmaya rağmen % 300’e dayanan bir büyüme gösterdi. Türkiye için, petrol ithalatı zaruret olduğundan, bu bağımlılığı maliyet artışına sebep olacak. Dövizdeki kısmi düşüş biraz fiyatları indirmesi beklenirken indirmedi. Şimdi dövize paralel, petrolünde etkisi görülecektir. Hem de hiç gecikmeden, geciktirilmeden fiyatlara yansıyacaktır. Brent petrol, % 10-20’lik bir artış beklentisiyle 80$ lara varabilir. İhtimaller belirdi. Ülkelerin üretimi arttıkça, petrol tüketimine olan ihtiyaçta artacaktır.
Enflasyonda duble artış olacak!
Bu defa da zamların sebebi, petrol artışı!
Enflasyonu, Petrolün varil fiyatındaki artış belirleyecek. Dünya üretimi pandemiye rağmen eski canlı günlerine normal seyrine dönmeye çabalıyor.
Her maliyet artışı, fiyatlara doğrudan ya da dolaylı olarak yansır. Petrol artışı, ÖTV’den karşılanmıştı. Tabelalara gerçek değeri çok yansıtılmadığı için, etkisi az oldu. Enflasyon, diğer aylarda düşük görünse de, şubat ayında yükseldi. Mart ayı enflasyonu, beklentilerimizi aşacak, çarşı-pazarda karışacak.
İşte Dışarı olan bağımlılığın neticesi; kasadan daha fazla para çıkacak. Çıkarken de döviz varlıklarını azaltmaya devam edecek. Merkez Bankası, eksi rezervleri varken ithalatı nasıl yapacak? Bir süre borçla çevrildi. Yüksek faizlerle yeni borçlar alındı. Paralar basıldı. Enflasyon halkın cebini delip geçti. Bu iş daha nereye kadar devam edebilir? Umursamaz, vurdumduymaz politikaların bedeli halkın cebinden çıkacak. Can yakacak, canlar yanacak.