Ben Karadenizliyim, bizim lafı hiç uzatmadan kitabın ortasından konuşma gibi delikanlı bir huyumuz var: Kayserispor, Başakşehir’i yenmezse ne yazık ki mart ile başlayan ilkbahar bir anda sonbahara dönebilir.
Kayserispor mutlaka Başakşehir’i yenerek galibiyeti 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde stada gelen kadın taraftarlarına ve bütün hanımlara olarak hediye etmelidir.
Değerli okurlar, bir şey dikkatinizi çekiyor mu, bilmiyorum ama Kayserispor’u daha önceki yazılarımda Bodrumspor konusunda uyarmıştım: “Bodrumspor’u bodrumda tut. Sakın üstüne çıkmasın!”
Bodrumspor’daki zıplamayı gördünüz değil mi?
Son maçlarındaki oyunu, Volkan Demirel sonrası performansını yabana atmayın! Eyüpspor’u İstanbul’da uyduruk bir son saniye hediyesi penaltısı ile yendi.
Kayserispor’un puan olarak gerisindeki Bodrumspor, averajla da olsa Kayserispor’u geçtiği gibi Sivasspor’un bile üstüne çıktı.
Neden?
Çünkü son 4 maçını kaybetmedi üstelik 2 galibiyet aldı.
Kayserispor Sergej Jakirovic ile yakaladığı; havaya, suya, toprağa ve puanlarına tek tek düşen cemreleri heder etmemeli.
Kesinlikle elimizin altından kaçırmamamız gereken Sivasspor deplasmandan puanla döndü. Konyaspor enteresan bir son dakika penaltısı ile Karadeniz Fırtınası Trabzonspor’u yendi. Tıpkı Bodrum’un Eyüpspor’u yendiği gibi. Ya Gaziantep, aynı şekilde Eyüpspor’u evinde 3-1 yendi.
Rakipler durmazken Kayserispor da durmamalıdır. Şimdi şöyle bir geriye yaslanın, derin bir nefes alın ve hesaba başlayalım:
Başakşehir maçı sonrası Fenerbahçe maçına kadar Kayserispor’un oynayacağı rakipler; Gaziantepspor deplasmanı, Hatayspor’u ağırlamak, ardından Adana Demirspor deplasmanına git, gel evinde Burak Yılmaz’lı Kasımpaşa’yı misafir et!
Bu 5 maç Kayserispor için çok kritik geçitler. Çünkü Galatasaray ile birlikte şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe ile İstanbul’da tam bir ateş çemberinin içinde olacak. Süper Ligin altında ve üstünde kaynayan ateşin arasında o maçta kalacak.
Bu ateşin şiddetinden uzak durmak için bu 5 maçı kazasız belasız atlatması gerekecek. Bu bir zorunluluk!
Bu yeter mi, yetecek mi?
Kesinlikle hayır!
Çünkü Fenerbahçe maçı sonrası Galatasaray maçı arasında 3 önemli geçit daha var: Rizespor’u ağırlayacak. Akdeniz’e Alanyaspor deplasmanına gidecek oradan gelirken de hafta sonu ağırlamak için Antalyaspor’u alıp getirecek.
Yukarıda anlattığım gibi Fenerbahçe ile nefes nefese şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray ile İstanbul’da yine alttan ve üsten yakan ateşin arasında kalacak.
Galatasaray maçına kadar Kayserispor, ununu eleyip eleğini asmış olmalıdır.
Neden mi?
Çünkü Galatasaray maçı sonrası buralarda kalırsa Bodrumspor’u ağırlayacak, sonra da ligin buldozer ekiplerinden Samsunspor deplasmanına gidecek.
Aslında bu sezon Karadeniz Fırtınası sıfatını Samsunspor da hak ediyor. Bu Samsunspor bir Alman disiplini ile Karadeniz’den gelip Ege’de Göztepe’yi 2-0 sonrası muhteşem bir dönüşle yakaladı.
Gördüğünüz gibi hesap çok basit. Kahve falı değil gerçekleri anlattık.
Kayserispor kazanmak zorunda! Üç puan değil, hadi bir puanla da değil, averajın, yediğiniz ve attığınız golün sıralamasını yaşıyorsunuz. Bu bilinçle hareket etmek gerekir. Burada sadece Sergej Jakirovic ve futbolcular değil herkese çok büyük görevler düşüyor.
Özellikle Göztepe maçında dondurucu soğukta battaniyeye, atkıya ve bereye sarınan taraftar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde eşini, kızını, kardeşini alıp stada koşmalı, Kayserispor’a değil 12. adam, 13, 14 hatta 20. adam olarak katkı vermelidir.
Yönetim de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde stada gelen kadınlara biletleri ücretsiz yaptı.
Gelelim Başakşehir maçına!
Çağdaş Atan, Başakşehir’i çok iyi götürüyor. Disiplinli göze hoş gelen, ofansif futbolu tercih eden, özellikle etkili gol adamlarıyla her an her şeyi yapabilecek bir takım karakterini taşıyor.
Çağdaş Atan Kayserispor’un eski teknik direktörü. Tıpkı Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar gibi Kayserispor’un içini-dışını, deyim yerindeyse ciğerini biliyor. Kayserispor’un şu an kadrosunda bulunan futbolcuların hemen hepsi Çağdaş Atan döneminden beri Kayserispor’da oynuyor.
Fakat şunu söylemek gerekir ki ciğerini bilmenin de Recep Uçar örneğinde olduğu gibi çok fazla işe yaramadığını Kayserispor, Konyaspor’u 2 tane yese de 3 atarak yenerek gösterdi.
Aynı tarifeyi Başakşahir’e ve Çağdaş Atan’a mutlaka uygulamalıdır. Üstelik Kayserispor ilk yarıda İstanbul deplasmanında bile Başakşehir’de puan almıştı.
Sergej Jakirovic ile Kayserispor’un eskisinden çok daha güçlü durumda olduğunu herkes görüyor.
Başakşehir’de Çağdaş Atan’dan başka Kemen ve Deniz Türüç de Kayserispor’un eski futbolcuları var. Bu iki futbolcunun ilk yarıdaki maçta Kayserispor’a karşı anormal bir hırs taşıdıklarını hatırlıyorum. Eski hesapları karıştırıyor olabilirler.
Özellikle Kemen kendini harap etmişti. Bunu hatırlatırken Kemen’in özellikle son haftalarda yakaladığı performansa, inatçılığına ve asistlerine de karşı dikkat çekmek istiyorum.
Başakşehir son maçlarında bir ya da iki değişiklik haricinde hep aynı ilk 11 ile sahaya çıkıyor. Fenerbahçe’den aldığı Miguel Crespo bile kulübede oturuyor!
Kalede Muhammed ile başlarken önünde Ba, Duarte ve Luca Lima oynuyor. Orta sahasını Deniz Türüç, Kemen, Berat, Ömer Ali ve Yusuf Sarı ile kurarken ileride vazgeçemediği Piatek ve yanında ya Figueirodo ya da Phillippe Kenny’i tercih ediyor.
Piatek, biliyorsunuz şu anda gol krallığında 18 golle 16 gollü Galatasaray’lı Victor Osimhen, Fenerbahçeli Youssef En Nesyri ve Trabzonspor’lu Banza’nın önünde yer alıyor.
İnanılmaz bir golcü Piatek! Hava toplarında uzun boyunun da avantajı ile takımını sürüklüyor. Azimli, mücadeleci ve çok güçlü. Kayserispor defansı çok dikkatli olmalı!
Piatek haricinde Başakşehir’de dikkat edilmesi gereken iki rüzgar adam var: Serdar Gürler ve Yusuf Sarı. Bu iki adamı Hasan Ali Kaldırım, Carole ve Gökhan Sazdağı kesinlikle kaçırmamalı.
Ayrıca Phillippe Kenny gibi yürüyen kuleyi Kolovetsios ve Attamah, Macit Hosseini durdurmalıdır.
Szyzsz, Djalo, Umut Güneş ve Ivan Brnic’i de geri kalanlara havale ederek ne kadar çeşitli ve zengin bir kadro ile karşı karşıya olduklarını hatırlatmak istedim.
Başakşehir iyi bir takım dedim ama her güzelin çok ağır zaafları ve zayıf yanları da vardır.
Başakşehir’in en zayıf tarafı; defansı! Özellikle Ba! Hem kalecisi hem yanındaki arkadaşları hem de orta sahası ile anlaşma problemi yaşıyor.
Peki niye oynuyor?
Çünkü çok güçlü, sağlam ve hava toplarında ıskalamazsa çok etkili! Fakat çok ağır. Onun ağırlığına forvet karakterli Duarte ve Ba ile ortak özelliklere sahip Opoku da eşlik ediyor.
Zincirin en zayıf halkalarını Cardoso ve Mane’ye havale etmek en akıllısı!
Bir uyarıda Bilal Beyazıt’a yapmak istiyorum:
Bilal iyi bir kalecisin ama Başakşehir’li Figueirodo kaleciyi önde görünce orta sahadan gol atıyor, dikkatli ol çok öne çıkma!
Evet maçın taktiği ve stratejisi konusunda işin doğrusunu söylemek gerekirse Sergej Jakirovic’e güveniyorum. Çağdaş Atan’dan daha üst düzey bir taktik bilgisine sahip. Ancak bu taktiği sahada mevcut futbolcuları ne kadar uygulayacak ona bakacağız.
Lakin, fakat, ama, buna rağmen gibi bütün açıklama öncesini kullanarak diyorum ki Çağdaş’ın sahip olduğu oyuncu kalitesi, seçeneği, alternatifi, yedek kulübesi Sergej Jakirovic’ten daha zengin!
Ne diyoruz; Haydi hayırlısı…
