‘Düşüyordu, kalıyordu, gidiyordu, geliyordu, bir puandı, üç puandı ve beraberlik yetiyordu’ derken 2024-2025 sezonunu Kayserispor, Samsunspor maçıyla tamamladı. Süper Lig'in açılış haftasında oynamayan Kayserispor’a kapanış maçı nasip oldu.
Samsunspor maçı, Kayserispor için öylesine bir maç olmaktan öte bir anlam ifade etmiyordu. Kayseri tabiriyle ‘gazozuna bile bir maç’ olamadı.
Şimdi söyler misiniz, bu satırları okuyan kim benden Samsunspor maçını değerlendirmemi bekliyor ki?
Bana göre hiç kimse!
Samsunspor maçı için söylenecek tek şey: Kayserispor, Samsunspor’u ve de Beşiktaş’ı şaşırtmadı.
Kayserispor’un ve Samsunspor’un hangi oyun sistemiyle oynadığı, kalede, defansta, orta sahada ve forvette kimin oynadığının, nasıl ataklar geliştirdiğinin artık bir anlamı var mı?
Kayserispor açısından bir anlam taşımıyordu. Sadece forma şansı bulan gençleri görmekten daha öte bir anlamı yoktu bu maçın. Maç, maçtır ama Kayserispor’un işi başından aşkındı!
Samsunspor ve Beşiktaş için çok daha heyecanlı bir karşılaşma olduğu kesindi. Nitekim de öyle oldu.
Kendi göbeğini kesemeyen bir Beşiktaş… İstanbul’da kaybettiği son maçları var. Karadeniz’de aklı fikri karışmış ve karşısında panzer gibi Samsunspor’un elinden maç almasını ummaları garipti, değil mi?
Kayserispor kendi derdine düşmüştü. Ama yine de bu bir maçtı. Belli olmazdı!
Ama Samsunspor işi şansa bırakmadı. Zor oldu ama kazandı. Beşiktaş ise 4 gollü galibiyetiyle bir işe yaramadı.
Haksız mıyım, söyleyin!
Hedefine çoktan ulaşmış, Galatasaray maçında kaybetmesine rağmen rakiplerinin de ‘kaybetmesiyle kazanma başarısı’ gösteren Kayserispor, yaşadığı son gelişmeler nedeniyle bir anda karma karışık bir atmosfer yaşamaya başladı.
Fenerbahçe maçı beraberliğiyle kıştan bahara geçmişti. Galatasaray maçı sonrası da Kayseri’de Bodrumspor’u yenerek tam bir yaz havası yaşayacaktı.
Ne var ki hiç beklemediği bir gelişmeyle, tabir yerindeyse ‘baharı görmeden yaz geldi geçti.’
Kayserispor, 2025-2026 sezonunun kendisi için çok kolay olacağını, Avrupa kupalarına katılmayı Sergej Jakirovic ile düşünüyordu. Ama Kayserililerin tabiriyle “Felek, Mustafa’ya yar etmedi.”
Jakirovic hem Kayserispor’u hem de kendini inanılmaz biçimde parlattı, imajını patlattı, şöhretine şöhret kattı. Derken…
Jakirovic’i, “kutumda büyük var diye düşünüyorum” inancındaki Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı’nın gurbetteki takımı, İngiltere ikinci ligi Championship ekiplerinden Hull City kaptı gibi duruyor.
Kayserispor Başkanı Nurettin Açıkalın her ne kadar kızgınlık ve kırgınlıkla “Bu saatten sonra kalsa da olmaz.” dese de bu açıklamanın erken olduğu, diplomasinin spor endüstrisinde ve karşılıklı ilişkilerde yeri olduğu unutulmamalı.
Bu tür ortamlarda rüzgar her an dönebilir, iklim değişebilir. Baharı görmeden yaz gelip geçebilir. Ya da tam tersi olabilir. Düşüyoruz derken bir Jakirovic çıkar gelir, sizi salimen limana getirir. Onun için acele etmeden, duygusallıktan uzak ve serinkanlı olmak gerekir. Nihayetinde “profesyonellik” diye bir kavram var.
Bakın Samsunspor, Kayserispor gibi transfer cezalısı olmasına rağmen, bana göre son derece harika bir transfer olarak Thomas Reis’i takımın başına getirmekle çok doğru bir tercih yaptığını herkese gösterdi.
Alman ekolünün genç yeteneklerinden Thomas Reis, tam Karadeniz’e uygun sıfatıyla Samsunspor takımını Bandırma Vapuru’na dönüştürdü.
Thomas Reis, müthiş başarılı bir sezon geçirdi. Disiplini ve futbol anlayışıyla, bana göre Süper Lig’de bu yılki en büyük başarıyı yakaladı.
Karadenizli olduğum için bir Karadeniz takımına güzelleme yaptığımı sakın düşünmeyin. Küçük aksaklıklar haricinde Samsunspor, Süper Lig’e damga vurdu.
E öyle ama! Eğriye eğri…
Thomas Reis, Karadeniz fırtınasının yeni reisi oldu. “Karadeniz fırtınası” sıfatını bu yıl Samsunspor’un hak ettiği konusunda herkesi ikna etti.
Thomas Reis’i bu yazıda özellikle niye vurguluyorum?
Birincisi: Gerçekten buna layık olduğunu düşünüyorum.
İkincisi ve de asıl amacım: Kayserispor yöneticilerinin dikkatini çekmek istiyorum. Siz de Reis gibi bir Reis bulun. Ama acele etmeyin, panik yapmayın.
Thomas Reis, benim gözlemlerime göre biraz daha rahat hareket edebilse, nokta transferler yapabilse, Türkiye’nin ikinci Derwall’i olacak!
Süper Lig’in zirvesinde Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki yarışın gidişatında şampiyonu belirleyen yolu Kayserispor açmıştı, demiştim ya… Aslında burada önemli faktörlerden biri de Samsunspor’du. Hatırlayın, 4 büyüklerle oynadığı o maçları ve de sonuçlarını!
Kapalı Kale, güle oynaya olmasa da kafası biraz karışık ama daha sağlıklı düşünen bir ruhla Samsun’a gitti. İlkadım Sahil Yolu ve Atakum Sahili’nde gezdi. Bafra pidesi, Çakallı menemeni, kıvratma tatlısı, Oymaağaç kebabı ve Samsun simidi yedi. Hepsi bu kadar!
Maç ve sonucu çok da umurlarında olmadı çünkü taraftar haliyle üç şeyi düşünüyor:
1. Teknik direktör kim olacak?
2. Kimler gelecek, kimler gidecek ve kimler kalacak?
3. 2025-2026 sezonu da böyle mi olacak?
Kesinlikle haklılar!
Evettt… Samsunspor maçı da bittiğine, 2024-2025 sezonu tamamlandığına göre, yarından itibaren yeni şeyler konuşabiliriz.
Mevlana’nın şu sözü çok hoşuma gider: “Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…”
Hani her zaman “Haydi hayırlısı.” diyorduk ya?
Demek ki böyleymiş hayırlısı…