Süper Kupa'yı Galatasaray aldı ama asıl kazanan Kayseri şehri oldu.
Son yıllarda futbolumuzda artan olaylar, Fanerbahçe-Galatasaray arasındaki tarihi rekabet, yaşanan çirkin olaylar, tarihe geçen derbiler hep hafızalarda kötü izlenimlere neden olmuştu.
Azerbaycan'ın Süper Kupa Finali'ni kabul etmemesinden sonra federasyon Kayseri'yi tercih etmişti.
Bu tercihlerinde yanılmadıkları da ortaya çıktı. Kayseri her yönüyle kupa finalinden yüzünün akıyla çıktı.
Kadir Has Stadı kapılarını açtığından bu yana belkide en kritik, en tarihi maça evsahipliği yaptı.
Maç öncesi ve maç sonrası yaşananlar iki kulübün de büyüklüğüne yakıştı. Taraftarların el-ele kol-kola maça girmesi, taşkınlık olmaması, sahaya atılan bir-iki su şişesi dışında bir olayın yaşanmaması derbinin güzellikleriydi.
Kayseri valiliği, emniyeti, belediyesi, kısaca şehriyle bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı. Özellikle emniyetin büyük çabaları, aldığı tedbirlerle en ufak bir olay yaşanmadan finalin başlayıp bitmesini sağladı.
Şehir dışından gelen binlerce insan Kayseri ekonomisine de canlılık getirdi. Kısacası Kayseri şehri her yönüyle kupananın kazananı oldu.
Kupa maçına dönecek olursak. Kalite olarak 37 ülkeden naklen yayınlanan bir maça yakışmadı. İki takımda kötü oynadı. Kötünün iyisi Galatasaray kazandı.
İki takımında öne çıkan isimleri kalecileri Muslera ve Mert oldu. Birde sahada fark yaratan 35'lik delikanlı Drogba vardı.
İki takımında savunması kötü ve en zayıf noktalarıydı. Ama iki kenar yönetimi de rakibin zaafanı değerlendirmek yerine kendi zaaflarını örtmek için taktikler verince beklenen futbol kalitesi ortaya çıkmadı. Belki sezon başıydı, belki takımlar hazır değildi. Ama ne olursa olsun kenardakilerin mantalitesinin böyle bir bahanesi olmamalı.
Bu finalin dostca, centilmence başlayıp bitmesini, en ufak bir olay yaşanmadan Kayseri şehrinin adının kötüye çıkmamasında emeği geçen başta emniyet mensupları olmak üzere herkese teşekkürler.
Huzur şehri olduğumuz bir kez daha kanıtlandı...
Kaynak: Kayseri Anadolu Haber
Kaynak: Kayseri Anadolu Haber