Bir “MÜJDE” haberi ile sevinir gibi olduk, sevinemedik.
Daha Erdoğan’ın ağzından müjde söylenmeden, haberlere konu oldu, sosyal medyadan yayıldı. Söylenene göre 800 Milyar Metre Küplük Doğalgaz bulunmuş.
Vay bee rüya gibi. Ohh bee iyi valla sevindim.
Dışa olan bağımlılık azalacak. Faturalarda bir nebze oldun düşer dedik. Çünkü Geçen yıl ödediğimiz faturayı ben bilirim. Kombiyi, petekleri vatandaşın nasıl dikkatli kullandığını, faturayı azaltmak için türlü türlü yöntemler kullandığı hala aklımda. Aaaaa O da ne? 800 milyar metreküp derken, 320 milyar metreküp çıkmasın mı! Vallahi pes. Açıklanan rakam beklentilerinde altında haber bile daha yüksek geldi havaya girmiştik. Zaten insanı beklentileri yıkar. Hayallerimiz suya düştü. Anladım ki, Doğalgaz ucuzlamayacak.
Dünyada çıkarılan, Doğalgaz rezervi 196 trilyon m3’ tür. Karadeniz’de ulunan 320 milyar m3. Yani dünyanın binde 1,6’sı. Deve de kulak kalan bir rezerv, Türkiye’nin bile sadece 3-5 yıllık ihtiyacını karşılamaya yeter. Enerji bakanının söylediğine göre,: Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz 65 milyar dolar değerinde. Nüfusa bölsek, adam başı 780 dolar düşer. 780x7.30 TL =5.694 TL yapar. İki asgari ücrettin biraz fazlası. Bu kadarlık sevinç işte.
Haberleri tarıyorum meğerse, geçen yılda Trakya’da da, Doğalgaz bulmuşuz, hem de 20 Trilyon metreküp. Şimdi “müjde” diye açıklananın 62 katı. Geçen yıl bu rezerv için bir şey yapıldı da bizim mi haberimiz olmadı. Demek ki , yapılmamış.
Sadece “bulduk” demek yetmez! Üzgünüm. Bu işin bir de maliyeti var.
Çıkarma süresi var. İşlenmesi var. Hem şu daha mantıklı değil mi? Denizdeki 320 milyar metreküp doğalgazı çıkaracağınıza, karadaki ( daha çok olan) 20 trilyon metreküplük doğalgazı çıkarsak daha iyi olmaz mı? Ne dersiniz?Hem bu rakam, Türkiye’nin yaklaşık 450 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılar.
Bu müjdeli haber, ilerde halkın aklından çıkmayacak şekilde anlatıldı. Çok abartıldı. İnsanlara “gaz” başka türlü verildi. Kış geldiğinde geçen yıl ki gibi, Doğal faturaları dolgun gelmeye başladığında halka verilecek bir cevapta olmalı. Çünkü, halk doğalgazı, ucuza alacağını zannediyor. Bu siyaseten, ayağına kurşun sıkmaktır. Bu işin yatırımcıları yaklaşık 3-4 yıllık süre de, bu kuyudan çıkacak doğalgazın fizibilitesini ölçecek. Kar durumunu değerlendirecek. Evlere ve sanayiye verilip kullanılması 7-8 yılı bulacak. Ben 8 yıl sonra gelcek mutluluk için bugün neden nasıl sevineyim?
Bu kış, daha pahalı doğalgaz faturasını gören, mutlu kitle yerini pişmanlığa bırakmaz inşallah. Karadeniz'deki doğalgazı çıkarmak için, ileri teknoloji, sondaj ve diğer gerekli maliyetler olacak. Geçen yıllar içinde bu maliyet artacak. Şu an bu maliyete ortalama 5 milyar dolar yatırım gerekiyor. Bu para nasıl elde edilecek? Faturalara, “Doğalgaz çıkarma vergisi”adı altında, %10-15 ek bir vergi gelirse bunu sevinçle karşılayacak bir insan tanımıyorum.
Yok öyle ucuza hizmet almak. Bu bedel milli olduğu için herkesin cebinden çıkacak. Doğal gaz rezervi bulduk, haberi sonrası Dolar 7.40 TL’den 7.20 TL’lere kadar düştü. Müjde açıklanır açıklanmaz ne kadar gerçek dışı algılandıysa, beklentilerin altında kaldıysa piyasa bunu terse fiyatladı. Kur yükseldi, doğal gaz yine pahalandı. Yine sevinemedik. Gördüğüm kadarıyla da kimse de sevinemedi. Bir güven atmosferi kalmadı. Her şey hayal, her şey algı. Çıkaracak olsalardı Trakya’daki ne güne duruyor denilmeye başlandı bile. Aklı başında olanlar gerçeğin farkında. Gaza gelmiyorlar, pohpohlanmıyorlar. Doğrusu da bu zaten. Yap hizmetini al gönlümü. Hizmet ettiniz de, “istemezik mi” dedik?
Piyasalar, bir manüpulasyon yaşadı. Tüpraş ve Petkim hisseleri, “müjde”li haberini öyle bir fiyatladı ki, Endeksi sürükleyip yukarı götürecekti. İyi gazladılar, sonrasında ise hızlı ve büyük çıkışın, hızlı ve büyük inişi oldu. Bu iyi bir manüpulasyon örneği oldu. Hisse balonu şişti ve patladı. Bu da güven vermeyen bir yatırım hamlesi olduğunu gözler önüne serdi.
Var olandan fazlasını söylemek abartmak bir balon oluşturmaktır.
Ülkenin gerçek gündemi; GEÇİMDİR, İŞSİZLİKTİR
Dünya Bankası, Türkiye’ye bakıyor bir rapor yayınlıyor. Bulgulara göre yoksul hanelerin oranı, %10,4’ten %14,4’e yükselmiş. 1,4 milyon kişilik “yeni yoksullar” katmanı oluşmuştur. İşsizlik rakamları açıklanan resmi verilerin çok üzerinde. Geniş tanımlı işsizlik kavramı ile baktığımızda ülkede ki işsiz kitle % 25-30 aralığında. İşten çıkarmak yasak denilmiş olsa da, kısa çalışma ödeneği ile işe gelmeden yarım maaş verilse de, işsizlik korkunç boyutlarda. Bu da herkesin bildiği söylemediği, belki de söyleyemediği gerçektir.
En büyük hazinemiz: Gençlerdir!
En büyük rezerv, her zaman insan kaynağınızdır, onu nasıl kullandığınızdır. Dünya’nın en büyük Doğalgaz ve Petrol rezervi ülkelerine bakın ve ölçümünüzü ona göre yapın. Ülkemizden petrol çıkmasa bile, yetiştirdiğiniz genç nesil Milyar Dolarları size aktaracak. Ülkesine hazine olarak yağacaktır. Yeterki eğitimlerine önem verin. Destek olun. Önlerini açın, değer verin.
Dünya doğal gaz rezervi sıralamasında; İran, Venezuela en önlerde ama ülkeleri ambargo! Altında. İnsani gelişmişlik yok. Değer öyle bir şey ki, Musluklardan petrol aksa, her taraftan doğalgaz bile fışkırsa önemli değil. Dünyanın en büyük enerji rezervlerine sahip olan Venezuela’da, bir Bidon Petrol, bir tane Çikolata bile etmiyor...
En değerli kaynak demokrasidir, adalettir. Derelerinizden petrol aksa, dağlarınızdan altın fışkırsa, eğer adalet kavramı yok ise ve kurala göre değil duruma göre adaleti benimsemişseniz, ülkede ekonomik gelişmeden ve kalkınmadan bahsedemezsiniz.
Son söz Son not! Korkudan daha güçlü bir duygu var mıdır? diye sorarsanız size cevabım "umut" olur, lakin umudun azı makbuldür fazlası ise en korkunç şeydir. Halkın umutlarını da alırsanız, bu halkın kaybedecek hiç bir şeyi kalmaz.