Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyündeki 2 bin 400 yıllık Alexandria Troas Antik Kenti'nde 2023 yılı kazı çalışmalarında en son yaşam evresinin izleri ortaya çıkarılıyor.
Yapılan çalışmalarda; kentin ekonomisinin tamamen küçüldüğü, nüfusunun büyük ölçüde azaldığı, beslenmenin büyük bir sorun olduğu bir dönem tespit edilirken, bölgedeki birkaç mezarda ele geçen iskeletler üzerinde yapılan analizlerle bu durum teyit edildi. Kısıtlı beslenmeden kaynaklanan bir takım hastalıkların yaşandığının da iskeletler üzerinden belirlendiği kaydedildi.
Alexandria Troas Antik Kenti Kazı Başkanı Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Antik kentte çok uzun soluklu bir yaşam süreci olmuş, Milattan Önce 4’üncü Yüzyılda başlayıp, yani günümüzden 2 bin 400 yıl önce kurulmuş. Milattan Sonra 14’üncü Yüzyıla kadar yani günümüzden ise yaklaşık 800 yıl öncesine kadar yaşam sürmüş. Bu kadar bir uzun süreçte biz arazideki kazılarda mimari katmanlar olarak görüyoruz. Şu anda kentteki en son yaşam evresinin izlerini ortaya çıkarıyoruz" dedi.
Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyündeki Alexandria Troas Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 18 Temmuz tarihinde başladı. Kazı çalışmaları 2011 yılından bu yana Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe başkanlığındaki ekiple sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ve maddi desteğinin yanı sıra Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi ve Çanakkale Valiliği'nin desteklediği Alexandria Troas Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları bu yıl kentin merkezi konumunda olan forum merkezi ile forum merkezinin çeşitli noktalarında devam ediyor.
Alexandria Troas Antik Kenti Kazı Başkanı Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Antik kentte çok uzun soluklu bir yaşam süreci olmuş, Milattan Önce 4’üncü Yüzyılda başlayıp, yani günümüzden 2 bin 400 yıl önce kurulmuş. Milattan Sonra 14’üncü Yüzyıla kadar yani günümüzden ise yaklaşık 800 yıl öncesine kadar yaşam sürmüş. Bu kadar bir uzun süreçte biz arazideki kazılarda mimari katmanlar olarak görüyoruz. Şu anda arkadaşlar kazı çalışmalarında kentteki en son yaşam evresinin izlerini ortaya çıkarıyorlar. Burada artık kentin ekonomisinin tamamen küçüldüğü, nüfusunun büyük ölçüde azaldığı, beslenmenin büyük bir sorun olduğu bir dönem yaşanıyor. Biz bunu geçtiğimiz yıllarda şu anda kazı yapılan bölgedeki birkaç mezarda ele geçen iskeletler üzerinde yapılan analizlerle de teyit etmiş durumdayız. Antropolog arkadaşlarımız kısıtlı beslenmeden kaynaklanan bir takım hastalıklar yaşadığını tespit etti. Bu yıl ve her zamanda aslında kentin ilk karşılaştığımız mimari katmanı hemen yürüme zemini altındaki bu evredir” dedi.
Bölgenin tarihlendirmesi hakkında da bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Tarihlendirme olarak şuanda bize en yakın dönem yaklaşık 800 ile 1000 yıl öncesine kadar gidiyor. Sonrasında kent terk edilmiş. Arada uzunca bir sessizlik dönemi var, iskan açısından. Bu dönemin mimarisi çok derme çatma. Anadolu’da bu pek çok yerde karşımıza çıkabilir. Sağda solda önemini yitirmiş binalardan getirilmiş, mimari elemanlar, bloklar, çamur harcıyla, belki tabanları sıkıştırılarak birer mekan haline getirilmiş vaziyette ortaya çıkıyor. Ve bunların çatı sistemleri büyük ölçü de ahşap olmalı. Çünkü çiviler buluyoruz. Birbirine bağlamak için kullanılan. Ve çatı kiremitlerine rastlıyoruz. Bu yüzyıla tarihlendirebilecek. Elimizde sadece temel duvarları ve sıkıştırılmış zeminleriyle karşımıza çıkan zayıf bir mimari dönem” diye konuştu.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.