|   | 
  • Allah rızası bu işin neresinde?

    Sorduğunuzda birçok kişi siyasete sırf Allah rızası için girdiğini ve amacının millet­te hizmet etmek olduğunu söyleyecektir. Bunlardan bir kısmı kesinlikle samimidir ve aslında makam ve mevki ihtiyaçları da yoktur. Çevre­lerinin baskıları veya zorla­masıyla siyasete girip, orada da istemeye istemeye siyaset yapıyorlardır.

    Ama bir kısmı da var ki, siyaset için, koltuk için adeta can atıyordur. Elinden gelse kendinden başkasına fırsat vermemek, koltuğu terk et­memek için herkesi bir çırpıda harcayacaktır. Söylemde "Allah rızasını" eksik etmez ama hiçbir eylemi, bu anla­yışla bağdaşmaz.

    Yerel seçimlerin her gün biraz daha yaklaştığı, aday adaylığı sürecinin yavaş ya­vaş adaylık sürecine dönüştüğü bir ortamda, etik dışı bu tür davranışları fazlasıyla görmeye başladık. Parti ay­rımı yapmadan, siyasette bu türden insanların ne yazık ki fazlalığı insanı zaman zaman umutsuzluğa sürüklüyor.

    Aynı çatı altında, aynı da­vaya hizmet etmesi gereken insanların, birbirlerine yakla­şımları, birbirlerini alt etmek için başvurdukları yöntemler ve çıkardıkları dedikodular, bırakın bir Müslüman'a, insa­na bile yakışmayacak boyut­lara ulaşabiliyor.

    Hal böyle olunca, insan sormadan edemiyor: Allah rızası bu işin neresinde?

    İnsanlara hizmet etmek için, bu kadar etik dışı yola başvurmanın mantığı nedir?

    Bu ve benzer soruları ço­ğaltmak mümkün.

    Ama bir seçim sürecinde daha görüyoruz ki, yarışı mert ve dürüst bir biçimde götürenlerin sayısı çok az.

    Alışageldiğimiz ayak oyun­ları, kirli siyasi manevralar ve karalama kampanyaları, hala birileri için geçer akçe olma­ya devam ediyor.

    Bir partinin hizmet ettiği dava, ortaya koymuş olduğu ilkeler, kardeşlik hukuku, kul hakkı, insanlık onuru gibi kavramlar, bir koltuk hevesi­ne feda ediliyor.

    Gelip geçici olan dünya malı için, göstermelik şan ve şöhret için ahretini tehlikeye atan birinden kendisine hayır gelmez ki millete hayır gel­sin.

    Bir de "bu iş benim hak­kım" veya "bu işi en çok hak eden benim" diyenler var...

    İşte enaniyetin, kibrin do­ruk noktasına ulaşan kimseler, bunlardır.

    Çıkıp, açık bir biçimde aklındakini, niyetini, hissettiklerini söyleyenlerden zarar gelmez.

    Ama diğerlerine koltuk ve­rildi mi, fırsatını buldukların­da deveyi hamutuyla birlikte bile yutabilirler. Allah bunla­ra fırsat vermesin!

     

    Kayseri Anadolu Haber

     

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.