Sayın Mehmet ÖZHASEKi 'nin uzun başkanlık döneminde yaptığı güzel işler için Allah razı olsun demiştik. Yapılaşma ve imar uygulamaları sonucu oluşan bugünki Kayseri miz , geçtiğimiz uzun başkanlık döneminin eseridir.
Sayın Mehmet ÖZHASEKi 'nin uzun başkanlık döneminde yaptığı güzel işler için Allah razı olsun demiştik. Yapılaşma ve imar uygulamaları sonucu oluşan bugünki Kayseri miz , geçtiğimiz uzun başkanlık döneminin eseridir. Bu eserde görülen yatay şehirleşme yerine dikey şehirleşme ve rant odaklı gelişim tercihinin insani olarak bugünki şehir halkının ve özellikle yetişen gençlerin ve çocukların karakterlerine etkilerini anlatmıştık. Bu şehirleşme formülünün ve tercihinin etkilediği şehir ekonomisi ve sanayisi konusunu irdeleyelim .
KAYSERi EKONOMiSi VE SANAYiSi iÇiN YAPILMAYANLAR YADA iHMAL EDiLENLER
Kayseri eskiden beri sanayi ve ticaret şehri olarak övünür. Şehri yönetenlerinin Kayseri iş bilirliğini yani kısa zamanda maksimum fayda odaklı yaklaşımının sıkıntılarını artık hissediyoruz. Şehir merkezimizde trafik problemleri, doğalgaza geçilmesine rağmen bir türlü bitmeyen hava kirliliği, insanlardaki obezite, araba park yeri problemleri vs ile gün geçtikçede kendini belli edecek .
Şehir ekonomisinde de yavaş yavaş bu tercihin yan etkilere belirginleşmeye başladı. İnşaat sektörü, rant oluşumu ve arsa spekülasyonu odaklı yapılan uygulamalar malesef şehirde para birikimi yapan hemen herkesin asli işine olan konsantrasyonunu bozmuş durumda. Şu anda şehirde paranın toplandığı sermayedar kişi sayısı yaklaşık 15.000 dir. (sanayi odasında 1000 üye ticaret odasında 14.000 üye ile toplam 15.000 iş adamı varlığını düşünebiliriz).Şu anda bu 15.000 kişi içinde birikimi olan, sermayesi olup yatırım yapabilecek durumdakilerden kaç tanesi yeni bir iş koluna yatırım yapar? Kaç tanesi arsa yada inşaat sektörüne yatırım yapar? Yada arsa depolama işi yapmaktadır. Kayseri artık bir müteahhit ve rant şehridir. Eğer OSB başkanı bir derneğin açılışında, organizede arsaların değerinin 10 yılda 12 kat artması ile övünüyorsa (14tl den 180-200 tl lere gelmiştir) bu tesbitimiz bir realitedir. Kayserimiz artık 1 milyar dolarlık ihracat tavanına çakılmıştır. Bu Boydak grubunun ve Ortaanadolu Mensucat gibi toplamda 20 firmanın yaptığı bir ihracattır ve genele yayılmamıştır. Kayseri sanayisi mevcudu muhafaza eden yeni teknoloji ve üretim alanlarına yatırım yapmayan bir pozisyona çekilmiştir. Bu durum bütün Türkiyede benzerdir ve son aylarda ihracatın sürekli gerilemeside (dövizin artmasına rağmen ihracatımız düşüyor) artık duvara dayandığımızın göstergesidir.
Sayın Özhaseki, özellikle son 5-6 yıllık dönemde gittikçe hızlanan bu rant ve arsa spekülasyonuna yönelişle ilgili hiçbir insiyatif almamıştır. Ak parti iktidarı ile 2002 yılında başlayan sinerji ile sanayiciler hızla yatırımlar yaptılar. 2008 lere kadar devam eden bu yatırımların ödemeleri bittiğinde sanayiciler yeni yatırım yapma aşamasına geldiler. Burada karşılarına çıkan tek şey ise iki seçenekti. Ya büyüyen ve gelişen şirketlerine milyon dolar seviyesinde yatırım yapıp bu para için 5 yıl daha mücadele etmek veya onun yerine arsa alıp inşaat işine girmek!
Geçtiğimiz 4-5 yılın getiri şampiyonları yani kralları mütahitlik firmaları, ihaleler alan hizmet firmaları , arsa alıp satan ismi herkesin malumu mühim insanlardır.Sanayici ise bir yandan rekabet ateşi, bir yandan ha bire artan vergi, gider artırıcı SSK, kıdem tazminatı , iş güvenliği uygulamaları ile cebelleşirken sürekli kendine bu işi neden yapıyorum diye sormaktadır. Bugün artık "varsa fabrikan kapat, al-sat yada yap-sat" sözü geçer akçe olmuştur.
Şimdi gelelim asıl soruya! Sayın Haseki bunlarla ilgli ne yapabilirdi? Yada ne yapmadı?
Bu konuda bence yapılmayanlar ;
1- İstihdamı en çok artıran ve büyük sanayi firmalarının verimliliğine en fazla katkıda bulunan unsur olan yan sanayi konusu iyi çalışılmadı. Bugün organizede birçok yan sanayi firması oluşmasına yardımcı olacak şekilde yakın yerlere çok büyük olmayan 500-1000 ve 2000 m2 lik kapalı alanlı yerler oluşturulmalıydı. Bu binalar TOKİ gibi bir sistemle inşa edilip 10 yılık uzun vadeli kiralamalarla üretime yan sanayi ye açılarak birçok firmanın ihtiyaç duyduğu küçük işletmeler oluşturulabilirdi.
2- Kayseri mize 4 tane üniversite kazandırırken bunlardan birinin ?teknik üniversite?(İTÜ yada ODTÜ benzeri) olması ve sadece mühendislik ve işletme odaklı kalifiye insan yetiştirecek şekilde, bugünki organizenin içinde yada yakınında olacak şekilde konumlandırılabilirdi. Böylelikle arge-işletme-inovasyon gelişim -teknoloji odaklı olarak kalıcı işler yapan bir üniversite sanayimizin geleceğine katkıda bulunabilirdi.
3- Melikşah üniversitesinin geçen yıl düzenlediği uluslar arası lojistik kongresine Almanyadan Göthe üniversitesinden bir profesör katıldı ve şehirler için planlı lojistiğin önemini anlatan bir sunum yaptı. Bu sunumda lojistiği iyi planlanmış bir şehrin %5 daha fazla büyüdüğü ve bunu nasıl yaptıklarını çok güzel şekilde anlatmıştı.Malesefki o kongrede belediyeden bir kişi bile yoktu. Lojistik konusunda yıllardır söylenen lojistik köy oluşturulması, tren yolunun organizeden geçirilmesi ve aktif kullanılması vs gibi şeyler bir türlü realize edilemedi . Bugün Mersin limanına ulaşımı kolaylaştıracak bu adımlar ile ırak-suriye çıkmazına battığımız böyle dönemlerde birçok yeni ihracat kanalı açılmasına vesile olunabilirdi. Böylelikle pazar çeşitlendirmesi ile bu tür krizlere daha dayanıklı bir sanayi oluşturmuş olurduk.
4- Osb deki sanayicilerin en büyük gider kalemlerinden biri olan servis problemi ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadı. Halbuki tramvay projesi başlı başına bir çözüm olabilirdi. Tramvayın organizenin girişinde bitmesi, gece vardiyalarından çıkan işcilerin tramvayı kullanamaması, bilet fiyatlarının yüksek olması gibi nedenlerden dolayı malesef hiçbir firmanın derdine derman olmadı. Hala her sabah organize yolunda yüzlerce otobübus, minübüslerle insanlar taşınıyor, aynı saatte çıkıldığı için şehirde trafik karmaşası oluyor. Bunun yerine firmalara özel sadece firmalara verilebilecek çok uygun fiyatlı özel bir kart çıkarılıp, fiyatı cazip tutularak firmalara dağıtılarak bu servis terörü bitirilebilirdi.
5- Organizede çalışan fabrikaların bir çoğu sarraf yada tüccar insanların mülkiyetinde. Hem arsa değerleri artıyor hemde iyi kira getiriyor diye sürekli buralardan arsa alan bu insanlara müsade edilmesi bugün sanayimizi zayıflattı. Buna müsade edilmemesi adına uygun arsalar ayarlanıp tokiye inşaa ettirilerek 10 yıllık periyotlarla kiraya verilebilirdi. Böylelikle üretim yapacak insanlar bina ve arsa için ayıracakları parayı makina, üretim ve işletme sermayesi olarak kullanırdı. Birçok alanda iş yapan ve istihdam sağlayan yeni işletmeler oluşturmuş olurduk.
6- Ekonomik anlamda alt gelire sahip olan insanlar için yapılan toki evleri malesef yanlış yere bina edildi. En büyük insan kaynağı ihtiyacı olan serbest bölge ve organize sanayi bölgesi' nin yakınlarına değilde bugünki en uzak mesafeye kurulan Toki-İldem yerleşkesinden birçok organize sanayi firması servislerle adam toplamaktadır. Halbuki organize ye çok yakın Molu gibi gelişime açık yada organize İncesu arasındaki bir çok alan olabilecekken şehrin öteki ucuna çok büyük bir nüfus iskan ettirildi. Bugün benim işyerimin işçi servisi tokiye kadar uzandığı için yol güzergahi 74 km dir.
7- Şehirin kalbine batırılan KAYSERi PARK ve FORUM AVM ler ile bir çok esnaf, şehir merkezinde yıllardır ekmeğini kazanan iş yerleri çöktü. Yurt dışında görünmeyen bir şekilde yapılan bu AVM ler hem genç ve çocuklarımızı vakum gibi oraya çekerek mahvetmekte, hemde her birinin merkezi İstanbul da olan firmalar eli ile yereldeki bir çok işyerinin kapanmasına neden olmaktadır. İstiklal caddesi gibi Kayseri'nin iki ünlü caddesi 27 mayıs ve Sivas caddesi silinmiştir. Halbuki Belçikada, Hollanda da ve Almanyada şehir merkezleri en değerli yerlerdir ve bu yerlerde her türlü markayı bulabilirsiniz. Bir büyük matbaacı dostum bana resmi evrağa dayalı matbaa işinin bittiğini bütün fatura işlerinin büyük firmaların merkezlerinin İstanbul olması nedeniyle oraya gittiğini anlatmıştı. Bu durumu siz tüm konfeksiyon, nalburiye, beyaz eşya vs işleri yapan esnaflarımıza sorarak, Koçtaşlar, Bimeksler ve Teknosalar eli ile iyice sıkıştırıldıklarını öğrenerek kıyas yapablirsiniz.
Daha önceki yazımızda da söylediğimiz gibi amacımız üzüm yemektir. Sayın Özhaseki'nin etrafında eminim değerli insanlar vardır ama özellikle yılların verdiği bir bürokratik ve çevresel kalıplaşma hissedilmekteydi. Artık övgülerden ziyade "acaba daha iyi nasıl olabilirdi? Acaba nerelerde daha güzeli yakalayabilirdik? Yada acaba uzun vadeli doğru çözümleri tercih ettikmi?" gibi farklı sorular sorulması gerekiyor. ?Başkan yaparsa iyisini yapar o yapmadıysa zaten daha iyisi yoktur ? tipi düşünce sahibi insanlardan ziyade, beklentisi ve menfaati olmayan gerçekten farklı perspektiflerden olaylara bakan, irdeleyen, değişik birikimleri ve kültürel kodları olan insanların karar mekanizmalarında olması ile çıta daha da yükseklere taşınabilir.
Sorular :
1-Belediyeye iş yapan, yada belediye ile birlikte proje yapan şirketlerin eleman alımları belediye tarafından mülakata çağırılarak görüşmeler ile mi yapılıyor?
2-Yeni havalimanı projesi Himmetdede tarafına onay çıktığı halde Bünyan tarafına mı kaydırılıyor?
3-Şehirdeki suriyeli insanlarla ilgili verilere dayalı bir analiz ve yol haritası yapıldımı? Kaç kişi geldi , ne kadarı çalışıyor ve bu insanların gelecekteki durumları ne olacak? Dil bilmeyen, okuma bilmeyen bu insanların çocukları için kendileri için dil kursu, okul vs gibi projeler yapılıyormu? Bu insanlar gelecekte Kayseri adına uyum sıkıntısı oluşturmaması için neler planlanıyor?
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.