"40 yaşında 22 yıllık evliyim. 4 çocuğum var. Kendimi tanıma sorunum var. Kişilikle ilgili bazı testleri doldurup bazı sonuçlar elde ettim.
Özgüven yetersizliği, önyargı, bir zaman sabredip sonra öfkelenmek beni rahatsız ediyor.
Eşimle konuşmak istediğimde sonuç iyi olmuyor. Bazı şeyleri karıştırdığımı söylüyor eşim. Aşırı duygusallık ve kıskançlık da var.
Bir kaç yazardan aile ilişkileri üzerine kitaplar okudum. Kendimi çok sorguluyorum, yanlışlarımı düzeltmek istiyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?"
Yeni bir arabaya bindiğimizde arabayı tanımak isteriz ve arabanın içinde şöyle bir göz gezdiririz. Ama arabayı hakiki manada tanımak istiyor isek direksiyona geçmeli ve gaza basmalıyız.
Yolda tanıyabiliriz ancak kendimizi de. Oturduğunuz yerden, ben kimim, nasıl biriyim diye düşündükçe içinden çıkamazsınız bu soruların.
Ama hareket eder ve kendinizi olayların içinde tanımaya çalışırsanız o zaman başarırsınız işte. İnsanların hangi karakterde olduğu, zayıf noktaları ve artıları ancak olay anında belli olur.
Meşgalelerinizi artırın bu nedenle. Toplum menfaati için çalışın. Sporla, sanatla, eğitimle uğraşın. Özgüveninizi de böylelikle kazanacaksınız inşallah.
Şükürler olsun
"Çok hassas fikirliyim. Çok duygusalım aynı zamanda. Herkesin her söylediğine takılıyorum.
Her an tetikteyim. 25 yaşındayım ve kendime ait bir dükkânım var, ticaretle uğraşıyorum.
Sanki her an birisi benim veya ailem hakkında konuşacakmış gibi hissediyorum. Huzurlu ve rahat olmak istiyorum. Acaba çok şey mi istiyorum?"
Olumlu telkinleri ilk etapta kullanıyoruz. Elbette ki bu yeterli değil.
Kişi her olaya olumlu yönden bakmayı öğrenmedikçe diğer çözüm aşamalarına geçemez. Fakat bizim insanlarımız o kadar aceleci ki...
Olumlu düşünmeyi öğrenmeden diğer aşamalara geçmek istiyorlar. Her şeyi sırasıyla yapmamız gerekiyor. Öncelikle olumlu telkinler ve olumlu düşünmeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Bunun için de hayatı yeni baştan olumlu haliyle öğrenmeniz gerekiyor. "Ağaçlar ne kadar güzel, Rabbim onları ne kadar güzel yaratmış, şükürler olsun sana Rabbim...'' gibi bütün yaratılmış varlıklara bakıp aklımızdan bu tarz düşünceler geçirmemiz gerekiyor.
Bu alışkanlık zamanla tefekkür olarak zihnimize yerleşecek ve her anımızın ibadet hükmünde olmasını sağlayacaktır inşAllah.
Akabinde ise sizin çok ama çok meşgul olmanız gerekiyor. Tek bir alandaki meşguliyet bizim için yeterli değil.
Farklı alanlarda meşgaleleriniz olmalı.
Çok yönlü olmalısınız.
Bir yandan sporla ilgilenirken bir yandan da sanatla, eğitimle ve sosyal faaliyetlerle ilgilenmelisiniz.
Tek işle ilgilenen kişilerin zihni vesveselere müsaittir.
Tek düze giden bir hayatta beyin yapacaklarını zaten sıralamıştır. Bunları otomatik olarak yapar.
Böylelikle vesveselerle uğraşacak pek çok zamanı olur.
Kayseri Anadolu Haber