"Darbe günlerini hatırladık, basın olarak büyük endişe içindeyiz"
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarından Recep Bulut, medya kuruluşlarına yapılan baskınların darbe günlerini hatırlattığını ve büyük endişe içinde olduklarını söyledi.
İktidar yandaşı olmayan insanların artık yeni yasa ile birlikte makul şüpheli, potansiyel şüpheli olduğunu ifade eden Recep Bulut, yerel basına yönelikte 3 yıldır devam eden sindirme politikası olduğunu aktardı. Bulut, basına yönelik darbe günlerinin yeniden hortladığını anlatarak, şunları söyledİ: "İnsanlar hakkında kuvvetli şüphe ile delil ve belgelerin varlığı ile hakkında soruşturma açılmalıdır. Ama yeni yasal düzenleme sonucunda makul şüpheli, potansiyel şüpheli hale geldi. Maalesef Türkiye?de şüphe ile kişiler hakkında soruşturmalar AKP ile başlamıştır. Bu uygulamalar ve yöntemler kabul edilemez. Demokrasiye, insan haklarına, hukuka aykırıdır. Varsa gerçekten suçlu bir insan delil ve belgeler ortaya konulmalıdır. Buna göre kişiye tebligat gönderilir ve ifadesine başvurulur. Şuan yapılan uygulama doğru değildir."
Recep Bulut, yapılan operasyonun nerede başladığı ve nerede biteceğinin de belli olmasının ayrı bir uygunsuzluk olduğunu dile getirerek, "Bu uygulama, çıkartılan makul şüphe maalesef dar günlerini hatırlatıyor. Kabullenilmez. Gelişmeler ve yerel basına yönelikte benzer şeylerin yapılacağı endişesi içindeyiz. Şuan kim neye göre makul yada potansiyel şüpheli. Aslında belli. İktidar yandaşı olmayan herkes makul şüphelidir. Bizlerde 3 yıldır yerel basın olarak sıkıntı yaşıyoruz. Bütün koşulları yerine getirmemize rağmen resmi ilanımız 3 yıldır verilmiyor. 2 yıldır Adliye koridorlarındayız." şeklinde konuştu.
"34 YIL ÖNCEKİ UYGULAMALAR GERİ GELDİ"
Kayseri?de 40 yıllık gazeteci olan ve 12 Eylül dönemini yaşayan Gazeteci Davut Güleç, bugün basına yönelik yapılanların 34 yıl öncesinin aynısı olduğunu ve usul ile yönteminin değişerek hayata geçirildiğini söyledi. Davut Güleç, insanların hep korkutulduğunu ve bugünde aynı gelişmelerin daha ağır bir şekilde yaşatıldığını anlatarak, "40 yıldır bu ülkede insanlara yönelik, basına yönelik korku imparatorluğu kuruldu. Şimdi basına yönelik şuan ağır sansür uygulanıyor. Makul şüphe ile ilgili yasanın aslında bugüne kadar uygulandığını biliyoruz. Değişik yöntemlerle yapıldı. Bugün sadece isim değiştirildi. Basın özgürlüğü olmalı. Kürsü dokunulmazlığı varsa basın özgürlüğü olmalıdır. Suç işleyen basın mensubu varsa cezasını çekmeli. Basına yönelik yapılan susturma girişimleri de doğru değil. Kınıyorum." dedi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.