Bu ülkede, hiçbir şey tesadüf değilmiş… Bir ifşa daha ortaya çıktı.
The Godfather filminden önce bir replik söyleyelim. “Bu dünyadaki tek servet ailendir. Paradan ve kudretten daha önemlidir”
Devlete göre organize suç örgütü lideri, Halka göre mafya olan Sedat Peker, topluma göre delikanlıca ve dobra dobra konuşuyor. Sedat Peker, gemileri yakmış. Son videosunda “pislik” denilmesinin kendisine ne kadar ağır geldiğinden bahsediyor. Ve 2 kız çocuğunun babası olmasından dolayı, onların geleceklerinde ağır bir hakaret olacağını ifade ediyor aslında. “Böyle yapılır mı? diye sitemini iletti. Karşısında telefonla görüntülü görüştüğü gazeteci Hadi Özışık’a…
"Soylu ve Peker arasında aracılık yaptıysam namussuzum, şerefsizim, haysiyetsizim, alçağım" diyen Hadi Özışık’ın kayıt altına alınış sözleri, kendisini yalanlayınca işler sere serpe ortaya döküldü.
Sedat Peker, Türkiye’de kısa sürede gündem belirleyen kişi oldu. Hedefinde olan insanların da, videolarını da, isim isim gerçek yüzlerini ortaya saçıyor. Toplumun gözünde öyle bir yer edindi ki; dizilerden daha fazla reyting alıyor. Çünkü söylediği her şeyi, belgeli ortaya sunuyor.
“İntikam soğuk yenir” diye bir dizinin, son bölümünü seyrettik. Bu dizide geçen kişiler ve kurumlar tamamen gerçek ürünüdür... Şu anda dünyada bile haber yapıldı. Ekonomik olarak zor günlerin geçiren ülkemizin gündemi bir anda, devlet-mafya-medya üçgeninde yaşanan akıl almaz olaylar oldu.
Bütün rezillikler nasıl dökülüyor ama. Her yerden çürümüşlük, ahlaksızlık, rezillik, pislik, mafya, pudra şekeri fışkırıyor! Görünen şu ki, Süleyman Soylu hakkındaki iddialara artık cevap vermek zorunda kalacak. Çünkü kendisine atfen söylenen her şey, hem şahsına hem de bulunduğu makama zarar veriyor.
Merak edilen soru! Süleyman Soylu joker mi?
Peker, Soylu’yu sık sık dile getirip“Dönüş biletimdin, sen benim jokerimdin” diyor. Berat Albayrak ile düşman olmasına Soylu'nun sebep olduğunu söyleyen Peker, "20 senedir biz bu adama yatırım yaptık. Nisan’da dönüyorduk abi ya. Nisan’da hani her şey değişecekti abi bu ülkede.?" dediği kısım ise, hayli dikkate çekiciydi. Çünkü önceden planlanmış, kurgulanmış bir durum var ortada. Bilirsiniz, iskambilde Joker her yere kullanılan bir kağıttır. Sedat Peker belli ki, Süleyman Soylu’ya savaş açmış. “Her günahın bir intikam meleği olur. Bu görev bana yazıldıysa, vallahi benim için şeref!” diyerek savaşın devam edeceğini ima etti.
Nisan ayındaki dönüşün sırrı ne?
Peker: “Hani Nisan’da değişecekti ülke” dedi. Nisan’da Türkiye’ye iade-i itibarla gelmeyi düşüyordu? Türkiye’ye dönüş garanti mi edilmişti? Neden Nisan ayı? Türkiye’de Nisan’da ne olması bekleniyordu? Hangi gelişmeler olağanüstü gelişmeler Nisan ayı içine atılmıştı?
Cehennemin kapıları ardına kadar açılacak!
Peker; “bir tripota bir kameraya yenileceksiniz” derken acaba milyonların videolarını izleyeceğini biliyor muydu? Her videonun bir öncekinden daha fazla ses getireceğinin farkında mıydı?
İçişleri Bakanı Soylu; "Sedat Peker'le temasım ispatlanırsa, idam dahil her cezaya razıyım!" demişti!. Bir video da Gazeteci Hadi Özışık’ın aracılık ettiğine laf getirip götürdüğüne dair bir durumun olduğu anlaşılıyor. Hadi Özışık, Cüneyt Özdemir'e konuşmuştu! Özışık: "Aracılık yaptıysam namussuzum, şerefsizim, haysiyetsizim, alçağım!" demişti. Yalanlar bir bir ifşa oluyor. Boşuna denilmemiş; “Gerçeklerin er ya da geç, ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır”diye.
Peker, “Bunlar gayretullaha savaş açtı,Yaptıkları zulümler arşa ulaştı” derken görünmeyen ama şimdi artık ortaya saçılan pisliklerin, dengeleri altüst edeceğini tahmin etmişmiydi?
Süleyman Soylu istifa mı edecek yoksa görevden mi alınacak?
İçişleri Bakanı Soylu, aynı anda cinayet, mafya, çek senet, mala çökme, vb. iddiaların içinde yer alıyor. Mafya liderine, Nisan ayını işaret ediyor. İddialar o kadar vahim ki; istifa etmek artık beklenen en önemli hareket olacaktır. Hukuken gereği de, yapılması beklenecektir. Önceki istifa haberi çıktığında milyonlarca twit atılıp sosyal mecralar üzerinden desteklenen Soylu bu defa partisinin içinden bile destek alamayacağa benziyor. Çünkü, iddialar öyle su götürür cinsten değil. Susurluk raporunda, Mehmet Ağar, kamuoyunda oluşan tepki ve siyasi baskı sebebi ile istifa etmek zorunda kalmadı mı?
Bu hesaplaşma burada bitmeyecek!
Kirli işlerin ve karanlık ilişkilerin daha çok gündemi meşgul edeceğini göreceğiz. Akılarda şu sorular yer edecek. 20 yıllık bir destekten bahsetti Sedat Peker! “Genel Başkanlığa oynuyordu” dedi! Demek ki, Demokrat Parti içinde yükselmesinin ve partinin başına gelmesinde Peker’in bir rolü olmuş. Bu destek nasıl oldu? Finansal mı? Mafyatik mi? Oy desteği mi? vs…
Yaşananların ve kişilerinin gerçek olduğu bu dizinin, yeni bölümleri daha heyecanlı olacağa benziyor! 1 tripot 1 kamera şimdiden Eski-Yeni İçişleri Bakanlarını salladı. Gazetecilere değinip, medya ayağına da dokundu. Bakalım daha kaç kişiye daha dokunacak, kimlerin pislikleri ortaya saçılacak? Bir mafya lideri ülkenin, siyasetine, medyasına, Bakanına bile ayar veriyor, inanılır gibi değil!
"Bir sinek, bir kartalı kaldırdı vurdu yere,
Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu"
demiş Yunus Emre… doğruymuş!
Bu sürecin sonu nereye giderse gitsin! Yanarım yanarım da ülkenin geldiği bu hale yanarım. Ülkenin, temiz siyaset yapacak insanlara ihtiyacı var. Temiz, düzgün, çalmadan, çırpmadan, görevini kötüye kullanmayan…
Ülkenin her bir ferdi işsizlik ve geçim derdiyle zor günler geçirirken birilerin, ihale, eroin, kokain, siyasi rant, insanlara iftira atıp mallarına çökme, devleti içeriden ve dışarından soyma… ve çok daha fazlasını yaşayarak görmek, içler acısı…
SON SÖZ: Neyzen Tevfik’ten olsun!
Ne ceket kaldı,
Ne metelik cebinde ceketin,
Kurtaracağız diye geldiler,
İçine s*çtılar memleketin.