TAKIM sporlarında özellikle oyuncuya "iyi niyetle" yaklaşmak, oyuncuyu kazanmak için tolerans tanıyıp, sürekli şans vermek genelde takıma zarar verir.
Çünkü bunu iyi algılayıp, katkıda bulunmak için çırpınanlar var bir de bu iyi niyeti suistimal edip çaba göstermeyenler olur.
Erciyesspor'da yaşananda bunun bir benzeri. Mavi-siyahlılarda özellikle teknik heyet bazı isimlere çok güvendi. Kazanmak için, takıma katkıda bulunmaları için sürekli ısrar eti. Ama ne fayda. Onlar hem takıma hem de kendilerine zarar vermeye başladılar.
Bazılarının geçmişteki performansı bazılarının ise kazanma adına gerektiğinden fazla tolerans tanındı.
Fuat Çapa, hatasıyla-sevabıyla dokuz haftayı geride bıraktı. Her insan gibi her teknik adam gibi onunda hataları olmuştur elbette. '
Ama en büyük hatalarından biri bazılarına gerektiğinden fazla tolerans tanıması. Gerektiğinden fazla güvenip, umut bağlaması oldu.
Sivas deplasmanındaki görüntüyü görünce en çok üzülen, hayal kırıklığına
uğrayan kişi hiç kuşku yok ki Fuat Çapa olmuştur.
Çünkü bu oyuncuları aldıran, isteyen, Erciyes'e gelmelerini sağlayan kendisi. Emre Öztürk ve Numan Çürüksu dışında sonradan giren üç isim de dahil hepsi Çapa'nın isteğiyle, onayıyla alındılar.
Ama ortaya çıkan tablo, ruhsuzluk, dirençsizlik, yenilgiyi kabullenme, sorumsuzluk, kayıplar oldu.
Bu oyuncuların kendilerine sahip çıkan, destek olan, Sivas deplasmanına kadar her açıklamasıyla, sözleriyle sahip çıkıp, taraftarın önüne atmayan, her yenilgide sorumluluğu üzerine alan Çapa için ekstra performans göstermeleri gerekiyordu.
Kendilerine Erciyes kapılarını açılmasına vesile olan insan için direnmeleri, başkaldırmaları gerekirdi.
Sivas'taki maçı izleyince sanki bu takımı başkası kurdu, Fuat Çapa sonradan takımın başına geçti, takımı ilk kez sahaya sürdü. Oyuncularla sorunu var. Futbolcular sanki Fuat Çapa'yı istemiyor, gitmesini istiyorlar diye algılarsınız.
90 dakikanın genelinde ortaya konulan, futbol ve mücadelenin başka açıklaması olamaz.
Vleminckx, Azofeifa, İbricic, Cem Can, Mandjeck, Sinan, Yasin, Mangane, Erhan
daha iyisini yapabilecek isimler. Kaliteleri potansiyelleri belli.
Bunların öncelikle bu takım için sonra kendilerine kefil olan Çapa için canlarını dişlerine takıp, yüreklerini ortaya koyup kazanmak için savaşmaları gerekir.
İyi niyet. Genelde insanların kaybettiği noktaların başında gelir. Her işte olduğu gibi futbolda da iyi niyetli olmak, insanları kazanmak için gösterilen çaba büyük oranda başarısızlıkla sonuçlanır ve iyi niyetinizin kurbanı olursunuz. Böyle devam ettiğinizde takım, siz ve geride bekleyen oyuncuları kaybedersiniz. Asıl kaybeden tolerans tanınanlar, bel bağlanan, hayal kırıklığına uğratanlar olsa da kısa vadede fatura size kesilir.
Erciyesspor'da da genel durum bundan ibaret. Elbette Fuat Çapa'nın sahaya sürdüğü on birde, yaptığı değişikliklerde, oyun stratejisinde hatalar olmuştur. Ama hangi taktikle, hangi sistemle, hangi kadroyla çıkarsanız çıkın 4 Eylül'deki rezilliğin ruhsuzluğun açıklaması olamaz.
Fuat Çapa, bundan sonra ya neşteri vurup, iyi niyetinden vazgeçecek ya da hem Erciyes hem de kendisi kaybedecek.
Bir insana hak ettiğinden fazla değer verirseniz, siz değerinizi kaybedersiniz!..
Kayseri Anadolu Haber