Hiç şüphesiz Kayserispor çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor.
Maddi ve manevi anlamda sıkıntıları mevcut.
Ancak aşılamayacak sıkıntılar da değil.
Bu sıkıntıların ana kaynağı ne yazık ki para.
Bu para olursa her şey süt liman, olmadı mı da işte durum ortada.
Tabi ki önümüzde önemli bir genel kurul var.
Yönetim bir anlamda şehri yönetenlere "Bakın durum bu, işler kötüye gidiyor. Biran önce el atın ve iş işten geçmeden takımı düzlüğe çıkarın..." dedi.
Haklı mı?;
Elbette haklı.
Verilen sözler varsa ki, var.
O yüzden herkesin verdiği sözü yerine getirmesi gerekiyor.
Dağ kaçtı, tren uçtu manasına gelecek laflar artık hiç bir şeyi kurtarmaz.
Hele hele Kayserispor'u hiç kurtarmaz.
Gelinen noktada takımın başarısı verilecek desteğe bağlı.
Umarım 3 Kasım'daki genel kurul öncesinde her şey yerli yerine oturur ve takım da bir an önce düzlüğe çıkmış olur.
SİVAS GALİBİYETİ İŞARET FİŞEĞİ OLDU
Saha dışındaki sıkıntılar ne yazık ki saha içine de yansıyor.
İlk dört maçta alınan başarılı sonuçların ardından başlayan düşüş trendi nihayet Sivasspor galibiyeti ile son buldu.
Maçın ilk yarısında çok kötü bir görüntü vardı.
Herkes gibi ben de "Allah saklasın bu maçta yenilecek bir gol her şeyi alıp götürecek..." diye düşündüm.
Çünkü; rakip ilk 45 dakikada o kadar net pozisyonlar buldu ki, yüreklerimizi ağzımıza kadar getirdi.
Allah'tan beceriksizlerdi ve biraz da futbol şansı Kayserispor'dan yanaydı.
Bu galibiyet ile Kayserispor sırat köprüsünü geçti.
Artık bundan sonrası için her şey yönetime ve en önemlisi de şehre bağlıdır.
Yani verilen sözler yerine getirilse "kadro yetersizliği, kötü futbol" gibi sıkıntılar göze batmaz.
En önemlisi kafalar rahat olursa bu takım iş yapar.
Sonuç olarak; bu takım işaret fişeğini Sivasspor maçında yaktı.
Bundan sonrası ve gelecek başarılar için herkesin kenetlenmesi ve dahası maddi anlamda verilen sözlerin yerine getirilmesine bağlı.
Çünkü; bu takım öyle yada böyle maç kazanır ve en az ilk 10 içerisindeki yerini alır.
Yeter ki, futbolcuların ve dahası teknik heyetin kafası rahat ettirilsin.
Not : 31.10.2018 Fanatik Gazetesi Anadolu Ekinde yayımlanan köşe yazısıdır.