Yılsonuna kadar uzatılan uzaktan eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi ve birinci sınıf eğitimlerinin önemine değinerek, “Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencileri eğitimden uzak kalmamalı. Bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.
Artan vakalar nedeniyle okulların yıl sonuna kadar kapalı kalmasına, eğitimin ise online olarak sürdürülmesine karar verildi. Çocuklar yılsonuna kadar evlerinde olacak, öğretmenleri ve arkadaşları ile sınıflarında değil, bilgisayar ekranlarında bir araya gelecek. Bu durum hem velilerde hem de öğrencilerde kaygı uyandırıyor. Birinci sınıflar ve okul öncesi grup eğitim kademelerinin en önemli basamağını oluşturuyor. Bu dönemde yaşanan temel eksikliklerin tamamlanmasının ileride çok zor olacağını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Çünkü okuma yazma bu yaşlarda öğreniliyor, bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.
Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi dönemin çocukların beyin gelişimi bakımından çok kritik olduğunun altını çizerek, “Yaşamın temelleri 0-6 yaş arasında atılıyor. Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor. Erken çocukluk eğitimi çocuğun sadece akademik olarak başarılı bir yetişkin olmasını sağlamıyor, aynı zamanda tüm toplumu etkileyen ekonomik kazancı da beraberinde getiriyor. Zeka gelişiminin yüzde 70’i 7 yaşına kadar tamamlanıyor. Birçok meta analiz çocukların zekâsını arttırmak için bilimsel olarak kanıtlanmış öncelikli etkenin ‘okul öncesi eğitim’ olduğunu ifade ediyor” şeklinde konuştu.
“Akademik süreç tesadüflere bırakılamayacak kadar önemli”
Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin eğitimden uzak kalmaması gerektiğinin altını çizen Dağ , “Çocuklar bilgiye ne kadar erken ulaşırsa, gelişimleri de bir o kadar sağlıklı oluyor” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Yüz yüze eğitime geçilinceye kadar, uzaktan eğitim olmazsa olmazların başında geliyor. Akademik süreç tesadüflere ve plansızlığa bırakılamayacak kadar önemli. Velilerin ve öğrencilerin kaygı duymaları normal ama süreç kolaylıkla yönetilebilir. Öncelikle evdeki yaşam düzeni, rutinler ve akademik süreç kaygıyı azaltabilmek için birlikte yürütülmeli. Akademik süreçler eğitimciler tarafından tasarlanmış olmalı, veliler öğretmen rolüne bürünmeden ama çocuklarını da çok baskılamayarak süreci en doğal şekli ile destekleyerek geçirmeli. Okul öncesi ve 1. Sınıf öğrencilerinin bilginin temellerini bu yaşlarda attığı da göz önünde bulundurulursa, online psikososyal sürecin desteklenmesi gerekiyor. Eğitimciler tarafından hazırlanan sürecin online tarafta kesintisiz olarak sürmesi ana unsuru oluşturuyor.”
“Anne babalar öğretmen rolüne girmemeli”
Akıllara gelen ilk soru uzaktan eğitimle çocukların verimli ders çalışmasının nasıl sağlanacağı olurken, bu konuda Dağ, evde plan yapmanın önemini vurguladı. Dağ, anne babalara şu tavsiyelerde bulundu:
“Biz eğitimin okul-çocuk ve aile üçgeninin dengesi ile yürüyeceğine inanırız. Bu nedenle okul ve aile arasındaki tutarlı yaklaşım çocuğun başarısında önemlidir. Ancak ailenin çocuğun eğitiminde farklı bir rolü vardır, okulun farklı bir rolü. Bu rollerin dengede yürütülmesi gerekir. Anne baba çocuğunun öğretmeni rolüne girmemelidir. Ebeveynler öğretmen rolüne girdiğinde ya çocuklarıyla yaşanan çatışmalar artıyor ya da çocuklar öğrenme konusunda anne babaya bağımlı hale geliyorlar. Anne babalardan en önemli beklenti çocuklar için evde gerekli ortamı hazırlamak. Okuma yazmaya yeni başlayan çocuklarda becerinin pekiştirilmesi gerekiyor. Yaşına uygun keyif alacağı kitaplar ev ortamında bulunmalı, çocuğun kendisine ait bir kütüphanesinin oluşturulması önem taşıyor. Çocuklara okuma konusunda örnek olunmalı çünkü çocuk gördüklerini uygular. Bir çoğumuzun çocuk yaşlarda tuttuğu günlük, okuma ve yazma becerisini geliştiren en güzel yöntemlerden birisi, çocuğunuzu günlük tutmaya teşvik edebilirsiniz. Okuma yazma becerisinin gelişmesi için başvurulacak bir başka yöntem ise harfler ve kelimelerin bol kullanıldığı oyunlar. Ayrıca kişiye özgü dijital eğitim platformumuz Metodbox’ın içinde yer alan zengin ‘Dijital Kütüphanemiz’ öğrencilerimiz için keyifli bir alternatif.”
“İlgilerini çeken konularda çocuklarınızı teşvik edin”
“Eğitimin yüz yüze olmamasından dolayı akran iletişimi, yetişkin etkileşimi, fiziksel yetkinlik, gelişim ve benzeri konularda, özellikle erken çocukluk ve ilköğretimin ilk kademelerinde tamamlanması gereken noktalar var elbette. Ancak, bu daha da artmamalı” diyen Dağ, çocukların ilgi alanlarının yakından takip edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Dağ, “Burada biz yetişkinlere düşen gerekli ortamı oluşturmak. Kitaplar, bitkiler, oyuncaklar, bozulmuş elektronik eşyalar, boyalar, kumaşlar, spor alanları oluşturarak önce çocuğumuzun ilgi alanlarını izlemeliyiz. Sonra da ilgilerini çeken konularda onları teşvik etmeliyiz” diye konuştu.
Dijital bağımlılığa dikkat
Bu süreçte çocuklarda ortaya çıkabilecek dijital bağımlılık tehlikesini de göz ardı etmemek gerektiğini ve bağımlılıkla gereksinim arasında inci bir çizgi olduğunun altını çizen Dağ, “Öncelikle çocuğun teknolojiyi ne amaçla kullandığına bakılması gerekiyor. Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerimiz teknolojiden öğrenme amaçlı yararlanabiliyorlar ve bu süreci de kişisel öğrenme ihtiyaçlarına göre yönetme şansına sahipler. Eğitim sürecinde sağladığımız içerikler onların zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı gelişimine hizmet etmesi gerekiyor” dedi.
Bahçeşehir Koleji'nin kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’sı da hatırlatarak sözlerine devam eden Dağ, “Tüm kademelerde öğrenci, öğretmen ve velinin erişebileceği kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’ta 1. sınıftan 12. sınıfa tüm sınıf düzeylerde konu anlatım videoları, tekrar testleri, testlere ilişkin soru çözüm videoları ve okul öncesi dahil olmak üzere yaş düzeyine uygun olarak animasyonlar ve videolarla desteklenen binlerce etkin içerik yer alıyor. Sınıf öğretmenlerimizin, mentör öğretmenlerimizin ve rehber öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği takip ve destek aramalarıyla, 360 derece bir uzaktan eğitim yakından takip planını hayata geçirdik” diye konuştu.
“Anne baba kaygılı olursa çocuk da kaygılı olur”
Özlem Dağ, son olarak da anne babalara önemli bir uyarıda bulunarak, “Veliler çocuğu için en güzelini ister. Bu da zaman zaman endişeye neden olur. Şunu unutmasınlar; çocuklar dünyayı algılamak için onların gözlerinin içine bakıyor. Anne babalar kaygılı olduğu zaman çocukların da kaygı ve korkuları artabilir. Sakin olmak ve bu sürecin biteceğini bilmek önemlidir. Bu süreçte çok önemli bir role sahip olan velilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Rehber öğretmenlerimiz ve mentor öğretmenlerimiz velilerimiz ile sürekli iletişim halindeler. Hem akademik süreci nasıl yürütmeleri gerektiğine dair yönlendirmelerimizi yapıyoruz hem de profesyonel psikososyal destek sağlıyoruz. Alanında uzman isimlerle velilerimizi anne baba okulu çalışmalarımızla bir araya getiriyoruz. Böylece belirsizlikler azaldığında, yaşama dair hayal ve hedefler canlı kaldığında velilerimiz de bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliyor. Çocukların ve gençlerin stresi yönetme, duygusal farkındalık, öz düzenleme ve eleştirel düşünme becerilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var” dedi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.