Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, üniversitelerin dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini belirterek, "Dünyanın bilimde nereye gittiğini iyi takip etmemiz gerekiyor. Gelecekte neler olabileceğini, bilimsel platformda iyi tespit etmemiz ve politikamızı ona göre belirlememiz gerekiyor." dedi.
Keleştemur, Türk Pedodonti Derneği ile ERÜ Diş Hekimliği Fakültesi tarafından bir otelde düzenlenen 20. Türk Pedodonti Derneği Bilimsel Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Kayseri'nin geçmişte "Makarru Ulema" olarak, yani alimler, ilimler merkezi olarak bilindiğini söyledi.
Kayseri'de çok sayıda bilim insanı yetiştiğini anımsatan Keleştemur, 1206 yılında kurulan Gevher Nesibe Şifahanesi'nde özellikle psikolojik rahatsızlıkları olan hastaların tedavi edildiğini ifade etti.
Bu merkezin şu anda müze olarak kullanıldığını belirten Keleştemur, "Tıp açısından da Kayseri'nin böyle bir yönü var. Ama daha sonraki yıllarda bu alandaki gelişmeler biraz akamete uğramış. Son yıllarda üniversitelerin kurulmasıyla Kayseri'de, ticaret merkezi olmasının yanında bilimin merkezi olma yolunda da sağlıklı, önemli adımlar atılıyor" şeklinde konuştu.
İçinde yaşanılan toplumun bilgi toplumu olduğunu ve bu dönemin temel unsurlarının başında akıl ve araştırma geldiğine dikkati çeken Keleştemur, şunları kaydetti:
"Dünyanın bilimde nereye gittiğini iyi takip etmemiz gerekiyor. Gelecekte neler olabileceğini, bilimsel platformda iyi tespit etmemiz ve politikamızı ona göre belirlememiz gerekiyor. Üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar değil aynı zamanda bilimsel araştırmaların yapıldığı, bunların topluma, endüstriye sunulduğu, teknolojik ürünlerin bilgi düzeyinde elde edildiği kurumlardır. Ama malesef Türkiye'de belki de bilimsel zihniyetteki geri kalmışlığımızdan dolayı, muhtemelen bir başka sebep sanayi devrimini yaşamamış, gerçekleştirmemiş bir toplum olmamızdan dolayı bilimsel olarak geri kaldığımızı kabul etmemiz gerekiyor. Bu açığı da kapatmak için çok çalışmamız gerekiyor. Ama öncelikle bunu zihinlerimizde yapmalıyız. Yani bilimin ve aklın önemine inanmamız gerekiyor. İşte bu tür kongreler bunun önünü açacak bu alandaki gelişmeleri hızlandıracaktır."
ERÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Alkan da 2009 yılında dekan olarak atandığını ve o dönemde en büyük sıkıntılarının pedodonti olduğunu söyledi.
Pedodontist bulmakta büyük zorluklar yaşadıklarını anlatan Alkan, şunları söyledi:
"Ana bilim dalımız yoktu, hocamız yoktu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi rektörüne Sivas'taki bir arkadaşı buraya öğretim üyesi olarak almak için yalvarmaya gittik fakat bize vermediler. Bizim bu kürsüyü kurmamız gerekiyordu çünkü fakülteye çok yüksek derecede pedodonti hastası müracaat ediyor. Daha sonra şu anda ERÜ Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüten Salih Doğan hocamızı bulduk. 2010 yılında pedodonti kürsüsünü kurmak için bir başlangıç yaptık. Şu anda 3 öğretim üyesi ile Türkiye genelinde 2012 yılında en fazla hasta bakan ana bilim dalı oldu. Bir tane bile öğretim üyesi olmayan bir kürsü birkaç yıl içinde bu kadar büyük başarıya imza atıyor. Aynı başarıyı bilimsellikte de göstermelerini arzu ediyoruz."
Konuşmaların ardından ERÜ Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Avşaroğulları "Çocuk Diş Hastalarında Acil Durumlar" konulu sunum yaptı.
Üç gün sürecek kongrede çok sayıda bildiri sunulacak.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.