Var gülşene ama dostum; akıllı ol, yanılma sakın!
Renge, kokuya, endâma sevdâlanarak yanma sakın!
Sadâkati ölç hele bir, edebi yokla, vefâ ara.
Gem vur kalbine acele etmesin; düşmeyesin nâra.
İyi düşün dostum; lâyık olanı sev aşka tâlipsen.
Çok acılar çekersin eğer yanlış çiçeği seçersen.
Haberin olsun bak, nice tuzaklarla doludur gülşen;
Bülbüllere kulak ver gerçekleri öğrenmek istersen.
Ala, mora boyanmış türlü çiçekler, hep kandırmaca.
Âşıklar için gülşende mezar kazılmış her yamaca.
Dikenlerden anıt dikmiş bilgeler, ibret olsun diye;
Sunaklarda bülbül cesetleri, sanki aşka hediye.
Karanfilleri, sünbülleri, nergisleri bulamazsın;
Gülşene baştan başa dikenli çiçekler üşüştüler.
Hele ki o güller yok mu ah o dikenli, kanlı güller...
Bahçeyi işgal ettiler, bülbülü perişan ettiler.
Aklını başına al dostum, yâr edinme gülü sakın!
Dikensiz bir çiçek ara, o hunhâra yaklaşma sakın!
Hicap ara, hayâ ara, işveye cilveye aldanma.
Bağrını kana bulayacak zâlime sakın bağlanma.
Sözün özünü istersen ey dostum; devrân değişti çok:
Vefâ öldü, sadâkat öldü; aşkı arama artık, yok.
Leylâ’nın adı kaldı, Şirin ve Aslı destan oldular.
Bugün sevgililer şirazeden çıktı, fettan oldular.
Hakiki aşktan bîhaber, hepsi işret peşindedirler.
Erdem bilmez, edep bilmezler, hem şirret hem sadisttirler.
Eş olmaz, ana olmaz bunlardan; bağlanıp yanma sakın!
Diken ve tuzaklarını gör, gönlünü kaptırma sakın!
Ne gam! Senin çiçeğinin alı boyası bulunmasın.
Boynu bükük dursun, isterse gül gibi güzel kokmasın.
Yeter ki besmeleli olsun, zina ürünü olmasın.
Babası belli olsun, ve de şerefsiz biri olmasın.
Anası namuslu olsun, yani orta malı olmasın.
Yârin, helâl süt emmiş, hanım hanımcık gelincik olsun.
Ne gam! Senden başkası bakmasın ona ve beğenmesin.
El değmemiş olsun, yabancılar onu koklayamasın.
Gözü dışarda, aklı oynaşta, teni vitrinde olmasın.
Senin olsun yalnızca, ancak senin ellerinde açsın.
Tebessümü, ruhuna huzur, gönlüne mutluluk saçsın.
Evveli sen ol çiçeğinin, âhiri sen ol, inşallah.
Böyle dikensiz bir iffet çiçeği nasip etsin sana Allah.
R. Serdar Özmilli