|   | 
  • Cevahir Kadri

    Mihneti Zevk Edinenler ya da Okuma Festivalleri

    “Mihneti kendine zevk etmedir âlemde hüner/ Gam u şâdî-i felek böyle gelir böyle gider.” der divan şairlerinden Enderunlu Vâsıf; “Dünyada hüner, eziyeti zevk hâline getirebilmektir. Feleğin sevinci ve üzüntüsü böyle gelir, böyle gider.” 

    Sözlükte “sıkıntı, zorluk, eziyet, zahmet, meşakkat; üzüntü, dert, elem, keder, gam, ıztırap; belâ, âfet, musibet” gibi türlü anlamlara gelen “mihnet”i iyi yönde kullanmaya hasredebilmek önemli. Buradan hareketle bazı dertleri, sıkıntıları, ıstırapları onlardan zevk eder bir hâlde sahiplenmek, acılardan zevk duymak anlamındaki bir mazoşistlik olmasa da güzel bir haslettir. Burada önemli olan, neyi dert edindiğimiz ve edineceğimiz meselesidir. Bazen Şah İsmailce “Bir derdim var bin dermana değişmem” bazen de Yunusça “Senin aşkın beni benden alıptır/ Ne şirin dert bu, dermandan içeru” der de derdimizi severiz; ya da modern şiirimizin öncüsü Yahya Kemal’in Kocamustafapaşa semti için söylediği gibi deriz: “Hüznü bir zevk edinenler yaşıyorlar burada”. Buradan da her dem okuma, yazma ve kitaplarla iç içe bir ömür süren Hekimoğlu İsmail (Ömer Okçu) gibi deriz: Derdimi Seviyorum. 

    Dünya elbette zevk ü safâdan ibaret değil. Hele hele, bütün bütün zevk ü safâdan ibaret hiç değil!.. Mihneti, zahmeti, derdi, tasa ile sevinci, cennet numunesi güzelliği ile iç içe bu dünya. Böylesine “sıkıntılı” bu dünyanın bunca sıkıntılarından kurtulmanın en güzel yolu; o derdi, mihneti ve sıkıntıları iyiye, güzelliğe, ebediyete kanalize etmek, oraya yönlendirmektir. O zaman ki o dert ü mihnet insana güzel gelir ve insan onu sevmeye başlar. Tıpkı ölüm düşüncesinin ruhunda derin endişeler meydana getirdiği Cahit Sıtkı’nın “Her mihnet kabulüm yeter ki/ Gün eksilmesin penceremden” diye temennilerde bulunması gibi. Ondaki mihnet sevgisi elbette Derdimi Seviyorum’daki derecesinde bir sevgi ve haz değil.  

    Okumayı ve okutmayı zevk edinenlerin hâli de böyledir; bu yolda uykusuz kalsalar, durup dinlenmeden, gecelerini sabahlara bağlasalar da onlar bütün bu dert ve sıkıntılardan âdeta mutluluk duyarlar. Çünkü ünlü romancımız Kemal Tahir’in “Devlet Ana” romanında söylediği gibidir mesele; “Kitap olmayınca aktan kara, eğriden doğru ayrılmaz.” Onlar iyinin, güzelin, hakkın hakikatin ortaya çıkmasını isterler hem de onları hayatlarının bir parçası olarak görürler. Onlar için kitap, kitap okuma ve okutma yaşamlarının bir parçası ve yaşam biçimidir. 

    *** 

    Bireyin kitap okuyarak kendini geliştirmesi, bilgilerini taptaze ve güncel kılması önemlidir. Kişi eğitimci, toplumun önünde ve bir bakıma biraz da rol model (üsveihasene) biri ise bu husus daha da önemli bir hâl alır. Bir eğitimci olarak ben de her zaman, kitabın yanında, kitapla iç içe olmayı kendime bir görev bildim, bunu hayat tarzı olarak benimsedim. Bu yönde yapılan çalışmalara daima destek olmaya, bu çalışmaların içinde yer almaya gayret ettim.  

    İstanbul’da görev yaptığım sırada, Üsküdar Lisesi ile Üsküdar MEM ile iş birliği ile ilçe genelindeki liseler arasında, MEB’in yayımladığı 100 Temel Eser kitap listesi arasından seçilen kitaplardan yapılan bir kitap okuma yarışması vardı. Öğrencilerimi bu yarışmaya hazırladım. Yarışma sonrası kitapçıkları temin ettim, numune olarak arşivime aldım. Bu yarışmayı kitap okuma, eğitim-öğretim ve öğrenciyi kitapla buluşturma adına öylesine önemsedim ki farklı il ve ilçelerde tanıdığım edebiyat öğretmeni arkadaşlarıma benzer yarışmaları yapmaları için hep tavsiye ettim. 

    *** 

    2005 yılında edebiyatın, kitabın, şiirin gönüllere inşirah salmasına vesile Kayseri’de saygın ve etkin bir ortaöğretim kurumu ile anlaşarak çalışmaya başladım. Kayseri’nin bu oldukça önemli öğretim kurumunda öğretmenler toplantısındayız. Okul Müdürümüz Murat Tunç Bey ile toplantıda, Türk millî eğitimine, gençlerimize yönelik sosyal sorumluluk çerçevesinde birtakım çalışmalar yapmamız gerektiğini ifade ile bunların neler olabileceği konusunda karşılıklı fikir jimnastiği, düşünme antrenmanlarında bulunuyoruz. Bunun üzerine yukarıda kısaca belirttiğim tarzda bir yarışma düzenleyebileceğimizi, edebiyat zümresi olarak kitapların okuyup onlardan gerekli soruların hazırlanması konusunda gerekli çalışmalarda bulunabileceğimizi ifade ettim. Dikkatli bir şekilde birtakım notlar aldı. Bunun güzel bir çalışma olacağını ama yönetim kurulu ile görüşülüp karara bağlandıktan sonra işi yürürlüğe koyabileceğimizi belirtti. Gel zaman git zaman, proje uygun bulundu ve ilk etapta Kayseri merkez, ilçe ve köylerindeki okullarda öğrenim gören öğrencilere yönelik olarak ilköğretim 6, 7, 8. sınıf ve Lise 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin katılabileceği, iki kategoride iki farklı kitap listesi ile yarışmanın şartnamesini edebiyat zümresindeki öğretmen arkadaşlarımla birlikte hazırladık.  

    Yarışmanın şartnamesinde belirtildiği üzere hem ilköğretim hem de lise 100 Temel Eser Listesi’nden 8’er kitap belirledik. Bu sekiz kitaptan toplam seksen test sorusu hazırladık, sorduk. Sınav öncesinde 29 soruluk kitap okuma anketi yaptık. Öğrenciler kitap okuma sınavında ter dökerken danışman öğretmenlere de dil, edebiyat ve kültür ile alakalı, alanında uzman akademisyen, gazeteci, yazar konuşmacılar davet ederek konferanslar tertip ettik. Böylece öğrenciler de öğretmenleri de bu kültür yolculuğundan kazançlı çıkmış olarak şehirlerine, okullarına döndüler. Dahası sınav sonuçlarının değerlendirilmesi sırasında öğrencilerin danışman öğretmenleriyle okulda açılan kitap sergisini gezme, kitapları inceleme ve beğendiklerinden satın alma ile mini bir kitap fuarı imkânını elde ettiler. 

    Kitaplarla en başta öğrencilerin, öğretmenlerin, idarecilerin hatta velilerin buluşma süreçleri böylelikle başlamış oldu. Yarışma ve organizasyon öğrenciler, öğretmenler, okul yönetimleri ve veliler tarafından çok olumlu bulundu. Kurum yönetim kurulunca da olumlu ve değerli bulunan bu etkinliğin sonraki yıllarda da yapılmasına karar verildi.  

    Yarışmanın ikinci ve üçüncü yılında Kayseri ile birlikte Kırşehir, Yozgat, Sivas, Nevşehir, Niğde illerinin merkez, ilçe ve köylerinden okullar katıldı. Bu defa da bu güzellikten çevre illerdeki öğrenciler istifade etmenin mutluluğunu ve sevincini yaşadılar. Bu öyle güzel bir yarışmaydı ki katılan hiç kimse asla kaybetmiyordu, sadece kitapları biraz daha dikkatlice okuyanlar ilave ödüller elde ediyorlardı.  

    Yarışmada dördüncü yıla gelindiğinde bu güzellikten ülkenin tamamındaki öğrencilerin haberdar olması ve bundan istifade etmesi düşüncesiyle kurum yönetimince yarışmanın ulusal düzeyde yapılması kararı alındı. Yine ilköğretim ve lise olmak üzere iki kategoride okuma listeleri belirlendi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği protokolü imzalanarak yarışmanın duyurusu, Bakanlıktan alınan “Olur” ile bütün Türkiye’deki ilköğretim 2. Kademe ve liselere yapıldı. 

    Ulusal düzeyde yapılan bu ilk kitap okuma yarışmasına ilgi oldukça büyüktü. Uzak şehirlerden okullarını temsilen gelen öğrenci ve öğretmenler resmi ve özel yurt ve pansiyonlarda misafir edildi. Öğrencilere; çoktan seçmeli, 100’er soru soruldu. Cevaplar optik forma işaretlendi. Sınavda öğrenciler okudukları kitaplarla ilgili soruları cevaplandırırken danışman öğretmenleri de okulun konferans salonunda dil, kültür ve edebiyat alanında uzman bir akademisyen veya yetkin bir kültür insanınca verilen konuşmayı dinliyorlardı. Sınavdan sonra katılımcılar ikram edilen öğle yemeğini yerken biz de optik formları sınav değerlendirme birimimizde sınavın sağlıklı bir şekilde sonuçlandırma çalışması içerisinde idik.  

    Verilen öğle yemeğinin ardından ödül töreninin yapılacağı salona geçildi. Şartnamede belirtilen hususlar çerçevesinde optikler okunup değerlendirildi; dereceye girenler belirlendi. Derece sahipleri (öğrenciler, danışmanları ve okulları), ödüllerini Kayseri protokolünden önemli isimlerin elinden aldılar. 

    Bu güzel ve hummalı çalışma tam olarak altı yıl boyunca, her yıl 100 Temel Eser listesinden seçilen farklı kitapların okunması ve okutulması ile devam etti. Her şeyin bir ömrü, her güzelliğin de muzır manileri varmış. Ulusal düzeyde yapılacak olan yarışmanın yedincisine ise Bakanlıktan -siyaseten- izin çıkmayınca o yarışma, eğitim-öğretim adına yapılan bu güzellik, böylece sonlandırılmış oldu. Biz de Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi diyelim: “Mevlâ görelim neyler/ Neylerse güzel eyler” 

    Türkiye’nin dört bir yanından katılımlarla ulusal düzeyde altı yıl devam eden bu yarışmadan bağımsız olarak farklı il ve bölgelerde farklı okullar tarafından da benzeri yarışmalar hep yapıldı. Sadece bizim yaptığımız yarışmaya hazırlanan öğrencilerin 100 bine yakın bir sayıya ulaştığını yaptığımız anketler neticesinde tespit ettik. Başka illerde yapılan, benzeri diğer yarışmalara katılanlar bu sayıya dahil değildir.  

    Bu, bizim için apayrı bir güzellik ve her daim parlayan kıvançtı. Kim güzellikte bir çığır açarsa o güzelliği devam ettirenlerin çalışmaları da buna vesile olanların sevap hanesine yazılır. 

    Toplamda dokuz yıl boyunca devam eden ve her biri bir okuma festivali mahiyetindeki bu kitaba, okumaya yolculuk olan yarışmalarda emeği geçen başta idarecilerimiz, edebiyat zümresindeki ve diğer zümre öğretmeni arkadaşlarımız olmak üzere öğrenci, öğretmen, idareci, hizmetli ve resmi görevlilere çok teşekkür ederim. Bu güzellik hep birlikte inşa edildi; aslında onlara mülki idare amirlerince türlü berat, plaket, başarı belgesi, şilt vb. hediyelerle taltif edilmesi güzel bir davranış ve gönül kazanma ameliyesi olurdu. Okumanın heykeli zihinlere, gönüllere hep birlikte dikilmiş oldu. 

    Âdeta bir cennet bahçesi olan kitaplara, okumalara yapılan bir yolculukları yazdığım, Ulusal 100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması’na dair muhtasar anılarımı içeren bu yazı, o serinin sekizincisi oldu. Her biri bir cennet mahiyetindeki o güzel yazıların sekiz inci’si yani!..  

    Bir öğrenci ufku açık, iyi bir öğretmene rastlarsa talihlidir; bir öğretmen de ufku açık, gerçek bir eğitim lideriyle ve donanımlı eğitim kurumuyla yolları kesişirse!.. Ben ve arkadaşlarım o talihli öğretmenlerden biriydik; o eğitim lideri ve kadrosu ile birlikte bütün Türkiye’nin kitaplarla buluşmasına emek sarfetme imkânını o günlerde bulduk. 

    Sağlık ve safalık ile … Hayırlı Ramazanlar dilerim. 

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.