Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'sınırda El Kaide'nin bir bölgeyi ele geçirmesine' ilişkin, dünyayı başından beri ikaz ediyoruz şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye'nin herhangi bir savaş arzusu yoktur. Türkiye, sadece Suriye'de devam eden bu katliamın en kısa süre içerisinde durdurulmasını talep etmektedir ve uluslararası camianın çok güçlü bir katılım göstermesini istemektedir" dedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler (BM) 68. Genel Kurulu genel görüşmeleri dolayısıyla New York'a hareketi öncesinde basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını cevapladı. Suriye'ye ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye'nin Türkiye her şeyden önce bu işin savaşsız halledilmesini isteyen bir ülke, başından beri en büyük çabayı bunun için gösteren bir ülke amasavaşlar hiçbir zaman arzu edilmez. Eğer savaşa hazır olmazsanız da o zaman yanlışların yapılmasını önleyemezsiniz. O bakımdan bu işi böyle algılamak gerekiyor. Türkiye'nin herhangi bir savaş arzusu yoktur. Türkiye, sadece Suriye'de devam eden bu katliamın en kısa süre içerisinde durdurulmasını talep etmektedir ve uluslararası camianın çok güçlü bir katılım göstermesini istemektedir."
"(SINIRDA EL-KADİE'NİN BİR BÖLGEYİ ELE GEÇİRMESİ) ULUSLARARASI DÜNYAYI BAŞINDAN BERİ İKAZ EDİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler (BM) 68. Genel Kurulu genel görüşmeleri dolayısıyla New York'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül'e, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de eşlik etti.
Gül, yaptığı açıklamada, Genel Kurul genel görüşmelerine BM'ye üye devletlerin tamamının katılmasının beklendiğini belirterek, "Katılımcı ülkelerin büyük çoğunluğu, görüşmelerde Devlet veya Hükümet Başkanı düzeyinde temsil edilecektir. Beraberimdeki heyette, Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin de bulunmaktadır. Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz ise New York'ta heyetimize katılacaktır" dedi. Bu yıl BM Genel Kurulu'na 24 Eylül'de, geleneksel olarak ilk iki sırada konuşan Brezilya ve ABD Devlet Başkanları'nın ardından üçüncü sırada hitap edeceğini söyleyen Gül, aynı gün öğleden sonra 'Sürdürülebilir Kalkınma konulu Yüksek Düzeyli Siyasi Forum' kapsamında 'Liderler Diyaloğu: Yüksek Düzeyli Siyasi Forum-Vizyondan Eyleme' konulu oturuma ana konuşmacı olarak katılacağını bildirdi. Gül, bunun, geçen yıl Rio'da yapılan Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nın sonuçları doğrultusunda kurulan Forum'un ilk toplantısı olacağını anlatarak, konuşmasında ağırlıklı olarak, Türkiye'nin kalkınma alanındaki küresel çabalara katkılarına değineceğini ifade etti.
BM 68. Genel Kurulu'na iştirak eden Devlet ve Hükümet Başkanları'na yönelik olarak 24 Eylül'de bir resepsiyon vereceğini belirten Gül, bu vesileyle, "BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 2015-2016 dönemi adaylığımız için destek arayışlarımıza ivme kazandırmayı hedefliyoruz. 25 Eylül Çarşamba günü 'Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Çalışmaların Takibi' konulu özel etkinliğe de iştirak ederek, katılan Devlet ve Hükümet Başkanlarına hitap edeceğim. New York?ta bulunacağım süre zarfında çok sayıda Devlet ve Hükümet Başkanıyla ikili görüşmelerde bulunacağım. Ekonomi diplomasisi faaliyetlerimiz çerçevesinde Merrill Lynch ve Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenecek etkinliklere katılarak, Amerika?nın iş, finans ve yatırım çevrelerinden saygın temsilcilere ülkemizin sunduğu potansiyeli anlatacağım" diye konuştu. Bu fırsattan istifade ederek, Princeton Üniversitesi'nde ve 'Council on Foreign Relations' isimli düşünce kuruluşunda konferanslar vereceğini bildiren Gül, "Ayrıca, New York Times gazetesinin yazı işleri kurulu, 'Foreign Affairs' ve CNN gibi öndegelen basın ve medya kuruluşlarının temsilcileriyle biraraya gelerek, mülakatlar gerçekleştireceğim. Ziyaretim vesilesiyle, ABD'de yaşayan Türk toplumu ve derneklerinin temsilcileriyle de biraraya gelecek ve bu ülkede bulunan Ahıska Türklerinin temsilcilerini kabul edeceğim. Bu yoğun programı tamamladıktan sonra, 28 Eylül 2013 Cumartesi günü ABD?den ayrılacağım. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu genel görüşmelerine iştirakimin ve bu kapsamda gerçekleştireceğim temasların, dünya gündeminde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın, dış politika önceliklerimizin ve ülkemizin sunduğu iş ve yatırım potansiyelinin en üst düzeyde uluslararası kamuoyuna aktarılması bakımından yararlı olacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Gül, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Sınırda El Kaide'nin bir bölgeyi ele geçirmesi ve Suriye'de yaşanan gelişmeler doğrultusunda Türkiye'nin ne tür önlemler aldığını' sorması üzerine Gül, "Uluslararası dünyayı başından beri ikaz ediyoruz ve bu işler uzarsa, istikrarsız bir ülkede radikal ekstrem akımlar giderek güçlenir. Terörist faaliyetler çoğalır, bunlar ileride o ülke ve bölge için de tehlikeli hale gelir. Türkiye bu konularla ilgili gayet dikkatli ve gerekli tedbirlerini almakta. Biz, bizim teröristimiz sizin teröristiniz anlamının tehlikeli olduğunu bilen bir ülkeyiz" dedi.
Bir soru üzerine Gül, "Türkiye'nin şu anda en önemli dış politika gündemi Suriye meselesidir. Dolayısıyla bütün toplantılarımızdaki gündem budur. Buradaki bütün amacımız bu savaşın en kısa süre içinde bitmesidir. Dost bir ülkenin gözümüzün önünde çok büyük bir katliama uğraması, ülkenin gözümüzün önünde yıkılması acı vermektedir. Başında bu işler diplomasiyle bitsin diye çok büyük uğraşlar verildi. O zaman uluslararası camia bunu çok fark edemedi" şeklinde konuştu.
Demokrasi konusunda Avrupa standartlarına ulaşılsa bile yapılması gerekenlerin olduğunu belirten Gül, bütün reform çalışmalarının milli birliğin tesisini güçlendirmeyi amaçladığını söyledi.
Başka bir gazetecinin, 'Amerika'daki temaslar çerçevesinde devlet başkanları ile netleşen ikili görüşmelere' ilişkin sorusuna Gül, "Şu anda İran, Fransa Cumhurbaşkanları başta olmak üzere bazı Cumhurbaşkanlarıyla görüşeceğiz. Amerika Birleşik Devletleri Başkanları, Birleşmiş Milletler Genel Kurullarında prensip olarak genelde ikili görüşme yapmazlar, çünkü biriyle yaparsa öbürüyle de yapma ihtiyacı söz konusu olur. Bu bir gelenektir. Onun için bizim herhangi bir şekilde bir ikili görüşme talebimiz de yoktur. Başka ülkelerden bazılarından biz talep ederiz, bazıları da bizden talep ederler. Bu bilinen bir gelenektir."
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.