Seçim nihayet geldi kapıya dayandı! Ak koyun kara koyun belli olacak hafta sonunda...
Malesef ki mevcut hükümet aşağıdaki dip dalgayı okuyamıyor ,insanlardaki kırılmaları göremiyor.Belki de görmek istemiyor ve bu yüzdende son sürat direksiyonu kitlenmiş araba gibi sağa sola vurarak bildiği gibi gitmeye devam ediyor.
Hata üstüne hata yapan, toplumun çoğunluğunu düşmanlaştıracak söylemleri ile bu savaşı sürdürmeye çalışıyor. Evet, bugün artık kürtlerden, alevilere, solculardan , cemaat mensuplarına, milliyetçilerden kendilerinin neşet ettiği toprak olan saadet partililere kadar herkesi hain , işbirlikçi düşman ve paralel ilan eden bir irade tarafından yönetiliyoruz. Bu irade ise kapımızın ağzındaki seçim de bu savaşların devamı için yorulmuş , bıkmış ve gerilmiş halktan oy istiyor.
Bu sefer görünen o ki gerçekleşmesi zor bir durum var. Iskaladıkları şeyler ise kısaca ;
-İnsanlar bu gerginlikten bıktı .
-Eskiden var olan güvenilir ve Müslüman insanlar imajı yerle bir oldu. Özellikle cemaatle ilgili yapılan orantısız uygulamalar, ithamlar kredilerini kaybettirdi.
-Muhafazakar kesimler arasındaki ittifak paramparça edildi. En ufak bir eleştiri yada ikaz düşmanca taaruzlara sebep olur oldu. Tepkisiz bir suskunluk ile seçime havale edilen duruş söz konusu.
-Hükümetin kontrol ettiği medya gruplarının sürekli tekrar ettiği şeylerden dolayı tesir gücü kalmadı
-Yolsuzluklar ve israf konusu halkın gözünden kaçmadı ve akıllı tutarlı hiçbir izah getirilmedi. Ayrıca sanki gayet normalmiş gibi savunulması ise halkta ?bunlarda oldu artık düzene uydu? imajı oluşturdu.
-Büyük bir gayrı memnunlar kitlesi oluşturmayı başardılar ve bu gayrımemnun kitle hiç durmadan en ufak bir yanlışı en uzaktaki insana ulaştırmaya devam ediyor. Unutmayalım ki bütün büyük medeniyetleri ve günümüzde hükümetleri gayrı memnunlar yıkmıştır.
-Özellikle dış işlerindeki (hükümet kabul etmesede) fiyaskolar Suriye , Mısır ve Libya merkezli Türkiye?nin çöküş ile sonuçlanan politikaları Ahmet Davutoğlu?nun hanesine ciddi bir hayal kırıklığı olarak yazıldı.
-Saraydaki politika ve hedefler ile sahadaki reel durum ve algı arasındaki uçurumu kapatamadılar. Halk başkanlık sisteminin Türkiye?yi iyiye götürmekten ziyade Sarayın ve ailenin kurtarılması ve devamı istendiği için gündeme geldiğini düşünüyor.Yine halkımız , saraydaki iradenin ?kontrolsüz güç ? olmasının Türkiye için kötü bir şey olduğuna inanıyor.Çünkü o makam ve gücün ?Kasımpaşalıllık ?değil bilgelik gerektirdiğini ve asabi ve hissiyata yenilmesinin başımıza iş açacağına inanıyor.
-Ak parti bir sürü yanlışı savunmak zorunda kaldı ve halada devam ediyor.Reza Zarab olayı ,millete küfreden mütahit , Soma , Egemen Bağış ve diğer bakanların aklanması buna karşılık olarak hakimlerin ,polislerin ve gazetecilerin sürekli içeri alınıp tehdit edilmesi toplumu gerdi.
-?The cemaat ? yani hizmet hareketi denen insanlar kim ne derse desin bugüne kadar toplumun içinde kredi ve itibarı olan insanlar. Çoğunluğu itibari ile dindar, mütevazi ve her kesim ile irtibatlı olan bu insanlara karşı topyekün bir imha hareketi yapmak ve onları terörist ilan etmek ve seçimden sonra sürek avı yapılacağını alenen ilan etmek en büyük hata oldu. Bu insanlar şu anda birçok kesimin eşi ,dostu ,kardeşi ,komşusu ,akrabası ve iki yıldır sürekli temcit pilavı gibi tekrarlanan ama ispatlanmayan ithamlarla mağdur ediliyorlar.Topyekün bir kesimi imha etmek ise zulüm olarak algılanıyor. Bu durumda halk ta bu insanlara zulüm ediliyor bu kadar uğraşılmasına rağmen bir şey ortaya çıkmadığına göre, bu iş yolsuzlukların kapatılması için yapılıyor inancı artık genel kabul oldu.
-Sanayi kesimi ,iş adamları ise huzursuz.Ülke mütahitlerin ve lobisinin elinden yönetiliyormuş gibi rant ve arsa üzerinden kazanç la ayakta duruyor.Sanayiciler üretim yapmıyor , dış pazarlar çökmüş ihracat tıkanmış ve içerden içeriye firmalar mevcudu muhafaza derdinde. Parasını arsaya yatırıp bu dönemi geçirmeye bakıyor. Makinasını yenilemiyor , işçi almıyor ve işletmesini büyütmüyor.
-Hane halkında ise kredi kartları , araba kredileri ve ev kredileri yangınları başlamış durumda. Bankalar hem esnafları hem de halkı borçlandırmış durumda ve bu borçlar insanları yavaş yavaş ezmeye başlıyor. Çünkü tek maaşla geçinmek zor ve ağır olmakla birlikte işverenler ve esnaf firene bastığı için iş bulmakta zorlanılıyor. Üzerine birde 2 milyona yaklaşan Suriyeli iş kaynağı eklenince çıkmaz yol oluşturan hükümete fatura çıkarıyor.
-En büyük hataları ise kendilerini dev aynasında görme, kibirleri ve enaniyetlerinin oluşturduğu duvarların arkasında yaşama , halktan kopma , hiçbir hata ve yanlışı kabul etmeme hastalığına yakalanmış olmaları. Adeta memlekette her ne güzellik ve iyilik var ise AK PARTİDEN her ne ters ve yanlış iş varsa paralel yada onların işbirlikçilerinden kaynaklanıyor. Yine aynı şekilde gelecekle ilgili tasavvurların dada onlar olmaz ise ülke batacak mahvolacak perişan olacak , onlar olursa işler daha iyi olacak . ?Başkada seçenek yok mecbursunuz bize oy vermeye ? şeklinde düşünüyorlar ve hissettiriyorlar.
-Cumhurbaşkanının sahalara inmesi ve bunu yaparken tarafsızlık iddia etmesi , tekrar tekrar yapılan açılış komedileri , bu açılışlara harcanan paralar , devletin bütün imkanlarının hükümet tarafından yasalara uygun olmayan şekilde eşitlik ilkesine aykırı olarak kullanılması adeta insanlar için ? hani hak adalet hukuk diyordunuz bu tepe tepe kullanma nedir Allah aşkına! ? denmesine sebep oldu.
Bütün bunların kesiştiği noktada ise geçmişte yaptıklarını tekrar etmekten başka bir şey söylemeyen Ak parti var. Yolsuzluk ve israf ithamlarına ilave olarak ta var olan sermayesi ve hikayesi adına elindeki AB kriterleri ve üyeliği ile yeni anayasa konusunda kaldırıp atan ve bir ?başkanlık ? rüyasına kurban eden AK PARTİ izliyoruz.
Ülkenin hali bu iken Kayserimizde durum ne?
Kayserimiz , her seçimde olduğu gibi bu seçimde de muhtemelen ortalama ülke insanının tepkisini verecek . Geçen seçimde yapılan şaibeli durumlar olmaz ise Ak Parti?de ciddi bir düşüş CHP ve MHP de ise ciddi bir yükseliş göreceğiz. Adaylar açıklanan parti programlarının üzerinde durup ekonomik vaatler ile insanlara ulaşmaya çalışıyor. Mhp den Hasan Ali Kilci ticaret odasındaki kredisi ve iş dünyasına olan yakınlığı ile CHP den Aşkın Genç ise nezaketi , dürüstlüğü ve iş adamı kimliği ile sahada yoğun çalışıyorlar. Kayseri gibi şehirlerde milletvekili adaylarının en az yarısının iş adamı formatında olması gerektiğini düşünüyorum. Böylece sahadan veriler daha doğru ve yorumlar daha sağlıklı olur. Ak Parti?den vekil olan ve iş adamı kökenli olmayan doktor , akademisyen ve bürokrat formasyonlu vekillerin performansı ortada.Mecliste olup da çoğunluğu itibari ile seçimden sonra etrafta görünmeyen , açılıştan açılışa gezmeyi ihmal etmeyip işadamlarını ,sanayiyi , esnafı pas geçen , iş takipçiliği yapan , kendi akrabalarının, gizli ortaklarının , hemşericilik yapıp devlete yerleştirme işleri ile nemalanan vekillerin durumu maalesef acınası bir hal manzarasıdır.
Sonuç olarak seçimlere kediler karışmaz ise (ki bunu söylüyor olmamız bile AK PARTİ adına bir züldür. Müslüman insanların bu şekilde güvenilirliklerine helal getirmiş olmaları ve geçen seçimlerdeki olan sıkıntılar ayrı bir acınası durumdur) bir kehanet sayılmaz ise bir koalisyona doğru gidiyoruz.
Evet, geçen KOSB seçimlerinden öncede söylediğimiz gibi . Değişiklik iyidir. Her insanın ve yiğidin yoğurt yiyişi vardır. Hatalarını görmeyen ve söyleyeni dinlemeyip bildiğini yapan merhamete layık değildir.Sonu belli olan bu hikaye ve macerayı arkamıza yaslanıp izleyecek ve geçen zamana, harcanan fırsatlara acıyacağız.
Evet, geçen KOSB seçimlerinden öncede söylediğimiz gibi . Değişiklik iyidir. Her insanın ve yiğidin yoğurt yiyişi vardır. Hatalarını görmeyen ve söyleyeni dinlemeyip bildiğini yapan merhamete layık değildir.Sonu belli olan bu hikaye ve macerayı arkamıza yaslanıp izleyecek ve geçen zamana, harcanan fırsatlara acıyacağız.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.