|   | 
  • Dr. Metin Koç

    Anne ve Çocuk Arasındaki İlişki Nasıl Olmalı

             Anne ve babalar, hiçbir insan bu dünyaya mutlu ve iyi eğitilmiş bir çocuk kadar önemli bir miras bırakamaz.

                                           T. Scott

     

    Dünyayı ilkin annenin yüzünde görür çocuk. Anne gülüyorsa dünya güzel bir yer gelir çocuğa. Anne kaygılıysa bir şeylerin ters gittiğini düşünür çocuk. Anne mutluysa çocuk da mutludur ve iştahla emer annesini. Anne hüzünlüyse bu hüznü paylaşır çocuk; emmez annesini, iştahı kesilir. 

     

             Çocukluğun ilk günlerinden itibaren anneyle bir bağ kurulur. Bu bağ göbek bağının dünyadaki karşılığıdır aslında. Anne ile kurulan bağ sayesinde çocuk ileride gerekli olacak  güven penceresini oluşturur. Bu pencere onun hayata bakış açısını, olayları değerlendirmesini sağlayacak perspektiftir. 

     

    Anneyle güvenli bir bağ kurarsa çocuk mutludur. Güven içindedir. Dünyaya geldiği için sevinir. “İyi ki gelmişim” der. 

     

    Doğduğunda, nasıl bir yer olduğunu bilmediği için ağladığı dünya, kendisine sevimli gelmeye başlar. 

     

            Anneyle kurduğu bu güvenli ilişki çocuğun ileriki yıllarda karşısına çıkan zorluklarla baş edebilmesine yardımcı olur. Bu güvenli ilişki sayesinde çocuğun özgüveni oluşur, kendini yeterli görür. Bu sayede hayatın ilk yıllarında beyinde oluşan bağlantılar güçlenir. Anne, çocuğun sinyallerine her cevap verdiğinde, onunla oynadığında, gözünün içine bakarak emzirdiğinde çocuğun sinir sisteminin olgunlaşmasını sağlar. Bu yolla prefrontal korteks eksiksiz gelişmiştir. Yine bu sayede bilgileri zihinde tutabilmeyi, duygularını değerlendirebilmeyi ve dürtülerini kontrol etmeyi öğrenir.

     

           Sağlıklı anneler çocuklarına değer verir. Onların önceliklerine önem gösterir ve davranışlarını biçimlendirir. Bedensel duygusal zihinsel yönden çocukların duygularına temas ederler. Bu şekilde çocuklarla iyi dost duygularının oluşmasına imkân verirler. Bir dokunmanın, bir okşamanın, bir tebessümün çocuğun dünyasında neler kattığını bu anneler ve babalar çok daha iyi bilirler. 

     

    Bu noktada emzirmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak yerinde olacaktır. Emzirmenin sağlık açısından faydalarının yanında anne çocuk arasındaki bağı kuvvetlendiren önemli bir eylem olduğu da bir gerçektir. Özellikle çalışan annelerin emzirme sürecinde çocukla birlikte geçirme fırsatı olarak değerlendirmesi ve bu süreyi iki yıla tamamlamaları yerinde olacaktır. 

     

              Çocuk için annesinin kucağı, düştüğünde veya bir korku hissettiğinde koşup gelebileceği bir güven üssüdür. Annesi karşısında olduğu için çocuk hayata “ilk adımını” daima annesine doğru atar. Çocuk bilir ki, “anne” dediğinde koşup gelecek, ona sarılıp öpecek biri vardır. Oynarken bir yeri acıdığında annesine sarılır. Annesinin doktor olmadığını bilir ama o acıya sadece annesinin iyi geleceğini de bilir. 

     

    “Anneler” der Eric Fromm, “Topraktır, çocuğa süt ve bal verirler. Süt; sevginin ilk yönünün, ilgi ve bakımın sembolüdür. Bal, yaşamın tatlılığını, yaşama sevincini, yaşamın verdiği mutluluğu gösterir”.

     

    Bir çocuğun hayatında “anne sevgisi” varsa, bir mutluluk vardır. Yoksa; yaşamın bütün güzelliği yok olur. Bu nedenle bir annenin çocuk üstündeki etkisi ne kadar büyütülürse büyütülsün abartılmış olmayacaktır. 

     

    Sonuç olarak; annenin huzursuzluğu da yaşam sevgisi de bulaşıcıdır. Her iki durumda çocuğun kişiliğini derinden etkileyen değişkenlerdir.

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.