‘Bir çocuğun üç ebeveyni vardır: Annesi, babası ve anne babasının ilişkisi. Üçüncü ebeveyn çok önemlidir.'
Dr. B. Norton
Bağlanmanın çocuk üzerinde ki etkileri:
Çocuğun kişilik gelişimi doğumunun ilk günlerinden itibaren annenin destek ve cesaretlendirmesi ile kuvvetlenir. Baba bu ikiliye anneden biraz sonra, çocuğa değer gösterecek ve yardım etme duygusu uyandıracaktır. Babanın çocuğun çevresine dikkat etmesi ve çocuğa ilgi göstermesi çocukta yeterlik duygusunu geliştirir. Anne babanın kurduğu bu ilk sistem, ilerleyen yıllarda aile içi ilişkinin olumlu gelişmesinin temelini atar. Çocuk bu süreci hisseder ve olumlu deneyim olarak kaydeder. Kişiliğin temeli olan bu sistem zor koşullarda mücadeleyi sağlar.
Yukarıda bahsettiğimiz, çocuğun anne ve babasıyla hayatın ilk yıllarında kurduğu bu bağ “bağlanma” adını alır. Çocuğun, yeni gelmiş olduğu dünyada en yakınına yani annesine bağ kurma davranışı ve annenin bu davranışı gösterdiği ilgi bağlanmayı oluşturur.
Çocuk, doğumdan itibaren çevre ile ilişki kurmak ister. Bu ilişki anneyle ve dokunma yoluyla kurulur. Çocuk ilişki kurma isteğini yalnızlıktan kurtulmak için kullanır. Sağlıklı bir yapı için çevresi ile ilişki kuran çocuk birlikte yaşamayı da deneyimler.
Çocuğun gelişmesinde anne sevgisi diğer vitaminler kadar önemlidir. Çocuk bu sevgiyi ilk günden itibaren anneyle kurduğu bağlanma yoluyla alır. Anneyle kurulan bu bağlanma, yaş ilerledikçe direnç kazanır ve ilerleyen yıllarda kişilik özelliğini dönüşür.
Anneyle kurulan bu ilişki sağlıklı olursa, çocuk kendine güven duyar. Başkalarıyla sağlıklı ilişki kurmayı bu yaşta öğrenir. İlerleyen yıllarda karşılaşacağı sorunları bu bağlanma sayesinde daha kolay çözer.
İlk yıllarda öğrenilen bu bağlanma önemli özellikleri sahiptir. İlişkileri belirleyen bağlanma yöntemi diğer insanlarla benimsemeyi ve onlara yaklaşabilmeyi sağlar. Annenin çocuğa sunduğu bağlanma çocuğun hayatı boyu kullanacağı bir sistemi içerir. Eğer çocuk anneyle güvenli bağlanma geliştirmişse hayat boyu mutlu olmayı başarabilecektir. Zorlukla karşılaştığında da hemen ayağa kalkabilecektir. Bazen de anne ve çocuk, çoğunlukla annenin yaşadıklarından dolayı güvenli bir bağlanma geliştiremezler. Bunun yerine kaygılı ve kaçıngan bağlanma kurarlar. Anneye kaygıyla bağlanan çocuk ya çok sahiplenecek ya da reddedilmekten aşırı derecede kokacaktır.
Çocukta, hayatın ilk günlerinden itibaren annesi tarafından ihtiyaçları karşılandıkça güvenli bir altyapı kurulur. Bu altyapı sayesinde çocuk gelişir ve çevresini keşfeder. Stresli anlarda yine anneye sığınır.
Fakat anne güvenli bir bağlanma sunmamışsa çocuk endişeye kapılır. Annenin korkutan davranışlarının sonucunda ise çocuk karmaşık bir bağlanma geliştirecektir. Kendini sevdiğini söyleyen annenin bu korkutan davranışı çocukta “annem beni sevseydi böyle yapmazdı “dedirecektir.
Güvenli bağlanmayı hedefleyen anneler duygusal olarak her zaman ulaşılabilir olmalıdır. Bununla birlikte çocuğun duygusal ihtiyaçlarına ilgi göstermeli ve bu ihtiyaçlara zamanında cevap vermelidir. Çocuğun zamanında aldığı bu cevap mutlu bir çocukluk yaşamasını sağlayacak ve geleceğe güvenli bir şekilde hazırlanmasının yolunu açacaktır.