Eğitim-Sen İstanbul Şubesi’nde “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek açıklaması yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 3 akademisyen “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan tutuklandı.
Kararda, akademisyenlerin imza attığı bildirinin, PKK yürütme konseyi eş başkanı Bese Hozat’ın açıklamalarına yakınlık gösterdiği belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı vekili İrfan Fidan tarafından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya’nın mahkeme sorgusu sona erdi.
İstanbul 5’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından yaklaşık 5 saat süren ifadeleri alınan akademisyenler suçlamaları reddettiler. Akademisyenlerden Muzaffer Kaya, 10 yıldır üniversitelerde ders verdiğini, kendisine sorulan sorularda bahsi geçen Bese Hozat’ı tanımadığını kaydederek, imzaladığı bildiride devletten bazı taleplerde bulunduklarını söyledi.
Akademisyen Esra Mungan, akademisyenler grubunun 2012 yılında bir barış sürecinin başlaması için kurulduğuna dikkat çektiği ifadesinde, “2015 yılında bir şahsın beyanı doğrultusunda talimat alınarak beyanda bulunduğumuz iddiası zaman olarak çelişkilidir. Bizim beyanlarımız barış sürecinin güçlendirilmesine yöneliktir. Devlet 2013 yılında barış sürecini başlattığında biz bu sürece destek vermek istediğimizi belirtmiştik. 11 Ocak 2016’daki basın toplantımızı yeninde başlayan çatışma sürecinin sonlandırılması için yaptık” dedi.
Şüpheli Kıvan Ersoy da Bese Hozat ismini ifadesi sırasında öğrendiğini, böyle bir talimat almadığını bu yönde de bir hareketi olmadığını söyledi. Ersoy, kendi iradeleri dışında başka kimseden talimat alarak bir şey yapmalarının söz konusu olmadığını, Mimar Sinan Üniversitesinde çalıştığını, tutuklanması halinde yarın ders vereceği öğrencilere karşı sorumluluğunu yerine getiremeyeceğini ifade etti.
"Karara itiraz edeceğiz"
Kararın ardından şüpheli yakınları, bazı akademisyenler ve öğrenciler, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” şeklinde slogan attılar. Şüpheli avukatları yoğun güvenlik önleminin alındığı İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptılar. Avukatlar adına konuşan Meriç Eyüboğlu, hukuki olarak ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Avukat Eyüboğlu, “Müvekkillerimiz ifadelerini verdiler. Biz örnek kararları sunduk. Hukuki gerekçeleri tartıştık. Ancak hukukun kalmadığını bir kez daha gördük. Tabi ki itiraz edeceğiz bu karara. Bunun aslında hukuki dayanağı olmayan bir karar olduğunu yukarıda ifade ettik, buradan da ifade edelim. Müvekkillerimiz, moralleri son derece yerinde gittiler. Müvekkillerimiz ifadelerinde ‘Biz barış için bu metni imzalamıştık, böyle sonuçlar üretebileceğini öngörmemiştik ama maalesef böyle sonuçlarda üretebiliyor. Biz doğru yaptığımızı düşünüyoruz. O metinde yazanları savunmaya devem edeceğiz dediler’ “ şeklinde konuştu.
İfade işlemlerinin tamamlanmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, 3 akademisyenin “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan tutuklanmasına hükmetti.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.