ÜMİT DİNİDİR İSLÂM, KARAMSARLIK YOK
Rabbimizin hem (rahmeti) hem de (gazabı) vardır. Ancak “Rahmeti mi, yoksa gazabı mı fazla?” diye sorulan bir soruya Rabbimiz kendisi cevap vermektedir:
– Rahmetim gazabımı geçmiştir!
Evet, Rabbimizin rahmeti gazabını aşmış ve taşmıştır. Bunu kulunun iyiliğine yazdığı sevapla, kötülüğüne yazdığı günahtan da anlamak mümkündür.
Kul bir iyilik yaparsa sevabını ondan başlatan Rabbimiz, bir kötülük yaparsa günahını birden başlatmakta, böylece rahmetinin gazabını geçtiğini de açıkça ilan etmiş bulunmaktadır. Kur’ân-ı Kerim’de tekrarlanan âyetler de bunu ifade etmektedir:
– Kim bir iyilik yaparsa on sevap yazılır. Kim de bir kötülük işlerse bir günah kaydedilir.
Görülen odur ki, kul bir iyiliğine on sevap aldığına göre ümitsizlik hissine girmemeli, sadece iyiliğini daha da çoğaltmayı hedef almalıdır. Zira bir iyiliğe on sevap yazıldığına göre kurtulması çok mümkündür. Rabbimiz de kulun kurtulmasını istediği içindir ki lehine koymuş hükmünü. Bir hayrına on sevap yazmayı takdir buyurduğunu ilan etmiştir kitabında. Hemen ilave edelim ki bu iyiliğin de zerresi zayi olmadan intikal edecektir mahşerdeki günah sevap terazisine.
Bunu da ilan etmiştir Rabbimiz Zilzal sûresindeki âyetinde:
“Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görecektir. Kim de zerre kadar şer işlerse cezasına uğrayacaktır.” (Zilzal Sûresi, 7-8)
***
Bir gün bu âyetleri okuyan Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) huzurunda sahabeden Ebu Said el Hudri de vardı. Dikkatle dinledikten sonra sordu:
– Ya Resûlallah, bu âyette Rabbimiz işlediğimiz hayrın da şerrin de zerresinin zayi olmayacağını haber veriyor, değil mi?
– Evet, öyledir, buyurunca, feryadı basıyor Ebu Said el Hudri:
– Yandın ey Ebu Said yandın, annen ağlasın hâline…
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) soruyor:
– Seni yakan nedir ey Ebu Said?
– Ya Resûlallah diyor, işlediğim şerrin zerresi dahi zayi olmayacaksa ben nasıl içinden çıkabilir, hesabını verebilirim bunca şerrin?
Efendimiz tebessümle izah ediyor:
– Ey Ebu Said diyor, senin zerresi zayi olmayan sadece şerrin değil ki. Hayır olan işlerinin de zerresi zayi olmadan terazinin sevap tarafına konuyor, böylece bire bir olan günahın karşısında bire on olan sevapların da tartıya giriyor, sevapların daha ağır geleceğinden seni nşallah kurtarıyor. Yeter ki bire on kazandıran iyilik ve hayırlarını daha da çoğalt, lehine olan durumu daha da lehine çevirmekten geri kalma.
Evet, Rabbimizin rahmeti gazabını geçmiştir. Bir iyilik ve hayra on sevap verir, bunun da zerresini zayi etmeden terazisin de tartar, kulunu kurtarır. Yeter ki kul buna rağmen günahını ağır getirecek bir ihmal ve ilgisizliğe yönelmiş olmasın. Hayrı, şerrine galip gelsin.
Bundan dolayı söylenmiştir şu söz:
– Ümit dinidir İslâm, karamsarlığa yer yoktur!
– Çünkü Rabbimizin rahmeti, gazabından çoktur!
Ahmet Şahin, Yaşanmış Örnekleriyle Aradığımız İslam, s. 82- 84
Bir beyit/şiir:
Bayram Ağıdı
İlk defa, bayram sabahı
Öpecek el bulamadım;
Bekledim çağırılmadı
Bir ana sesiyle adım.
Ellerim kaldı havada,
Yandı, kurudu dudağım;
Tanrım dört tarafım boşluk,
Nereye tutunacağım?
Hangi yaşta olursan ol,
Ananın yeri başkadır;
Bütün yakınlar içinde
Onun değeri başkadır.
Dertler, acılar, ağrılar
Yok olur ana koynunda;
Peygamberine sorarsan
Cennetin yolu da onda!
Çocuklar bayram süsünü
Çıkarıp karalar giydi.
O sessiz kurban yağmuru
Gözümden akar gibiydi.
İçim dolu, ellerim boş,
Koştum Zincirlikuyu’ya;
Mezar taşına sarılıp
Bayramlaştım doya doya!
Munis Faik Ozansoy
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.