Ernest Hemingway bu romanı hiç şüphesiz İ.M Kayserispor için yazmadı ama şimdi Kayserispor ve Hikmet Karaman için söylemenin tam zamanı.
Cemil Usta sezonuna usta bir teknik direktör ile başlayan İ.M Kayserispor, ilk altı haftada istediğini alamadı. Üçü kendi sahasında olmak üzere çıktığı altı maçta galibiyetle tanışamayan sarı-kırmızılılar, topladığı üç puanla sondan bir önceki sıraya yerleşti.
Geçtiğimiz sezona iyi başlayan sonrasında çok sert bir düşüş yaşayarak küme düşme hattına kadar gerileyen Kayserispor, Hikmet Karaman’ın gelişiyle birlikte çıkışa geçmiş ve sezonu orta sıralarda bitirmeyi başarmıştı. Geçen sezon gösterdiği performansla, transfer yasağı olan bir takımı uzun süre yenilmezler arasına sokan Hikmet Hoca, hala bu başarısının kredisini yiyor. Maç kazanamadıkça artan stres ‘acaba?’ sorusunu strese dönüştürüyor. Bu stres başta teknik heyet ve futbolcular olmak üzere yönetim ve taraftara da bulaşınca ‘kaçınılmaz sona’ doğru ilerleyiş hız kazanıyor. Bu nedenle bir an önce ne yapıp edip bir maç kazanılmalı ve çıkışa geçilmeli. Eldeki kadro aslında bunu başaracak güçte ancak gerek sakat ve cezalılar, gerekse de yanlış takım tertipleri ve oyuncu değişiklikleri galibiyete giden yollara set çekti. İki hafta önceki hafta Antalya maçında saha kenarında gömleği terden sırıl sıklam olan Hikmet Hoca’yı yaptığı değişiklikler ve oyuna müdahalesi nedeniyle nasıl övmüş isek iki haftadır da tam tersi nedenlerle tenkit ediyoruz. Gidişat teknik adam değişikliğini zorunlu hale getirecek gibi görünüyor.
Sezon başında birçok yeni oyuncuyu kadrosuna katan İstikbal Mobilya Kayserispor’da hiç şüphesiz en çok dikkat çeken futbolcu Brezilyalı Pedro Henrique oldu. Alanya maçında attığı iki gol VAR’a takılan ancak bu maçtaki performansıyla ‘seyirciyi tribüne çekecek adam’ görüntüsü veren Pedro Henrique, böyle düşünenleri yanıltmadı. Topla hızla ve dikine hareket etmesi, kolay adam eksiltmesi, arkaya hızlı sarkması ve kanatlardan top taşıması gibi özellikleriyle ilk altı haftada öne çıkan yegane futbolcu olan sambacı, ilerleyen haftalarda takımın taşıyıcı kolonu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Şu ana kadar iki golü bulunan P. Henrique, bundan sonra da hem atacak hem de attıracak ki takım kendine gelsin. Attıracak deyince kendini attırmayı da ihmal etmemesi klasına hiç yakışmıyor. Durduk yere gördüğü kartlarla 6 maçta 2 kez oyundan atıldı. Bir forvet oyuncusu için çok tehlikeli bir istatistik. Kimse ondan külhanbeylik yapmasını istemiyor, topunu oynasın yeter.
Laf buraya gelmişken takımda disiplin sorunu olduğunu söylemek de abes kaçmaz. Saha içinde oyuncusu gereksiz kartlarla atılıyor, saha kenarında idarecisi, bitmiş maçın sonunda kırmızı kart görüyor. 5’i içeriden 1’i dışarıdan toplam 6 kırmızı kart gören bir takımda disiplinsizlik kadar işlerin iyi gitmediğini ve sinirlerin gergin olduğunu söylemek de abartı olmaz.
Savunmada Poulain ve Abdennour ikilisinin uyumuna kaleci Lung da katılınca savunması daha güven veren bir takım haline gelen sarı-kırmızılılar da orta sahanın daha üretken bir tablo çizmesi gerekiyor. Hücuma çıkışlar da risk alıp ileri gitmek yerine ürkek davranıp geriye dönüşler hem takımın hızını kesiyor hem de seyircinin tepkisini çekiyor. Hollandalı Rienstra bunu zaten dozajında yapıyor. Topu iyi saklıyor, garanti paslarla top kaybını önlüyor, yerinde müdahalelerle rakibin hızını kesiyor ve savunmanın önünde emniyet sübabı görevini yerine getiriyor. Burada asıl sorun ileriye oynaması gereken Mensah’ın bir türlü istenileni verememesi olarak görünüyor. Takımın en pahalı oyuncusundan, hem teknik heyet hem de taraftarlar ederi kadar katkı sağlamasını bekliyor.
Söz oyunculardan açılmışken Artem Kravets’e de değinmeden geçemeyeceğim. Gol vuruşlarını çok beğendiğim Kravets’e takımın çok ihtiyacı var. Sakatlığı nedeniyle sezon başından bu yana forma giyemeyen Ukraynalı’nın bir an önce sahalara dönmesi, gol sıkıntısı çeken Kayserispor’a ilaç gibi gelecektir.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.