|   | 
  • Hakan Çitmen

    Damat Berat Gelirse, Dolar Ne Olur?

     

          İçimden bir ses diyor ki; Dönüşü muhteşem olacak!!!

                Farkındaysanız taşlar yerinden oynamaya başladı. Bir hareketlilik var. Bir şeylerin hazırlığı yapılıyor. Yeni bir değişim geliyor galiba. Kulislerde her şey fısıltıyla konuşuluyor ama, kabine de revizyon ve yönetim kurullarında değişim görünüyor.

                İsimlerin bile konuşuluyor olması, piyasaları hareketlendirmeye yetti. Bundan sonraki süreçte, ismi ya da dedikoduları değil, bizzat kendisini tekrar ekranlarda bir görevin başında görebiliriz. Farklı görev ve makamlar ihtimali konuşulsa da, yerinin ve öneminin çok olduğunu biliyoruz.

                Gelirse ne değişir ne değişmez?

                Geldiğinde bugünden daha iyi olacağının garantisi yok. Varlığındayken başarı-başarısızlık konusunda insanların gözündeki karşılığı ortadadır. Dövizdeki yükseliş, faizdeki oranların artışı, merkez bankasındaki rezervler çok konuşuldu. Halk bu dönemde yaşadığı ekonomik sıkıntıları bizzat yaşadı.  Kriz ve pandemi sürecini iliklerine kadar hissetti. Kimse sesini çıkartmadı, çıkartamadı. İsteseydi de çıkaramazdı zaten. Cılız birkaç aykırı ses ortaya çıktı, çıktığı gibi de ufak bir ses olduğu için ciddiye bile alınmadı.

                Açık dükkanını kaybetmemek için, yılların birikimini satan onlarca insan, farkında işler açılsa bile ekonomik olarak düzelme yıllara mal olacak. Öngörülen en az 5 yıl süre. Toparlanmak öyle kolay olmayacak. İnsanlar kayıplarını çabucak yerine koyamayacak. İşten çıkanların yeniden eski işlerinin başına dönmesi artık daha zor. İşler pandemisiz başladığında zaten cepten yemiş esnaf, daha işlerini yoluna koymadığı gibi büyümek, ilerlemek, canlandırmak için öyle çok bir yatırım işlerine girmeyecek.

                Yanlışa yanlış demedikten sonra hiçbir şey değişmez!

                Sadece adını andıktan sonra doların gidişatı ortadadır. Sorun şahıslara indirgenmiş gibi görünsek de, asıl problem doğru yönetememek. İşin kitabına uygun doğru şekilde yapılması gerekiyordu. Ne kadar can yaksa da, doğru olanı yapmak, gerçek ve anlamlı çözümdür. Yoksa kim gelmiş kim gitmiş önemli değil. Eski tas, eski hamam hesabı aynen devam eder. Herkes idare(görevini geçiştirir) eder.

                Yoksulluğun en acı tablosu ortaya çıktı!

                Damat dönemi, ekonomik buhranın en çok hissedildiği dönem olarak anılacak. İnsanların en mutsuz, en parasız olduğu dönem bu dönem. İnsanların çöpten bu dönemdeki kadar, rızkını aradığı bir dönem olmamıştı. İntihar vakalarının en çok yaşandığı başka bir dönem olmamıştı. İnsanların geleceklerinden beklentisinin, bu kadar az olduğu, umutlarının bu kadar tükendiği bir dönem yaşanmamıştı. Yıl olmuş 2021 "Ekonomi şahlanıyor" dedikleri bir dönemde, Halkı yüzde 45’i açlık sınırının altında yaşıyor. 2002 yılına bakıldığında, krizden çıkıldıktan sonraki süreçte, "Ekonomi krizde" denilirken bile halkın yüzde 25’i açlık sınırının altındaydı. Bu oran neden artıyor, hiç düşündünüz mü?

                Bir ülke düşünün! halkının neredeyse yarısı yurtdışında yaşamak istiyor. Gençlerde bu oran % 76, bu korkunç ötesi bu insanlar ülkenin eğitiminden ve iş imkânlarından umduklarını bulamayan, ülkenin genç ve dinamik gücü… Kendi geleceğini yok etmek demek değil mi?

                Herkes biliyor, Ekonomi iyi yönetilmedi!

                Herkes gördü ki; Damat Berat gidince dolar düştü. 8.50 TL’den rekorların rekorunu gören dolar bir istifa haberi ile nasıl da 7 TL’lere düşebildi. Bu bir rahatlama değil mi? Dövizin düşmesinin, piyasayı rahatlatacağını, tansiyonun düşüreceğini biliyorduk.

                128 Milyar Dolar nerede?

                En yüksek TL karşılığından dolarları kim sattı? Merkez Bankası rezervleri eksi değerlere nasıl ulaştı. 128 Milyar Dolar var olan para gitti, yetmedi üstüne eksi 50 Milyar Dolarlık  eksi hesap oluştu. Bu artmaya da devam edecek anlaşılan! Topla etti mi 180 Milyar dolarcık!!! Eski hâline nasıl dönecek? 180 Milyarı 80 Milyona bölelim. Kişi başına 2.250 Dolar düşer. Her 1 kişi 2.250*7.5 TL= 16.875TL borçlandı. 5 kişilik bir evin borcu 80 Bin TL’yi aştı. Yazık değil mi? Halkı borçlandıra borçlandıra, süründürmedikleri kaldı.

                7 TL’nin altına düştüğünde, kısa süre geçirmesinin ardından yeniden hareketlendi. Dolar 7.50TL’lere geldi. Aradaki satış farkından kaynaklanan kur farkı ile elde edilen kâr kime ve nereye gitti? Piyasada var olan dolarları düşük fiyattan kimler topladı? Farkındayız birileri, çok ciddi döviz topladı!!!

                Önümüzdeki süreçte, Dövizdeki hareketlilik yeniden gündem olacaktır. Döviz kıtlığı ve piyasanın ekonomik olarak canlanabilmesi için, dövizin yükselişi kaçınılmaz görünüyor. Bu da enflasyonun düşüşü değil, yükselişini beraberinde getirecek.

               

                Dolar ne mi olacak?

                Görünen o ki; 7.65 TL seviyesi bir baraj. O sınır aşıldığında, 7.98 TL ilk görülecek dirençlerden birisi, sonrasında ise, 8.12 TL direnci karşımıza çıkacaktır. Merkez Bankasında para yok, savunma hattı zayıfladı. Cephane tükendi. Berat geldiğinde, faiz artırımı değil, faiz indirimi olacağı beklentisi daha yüksek ihtimal. Eee ya döviz ya faiz ikisinden birini tercih edecekler.(Bu teknik beklenti, yatırım tavsiyesi içermez)

                Ülkede bir felaket yaşanırken, konuşunca “felaket tellalı” olabiliriz siz öyle görüyor düşünüyorsunuzdur ama görünün sıkıntıları da söylemeyelim mi? Vatandaşı uyarmayalım mı? Siz uyarıcı olanları dinlemekten neden korkuyorsunuz ki? Biz yanlışa yanlış diyoruz, bu ülkeyi sevmemek olmaz, aksine daha büyük bir fatura ve bedel ödememek için ülkenin geleceğini düşünüyoruz. Halkı, vatandaşın cebini düşünüyoruz, ikaz ediyoruz.

                Daha önceki uyarı ve ikazlarımız, her ne kadar önemsenmese de! biz gaflet ve umursamazlığınızın farkındayız. " Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim? " Zuhruf süresi 5. ayet

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.