Ergenekon davası ile birlikte "darbe karşıtları" ile "darbe yanlıları" arasındaki saflar çok net bir biçimde belirginleşti.
Ama ne yazık ki, "safını belli" edenlerin sayısı makul sayılabilecek bir çoğunluğa erişmiş değil.
Zira Türk halkının büyük bir bölümü hala konjonktüre göre hareket ediyor.
Yani kah o taraftan kah bu taraftan.
Dönem neyi gerektiriyorsa, o şekilde davranıyor.
Bu durumu günümüzde de iyi bir biçimde gözlemleyebiliyoruz.
Bu ülke, geçmişte yaşadığı darbe dönemlerinde akla ziyan gelişmelere şahit oldu.
Darbeciler kamu kurumlarının başına "görevdeki" generalleri atarken, halk da "emekli generallere" sığındı.
Birçok işletme, "emekli bir general bulup" şirketinde "yönetim kurulu üyeliği" sıfatı verdi.
Ve hiçbir iş yapmayan bu generallere her ay "tomar tomar" para ödediler.
Sırf, "aman bize kimse dokunmasın" korkusundan!
Askerden yana olduklarına dair görüntü verecekler ya!
Bırakın özel işletmeleri, sivil toplum kuruluşları ve derneklerde de aynı mantık ortaya çıktı.
Hatta Kayseri bu konuda birkaç adım öne geçerek, 1982 darbesinden sonra bir Kur'an Kursu'nun "yönetim kurulu başkanlığını" emekli bir subaya teslim etti.
Bunlar daha bizim öğrenebildiklerimiz.
Kim bilir daha bilmediğimiz, ortaya çıkmayan neler var neler?
Ne yazık ki benzer gelişmeler 28 Şubat sürecinde de yaşandı.
Emekli olan her general veya subay bir şirkette çok kolay "iş" buldu.
Rica minnet "işe yerleştirildi" demek belki daha doğru olur.
Birçok firma, bazı yerlere "bağış adı altında" rüşvet mi haraç mı adı her ne ise büyük paralar verdiler.
Bu da çok açık bir biçimde gösteriyor ki, milletimiz "duruma göre pozisyon" alıyor.
Sırf "çıkarlarına dokunulmaması" adına demokrasiyi, insan hak ve hürriyetleri, milletin egemenliğini bir tarafa rahatça bırakabiliyor.
Güç kimdeyse onun yanında yer alıyor, onu alkışlıyor.
Peki yukarıda sorduğumuz soruya tekrar dönecek olursak?
Yani "Türkiye'de büyük bir kırılma noktası olarak adlandırılan Ergenekon davasıyla birlikte bu süreç bitti mi?" Sorusuna...
Bu konuda "kısmen bir mesafe alındığını kabul etmekle beraber" hala bazı taşların tam manasıyla yerine oturmadığı çok açık.
Hala milletin bazı korkulan, bazı endişeleri var.
Ya bu süreç bir gün tersine dönerse? Diye düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Kayseri Anadolu Haber