14.03.2014 tarihli Cuma Hutbesi
????? ??????????? ????????? ????????? ??? ??????? ?????? ?????????????? ????????? ????? ?????????? ???????????
???? ????? ??? ???? ???? ???? :???? ????? ??????????? ???????? ?????????? ?????? ???? ????????
DİNİMİZDE ŞEHADET BİLİNCİ
Muhterem Müminler! Müslüman?ın hayatında vatan, din, namus gibi değerlerin önemli bir yeri vardır. Sayısız nimeti beşere bahşeden Allah, insana bu değerleri, rızasını gözeterek korumayı emretmiş, uğrunda ölmeyi ise şehitlik makamı ile ödüllendirmiştir. Şehitlik Yüce Rabbimizin ve Sevgili Peygamberimizin övdüğü ulvi bir makam ve her insana nasip olmayacak kadar büyük bir şereftir.
Allah (c.c.), Kur?an-ı Kerim?de; dünya hayatında iken mallarımız ve canlarımız konusunda imtihana çekileceğimizi haber vermiştir. Mümin, emanet olan bu hayatın sorumluluğunun farkında olarak iman ve salih amellerle hayatı yaşamaya gayret sarf eden kimsedir.
Nitekim bu hususta Kuran-ı Kerimde; ?Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar.?(1) buyrulmaktadır. Efendimiz (s.a.v.) de şehitliğin önemini vurgulayan bir hadisi şeriflerinde ?Ruhum kudret elinde olan Allah?a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmemi, sonra tekrar dirilip savaşarak tekrar öldürülmemi, yine dirilip savaşarak öldürülmemi arzu ederim.?(2) buyurmaktadır. Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Şehitliği gönülden arzu eden bir kimse, şehit olmasa bile sevabına nâil olur."(3) buyurarak tüm müminlere gönülden şehit olma arzusunu taşımalarının ecrini haber vermiştir. Başka bir hadisi şerifinde ise: ?Cennete giren hiç bir kimse, dünya üzerindeki her şey kendisine verilse bile, dünyaya dönmek istemez. Ancak şehit müstesnadır. O, göreceği ikramdan dolayı tekrar dünyaya dönüp on defa daha öldürülmeyi (şehit olmayı) temenni eder" (4) diyerek şehadet şerbetini içmenin, şehitliği tatmanın, ahirette verilen üstün mertebeye kavuşmanın ayrı bir nimet olduğunu ifade etmişlerdir.
Değerli Kardeşlerim! Yüce dinimiz İslam?ın önem verip yücelttiği şehitlik makamı, insanımızın inanç dünyasında, vatan müdafaasında öylesine karşılık bulmuştur ki, ecdadımız bu makama ulaşmayı en büyük ideal olarak görmüş ve bu uğurda da canını vermekten hiç çekinmemiştir. Geçmişe baktığımızda, İstanbul?dan Erzurum?a, Samsun?dan Adana?ya, Edirne?den Mardin?e kadar bu memleketin insanı yan yana, omuz omuza birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları ile düşmana karşı koymuş, kanlarını ve canlarını bu güzel vatan için seve seve vermiştir.
Bugün sahip olduğumuz bu cennet vatanın her karışında kahraman şehit ve gazi atalarımızın kanı, teri ve emeği vardır. Ecdadımızı zaferden zafere koşturan ve onlara tarih sayfalarını kahramanlık destanları ile süsleten, yüce Mevla?nın şehitler için hazırladığı bu makama erişme arzu ve isteğidir. Ecdadımız, Rabbimizin sadece ona inanan müminlere bahşettiği şehitlik mertebesine ulaşmak ve bize de bir yurt bırakmak için, canlarını hiç düşünmeden vererek bu aziz vatanı kurmuş, miras ve emanet olarak bırakmıştır.
Aziz Cemaat! Şanlı tarihimizi birçok zaferle destanlaştıran ecdadımızın muvaffakiyetinin sırrı, milletin yekvücut olmasıdır. ?Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.? ruhunun yaşanmasıdır. Dolayısıyla şu husus iyi bilinmelidir ki, milletimizin bekası, ecdadımızın örnek hayatlarını kendine rehber edinen, şehitlik ve gazilik ruhu kazanmış bir kalbe sahip olan nesiller yetiştirmekle mümkündür. Bunun için geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza Bedir?den Çanakkale?ye kadar, bütün destanlarımızı ve ardındaki ruhu iyi anlatmalı, aziz vatanımızın kıymetini öğretmeliyiz. Çünkü milletin ve vatanın bölünmez bütünlüğü, şehitlik ve gazilik bilincinin diri tutulmasıyla mümkündür. Canlarını vererek bu güzel vatanımızı koruyan, bizlere de miras bırakan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hutbemi şehitlerimizin yüceliğini veciz ifadelerle anlatan milli şairimiz M.Akif ERSOY?un şu mısralarıyla bitiriyorum:
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı,
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı!
DUYURU:
1-Şehitlerimiz için okunan yaklaşık beş bin Hatm-i-Şerifin duası 18 Mart Salı günü İkindi Namazından önce Hunat Caminde yapılacaktır.
2-Müftülüklerimiz tarafından başlatılan Suriyeli muhacir kardeşlerimiz için ?Kardeş Aile Kampanyası? devam etmektedir. Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı Kayseri Şubesince Zekât hesabı açılmıştır. Yardım ve desteklerimizi esirgemeyelim. Daha geniş bilgi için Müftülüklerimize müracaat edilebilir.
Hazırlayan: Mahmut BEKTAŞ Kocasinan ilçe Uzman Vaizi
1- Al-i İmran, 3/169.
2- Buhari, Cihad, 7, Müslim, İmâre, 28.
3- Müslim, İmâre 156.
4- Müslim, İmâre, 156-157.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.