Diyet kelimesi, Yunanca ?diaita? dan türemiş ve dilimize girmiş. Diaita, ?yaşam tarzı? anlamına geliyor. Ama çoğumuzun aklına diyet deyince; yediklerimizi kısıtlamak, aç kalmak, belli yiyecekleri ASLA yiyememek, çoğu besinden mahrum kalmak geliyor. Çoğumuz ?diyet? kelimesini duyunca bile irrite oluyoruz. Şimdi diyet kelimesini yeniden tanımlama zamanı: SAĞLIKLI YAŞAM TARZINI SEÇMEK.
Sağlıklı diyet, her besin öğesinin belirli ölçülerde tüketildiği, kişiye özel sağlıklı bir program anlamına gelir. Diyet planmanın temel amacı, bireyin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine, fizyolojik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına uygun olarak yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamaktır. Bedenin gereksinmesi olan enerji, protein, vitaminler ve minerallerin kaynağı besinler ve içeceklerimizdir. Besinler ve içeceklerimiz içerdikleri besin öğelerinin tür ve miktarları yönünden farklılık gösterir. Çok çeşitli olan besinlerimizin bazıları protein, bazıları vitaminler yönünden zengindirler. Sağlıklı beslenme tüm besin öğelerini içermelidir. Bize düşen sadece bunları gerektiği kadar, yani ilaç etkisinde dozlarda yemektir. Tek tip beslenmemek, yeterli ve düzenli beslenmek sağlıklı diyetin ilkeleri arasındadır. Bu şekilde yiyerek vücudumuz toksinlerden arınır, genlerimiz en iyi şekilde çalışır, hücrelerimiz beslenir. Diyette herhangi bir besin ögesinin yokluğu veya gereksinenin çok altında bulunması, diğerlerinin biyoyararlılığını, metabolizmasını veya gereksinmesini olumsuz etkileyebilir.
Diyet Değil Yaşam Tarzı Olarak Bakın!
Belki bir çok kez diyet yaptınız, kilo verdiniz fazlasıyla geri aldınız. Bu nedenle diyetler sizi korkuttu. O zaman bunu bir yaşam tarzı olarak benimsemenizin zamanı gelmedi mi? Kısa sürede hızlı ve sağlıksız sonuçlar almak yerine yaşam boyu kendinize ve yediklerinize dikkat etmenin tam zamanı! Bir anda alışkanlıklarınızı değiştirmek kolay değil. Psikolojik olarak kendimizi diyet programına yani yaşam boyu sürecek olan SAĞLIKLI YAŞAM TARZINA hazırlamalıyız. Bu süreçte kendinize güvenmeli, motivasyonunuzu hiç bozmamalı, sabırlı ve istekli olmalısınız. Bir süre sonra hedef ağırlığınıza geldiğinizde yeme alışkınlıklarınız tamamen değişmiş olacak ve bu yaşam biçimini bir programa sadık kalmadan da ayarlayabilir duruma gelmiş olacaksınız.
Diyete başladık ama kısa sürede vaz mı geçtik? Peki neden? En önemli neden psikolojik! Gelin birlikte inceleyelim:
?Kilo kaybetme amacının tam olarak bilinmemesi
İster 3 ister 30 kilo verilmek istensin, yeme alışkanlıklarının ve diğer yaşam tarzı alışkanlıklarının da değiştirilmesi gerekebilir. Bize sonuçta ne yararı olduğu konusunda net bir fikre ihtiyacımız vardır. İdeal ağırlığımızla sürdüreceğimiz sağlıklı bir yaşam mı istiyoruz yoksa sadece kilo mu vermek istiyoruz? Önce buna karar verelim. Sağlıklı beslenmenin yaşam tarzı haline gelmesi veya diyetin uzun vadeli olması için, onu ?istemek? gerekir.
?Mükemmel olmaya çalışmak
Diyet uygulayan herkes birçok hata yapar. Hepimizin kötü günleri olabilir. Kaçamaklar artabilir. Fakat bunların hiç biri sonunda başarılı olmayı, kilo vermeyi engellemez. Çünkü hatalardan ders alınır. Ne yazık ki diyet yapan birçok kişi mükemmel olmaya çalışıyor, başarısızlıklarını tolere etmeyi imkânsız görüyor ve suçluluk duygusu altında eziliyor. Çok küçük bir kaçamak (mesela bir hafta sonunda) bile onları eziyor. Esas zararı, suçluluk duygusu veriyor. Alınacak ders şudur: Diyet yaparken mükemmel olmaya çalışılmamalıdır. Onun yerine, hataları kabul edip, hata yapıldığı zaman onu telafi etmeye çalışmalı, zihnin dağılmasına izin verilmemelidir.
?Diyeti 'sihirli bir değnek' gibi görmek
Diğer genel problem, kilo kaybetme hızı ile ilgilidir. Diyet yapan bir çok kişi diyete başlayınca bir mucize (karışımlar, otlar, çaylar..vs) ile hızla kilo kaybetmeyi bekler ve vücudunun bu hıza uymamasına hazır değildir. Bir hafta hiçbir kilo kaybı olmadan geçerse, hevesi kaçar ve ilgisi azalmaya başlar. Vücudumuz zaman zaman, önemli bir enerji kaynağı olarak gördüğü vücut yağının azalmasını istemediği için, erimesiyle hiç ilgilenmez. Sabırsızlığı yenmek ve istikrarlı kilo vermeyi sağlamak için, diyeti sihirli bir değnek olarak görmeyi bırakmak, onun yerine bir yaşam tarzı olarak görmek gerekir.
Diyet yaparken cesaretinizin kırılmaması için tavsiyeler:
_Her gün tartılmak yerine haftada bir gün tartıya çıkın. Kiloyu sık sık kontrol etmek, sadece bizim cesaretimizi kırar ve mutsuz eder.
_Yavaş ve emin adımlarla kilo kaybetmek gerekir. Çünkü yavaş kilo kaybı kalıcıdır. Bir haftada belli bir miktarın üzerinde verilen kilo yağ değil kas veya sudur. Su kaybetmek geçicidir ve bir önemi yoktur. Kas kaybetmek metabolizmayı yavaşlatır ve ileride kilo alma riski doğurur.
_Kendinize gerçekçi bir hedef koyun ve akışına bırakın. Eğer koyduğunuz hedefe gereken sürede ulaşamazsanız, ne olmuş yani? Kaybedecek neyiniz var?
Diyette yapmamamız gerekenler:
_Öğün atlamak
_Uzun süre aç kalmak
_Tek tip beslenmek
_Ekmeği günlük beslenmemizden tamamen çıkartmak
Diyette dikkat etmemiz gerekenler:
_Uyandıktan sonra 1 saat içinde kahvaltı edin, günün en önemli öğünü kahvaltı.
_Günde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün yiyin.
_Su tüketiminizi artırın. Günde en az 10-12 bardak su için.
_Posa tüketiminizi artırın.
_Tuz tüketiminizi 5 gramla sınırlayın.
_Fiziksel aktivitenizi arttırın.
_Günde en az 6-7 saat uyuyun.
Sağlıklı günler dilerim.
Diyetisyen Fatma Hande ASLAN