Piyasalarda kan gövdeyi götürmeye devam ediyor. Dananın kuyruğu koptu.
Günler öncesin haber verdiğimiz “Büyük Çöküş” başladı. Finansal piyasalar, yanıp kavruluyor. Kırmızı vazgeçilmez rengi oldu.
Korona, Bombanın pimini çekti!
Bu çöküş, elbette gelecekti ama bir bahane gerekiyordu. Bahanesi de Covid-19 oldu. Çin’de başlayıp Dünya’ya hızla yayılan virüs, Ülkelerin kabusu oldu. Aşısının olmaması, hızla yayılması, önlenmesinin zorluğu, tedaviye geç cevap vermeler, teşhisin geç konulması bütün bu etkenler bir araya gelince virüsü, canavar yaptı.
Ülkeler karantinalarla aşma yoluna gitti, bazıları biraz rehavetle yaklaştı ciddiye almadı. Ama iş göründüğü gibi değil. 115 Ülke bu virüsün kıskacında. Sanayi üretimleri durdu. Dev firmalar fabrikalarını geçici olarak kapatma kararı aldı. Günlük hayat durma noktasına geldi. Normal alış-verişler bile izinle yapılmaya başladı.
Haliyle tedirgin olan piyasalarda piston aşağı indi. Öyle bir iniş ki; Dünya borsalarında saatler içinde milyarlarca dolarlık satış işlemleri gerçekleşti. Borsa İstanbul, bu süreçte % 25 leri bulan bir değer kaybına maruz kaldı.
Dolar güç topladı!
Dolar kendisinden beklenen hareketi gösterdi. 6.25 TL seviyesi teknik göstergelerde geçildi. İkinci defa denediği bu direnci kırdı geçti. Gerçekleşen her bir geri çekilme doların ileri gitmesi için bir geri adımdı. Düzeltmesi bittikten sonra Yükseliş trendine devam ediyor edecekte.
Dolar gördüğü tepeyi unutmadı. Aylardır devam eden sıkışma patladı, kendini de aştı. Ne kadar sıkıştırılırsa sıkışsın, bunun devam etmesi mümkün değildi zaten. Bu seviyeler, biraz zorlanarak geçse de, formasyon oluştu. Oluşan Çanak hareketi kendine yeni bir hedef seçti.
Elinde dolar bulunanlar için bu zamanlarda al- satlar yaparak kazanç elde edilmesi mümkün değil. Yatırım adı üstünde ‘yatırarak’ olur. Yata yata yükselecek.
Bundan kaçış yok!
Ülkemizin Risk primi yani başka bir deyişle risk sigortası yükseldi. 500 puan seviyelerine yeniden yaklaştı. Bu ülkemizi Dünya’nın en riskli ülkelerinden birisi haline getirdi yeniden.
Yatırımlar azaldı. Dış kaynak gelmiyor var olan da kaçıyor. Yabancı sermaye gelmiyor. Dışarıdan gelecek olan Dolar, Turizm ve ihracattan geliyordu. Artık orada da sıkıntı kendini gösterdi. Çin’den gelen tüm üretim malları gümrüklere takıldı. Yeni siparişler durdu. Beklenen turizm gelirleri de, Ülkemizde Koronavirüsü çıkması da turizm sezonunu şimdiden zora soktu. Rezervasyon iptalleri başladı. Kaldık mı bir başımıza!
Ülkede ki Döviz rezervini artıracak, bize para getirecek tek bir şey kaldı. O da “devalüasyon”. Paranın değer kaybetmesi. Dünya da geçerli akçe, hala Amerikan Doları. Altın bile bir gün içinde yaptığı 50 -100 dolarlık iniş çıkışları ile yatırımcısını korkuttu.Yüreğini hoplattı. Dolarınız olmadan petrol alamazsınız. Dolarınız olmadan İhracat yapamazsınız. Bankalardaki Döviz mevduatları 200 Milyar Dolara dayandı. Tarihi rekor kırdı. Şimdiye kadar ne yaptılarsa, bu dövizleri bozdurmak için halkı ikna edemediler.
Para lazım Para! Hem de hiç olmadığı kadar çok.
Sistem artık kaldırmıyor. Düzen devam etmiyor. Finansal sistem tıkandı. Ekonomiye olan güven kayboldu. O büyülü dönem kapandı. Krizler ülkesi geri döndü. İş ve istihdam yaratma kalmadı. Tırmanan işsizlik, artan memnuniyetsizlik, düşen tüketim her şeyi etkiliyor. Nefes alacak alan kalmadı. Piyasalarda çark dönmüyor artık.
“HEDEF ARTIK 7 TL”
Yapılacak son hamleler yapıldı, atılacak son kurşunlar da atıldı. Markez bankası, daha ne yapsın. Artık çıkmaz sokaktayız. Doların önünü açacaklar. Merkez bankasının yıl sonu tahmini olan 6.45 tl seviyesi lafta kalacak. 6.80 TL ler çok kısa zamanda görülecek. 7 TL mutlaka gelecek, aşıldığında grafiğin üstü boş. Yani açık alan. 7.40 TL seviyesini de belki aynı gün belki de aynı haftasında gösterecekler.
ÖNEMLİ NOT:Burada yer alan senaryo, kendi yorumlarımızı, varsayımlarımızı ve beklentilerimizi yansıtmaktadır. Olacaklar için kesinlikle kehanette bulunmuyoruz.