Türkiye, gerçekten tam bir skandallar ülkesi…
Eşi benzerine Afrika’nın gelişmemiş ülkelerinde bile rastlayamayacağımız olaylar tecelli ediyor. 28 yaşındaki Faruk Fatih Özer isimli bir genç, kurduğu kripto para şirketi üzerinden tam 2 Milyar $ parayı alarak kayıplara karıştı.
Kripto para vurgununu hafife almayın!
Bu olayın zincirleme devam etmesi muhtemel. İnsanlardaki güven kaybı, bu işleri yapan borsaları da zan altında bırakacak. Her bir vatandaşın var olan parasını kısa sürede çekmesine sebep olacaktır. Hiçbir finansal sistem, kısa sürede gerçekleşecek olan para çıkışlarının önüne geçemez. Sistemlerini ya kapatmak ya da sınırlandırmak zorunda kalır. Dijital para borsalarında bankalardaki gibi bir teminat ve parasal güvence istenmediği için yatırımcıların paralarının ve coinlerinin yerinde duracağının garantisi yoktur.
2. Tosuncuk vakası!!!
İnsanların kısa yoldan para kazanma arzularının neticesinde düşülen durum budur. Herkes biraz para kazanınca ağzının suyu aktı. Elindeki varolan olmayan birikimlerini bende kazanayım diye coin işine girdi. Normal borsada işlem yapmayan insanlar, kısa sürede coin borsasının müptelası oldu. Hisse almamış insanlar riskini yönetemeyen, parasını yönetemeyen insanlar borsacı oldu. Ağızlarına çalınan bir parmak bal ile kazandım sandı.
Mağdur sayısı, yaklaşık 400 Bin kişi! Şaka gibi ama değil. Büyük para küçük para fark etmez, adam başı 10 Bin TL yatırım yapılsa; 400.000*10.000=4.000.000.000 TL günlük para hareketi yapar. Bunu aylık hesaplamak için 30 ile çarpın, çıkan paranın büyüklüğü korkunç!!!
Hırsızlara cennet olan memleket!
Nitelikli dolandırıcılıkta çığır açıldı. Bu kadar cesaret biraz fazla değil mi? Dünya’nın neresinde var bu kadar büyük bir vurgun. Hangi ülkede, vatandaşlar bu kadar kolay dolandırılıyor? Nasıl bu noktaya gelinebiliyor? Kanun kimler için var ya da yok! Bu borsaları açmak bakkal açmaktan daha kolay her hâlde! Finansal hareketler takip edilmeli ki, devlet vatandaşına güvence versin. Şirket kurulmadan önce teminat ve yeterlilik ispatlansın ki, mağduriyet oluşmasın. Biz böyle düşünüyoruz ama herkesin “Devlet nerede?” dediği noktadayız. Başımız sıkıştı devleti arıyoruz!
MASAK devreye girdi. Duruma el atıldı. Fakat soruşturmaya gizlilik kararı verildi. Neden? Yüz binlerce insanın mağduriyeti nasıl giderilecek? Kimse bilmiyor. Milyar Dolarlık vurgun herkesin gözü önünde nasıl gerçekleşmiş olabilir? Yurtdışına uçakla nasıl kaçabilmiş, 2. Tosuncuk! Şüpheler bir kişi üzerinde değil! Olmamalı da. Süreç kararlılıkla takip edilmeli! Çünkü bu nitelikli dolandırıcılık bireysel değil, organize olabilir. Hem de beklemediğiniz insanların adı bile dava dosyaların da yer alabilir…
İnsanlar neden kripto yatırımı yapıyor?
Böyle arkası olmayan, güvence veremeyen riskin katmerlisinin olduğu piyasaya insanlar paralarını neden atıyorlar biliyor musunuz? Çünkü insanlar, umutsuz! Mutsuz! Gelecekten beklentileri neredeyse yok! Hayattan bezmiş, işlerinden yılmış, bitip tükenme noktasında aslında… “Bir umut” diye “Köşe dönme hevesi” insanları ateşe uçan kelebekler gibi çekiyor. Sonra o ateş herkesi yakıyor. Bu saatten sonra o yatırılan paralar geri dönmez dönemez zannetmiyorum ki dönsün. Bu olaylar aynı zamanda ülkenin acı gerçeğini bize gösteriyor. İnsanlar hayatlarından ve gelirlerinden o kadar memnuniyetsiz ki; “kendimi nasıl kurtarırım” derdinde.
Sonunu kestiremediği riski bu halk neden alıyor?Bu kadr kolay bal tuzaklarına nasıl düşüyor insanlar? Çünkü gözü kararmış.Her şeyden ve herkesten umudunu kesmiş. Türkiye, gençler başta olmak üzere (çünkü en çok onlar kripto para işlerine daha fazla ilgi gösterdiler.) İşsiz işini beğenmeyen, işinde hak ettiği ücreti alamayanların umutlarını yıkan ülke. Öyle olmasaydı anketlerde yurtdışına gitmek isteyenlerin sayısı % 75’leri bulur muydu? Okumuş, yetişmiş beyinler, dönmemek üzere yurtdışına nasıl gidiyor değil mi? Gençlerin hayali oldu yurtdışına kapak atmak.Biliyor musunuz gençlerin en çok aldığı kitap belki de,KPSS hazırlık kitabı! Bu, umudun ne olduğunun resmidir.
Turbun büyüğü heybede! 128 Milyar Dolar nerede?
Önce reddettiler, sonra “kasada” dediler, sonra inkâr ettiler, sonra “halkta” dediler… dediler de dediler… Sonuç para yok. Nerede bilen yok.Döviz bu yahu!. Yapılan her transfer ve satış işlemi kayıt altında. Merkez bankasının verileri düzgünce incelensin! Satış fiyatlarına, satılan saatin dakikasına varıncaya kadar her şey işlem bilgisinde vardır. Eee para nerede o zaman? Merkez bankasının kayıtlarında para görünmüyor! Yalanlar fır dönüyor. Ne söylenirse söylensin gerçeklikten uzak. Herkes bambaşka konuşuyor. Yalanların herkes farkında!
Türkiye’nin, finansal olarak savunması düşmüştür!
Merkez Bankası’nın kasası dibine kadar sıyrıldı. Kur şoklarına karşı, Türkiye Cumhuriyeti artık savunmasız kalmıştır ve bırakılmıştır. Her türlü iç ve dış finansal saldırıya açıktır. Önümüzdeki süreçte Dolar, Euro ve altında ciddi sıçramalara şahit olabiliriz. Küresel gelişmeler ve dış politika bizi zor durumda bırakacağı gün gibi aşikâr!!!
Son söz: "Eğer hırsızlar yollarda güvende yürüyorlarsa, bunun iki nedeni vardır; Ya rejim büyük hırsızdır veya halk aşırı aptaldır." (Lee Kuan Yew. )