Rahmin iç tabakasına ait hücrelerin vücutta başka bölgelerde özellikle de karın içerisinde görülmesi anlamına gelen endometriozis, kısırlığın da önemli nedenleri arasında sayılıyor.
Ağrılı adet, kanama düzensizlikleri ve ara kanama gibi belirtilerle kendini gösteren endometriozis hastalığı, kadınlarda kısırlık nedenleri arasında yer alıyor. Nedenleri tam olarak bilinemeyen ve kesin tedavisi bulunmayan bu ?muammalarla dolu? hastalığın erken tanısı için, ergenlik döneminden itibaren düzenli kontrollerin yaptırılması önem taşıyor.
Kadın kanserleri alanında çalışmalar yürüten Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özçelik, endometriozis hastalığın kısırlığa kadar neden olabildiğini söyledi.
?Rahmin iç tabakasına ait hücrelere endometriyal hücreler adı veriliyor? diyen Prof. Dr. Bülent Özçelik, şunları söyledi: ?Bu hücrelerin bulunmaları gereken yerin dışında, rahmin kas tabakasında, karın zarı ve yumurtalık gibi bölgelerde görülmesine endometriozis deniyor. Endometriyal hücreler sıklıkla rahim etrafındaki karın zarında ve yumurtalıklarda görülmesine karşın, gözyaşı bezi, akciğer ve bağırsak gibi yapılarda da ortaya çıkması mümkün. Ayrıca, tıp literatürüne bakıldığında, nadir olmakla birlikte, erkek hastalarda görülebileceğine dair bilgiler mevcut.?
Prof. Dr. Bülent Özçelik, 1800?lü yıllardan bu yana bilinen ancak tam tarifi 1900?lerin başında yapılan bu hastalığın asıl nedeni tam olarak bilinmediğini hatırlatarak, ?Çeşitli teoriler ileri sürülüyor. Bunlardan iki tanesi daha genel kabul görüyor. Birine göre, kadınlarda adet kanaması döneminde oluşan ve içinde endometriyal hücrelerin de bulunduğu kanlı materyal, tüpler vasıtasıyla karın içine dökülüyor ve bu dokular karın zarına yerleşiyor. En fazla rağbet gören teori bu ancak tüm hastaları açıklamıyor. Çölemik epitel, kişi daha anne karnında iken oluşan bir döşeyici yapı. Yetişkin çağda da bulunan bu epitel yapının değişimi farklı dokuların ve hücrelerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu doku, hem erkekte hem kadında bulunduğu için, ?çölemik metaplazi? dediğimiz ikinci teori, endometriozisin erkeklerde de görülmesinin en önemli açıklamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.? dedi.
Prof. Dr. Bülent Özçelik, endometriozis, hormonal aktivitenin başlamasıyla birlikte yani ergenlik çağından sonra ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyerek, şunları anlattı: ?Bu nedenle de en sık tespit edildiği dönem, üreme çağı. Köy, kent, doğu, batı farkı olmaksızın görülme oranının ortalama yüzde 15 olduğunu söylemek mümkün. Kısırlık şikâyetiyle bize başvuran hastaların yüzde 20 ile 40?ında görülüyor. Adet döneminin ağrılı geçmesi, kanama düzensizlikleri, ara kanamalar, ağrılı cinsel ilişki ve akıntı gibi belirtileri olabiliyor. Laparoskopiden faydalanılıyor. Göbekten soğuk ışık kaynağı ile girilerek kapalı cerrahi olarak bilinen teknik ile karın içi organlar görsel olarak değerlendiriliyor. Karın içine girildiğinde, özellikle karın zarında, endometriozise ait, ağa benzer, barut yanığı gibi lezyonların görülmesi endometriozis tanısında en önemli basamak. İdeali bu lezyonlardan biyopsi alınarak histopatolojik açıdan mikroskop altında değerlendirilmesi ve tanının doğrulanması. Ancak bu çok gerekli olmayabiliyor. Hastanın şikayetleri ile laparoskopik bulgular örtüşüyorsa tanı rahatlıkla konuyor. Ameliyat olmaksızın, ultrason ya da MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanıyı koymak çok güç. Ancak veriler yüksek oranda şüphelenmemizi sağlayabiliyor.?
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.