|   | 
  • Hakan Çitmen

    Enflasyon, Hard Kapitalizm ve Menfaat Ekonomisi

    Enflasyon nedir?

     

                 İlk başta kitap tanımıyla ifade edelim: “Genel fiyat düzeyinde meydana gelen sürekli artışa enflasyon denir”. Yani tek bir üründe kalıcı veya çok sayıda üründeki geçici fiyat artışı değil; “genel düzeyde istikrarlı artışa enflasyon” denir.

     

                Bazen haberlerde enflasyonun düştü diye duyarız. İşte o yıllık ölçülen enflasyonun düşüşüdür; fiyatlar yine artmıştır fakat daha az artmıştır. Örneğin; Bir futbol karşılaşmasının ilk ayağında 5 gol yiyip ikincisinde yalnızca 3 gol yiyince; ‘enflasyon 2 gol düştü’ diye sevinmektir. Sonuçta yine gol yenilmiş oldu.

     

                Enflasyon aynı zamanda bir vergi toplama aracıdır. Bir başka deyişle “devletin haracı”dır.

     

                Örnekle açıklamak daha uygun olacaktır. Diyelim ki; 1000 TL’ye bir ürün aldınız. Devletin koyduğu vergi oranı % 18. Devletin aldığı vergi bu üründe 1000x%18=180 TL’dir. Ama eğer enflasyonla bu ürüne zam gelirse devletin alacağı vergi artar. % 50 enflasyon yaşadığımızı düşünelim. Ürünün fiyatı 1500 TL oldu mu? evet oldu. KDV oranı kaçtı % 18. Şimdi 1500x%18= 270TL oldu. Devletin alacağı vergi de, 180 TL’den 270 TL’ye çıkmış oldu. Devletin geliri % 50 oranında artmış oldu. Bu para kimden çıktı? Tabi ki de halktan.

     

                Halkı enflasyonla, sistemli olarak fakirleştiriyorlar!

     

                Bir maaş hesabı ile bu fakirleşme nasıl oluyor onu anlatalım. 5.000 TL maaş aldığın varsayalım. Enflasyon %10 olduğu bir yılda 500 TL’ye kadar maaşınıza gelen hiç bir eklenti ZAM değil. 5500 TL olan maaşınız, paranın o zamanki değeridir. Yani başabaş noktanızdır. Eğer enflasyon % 10 iken, size %5 zam yapılırsa, reel getiriniz 250 TL azalacaktır. 250 TL daha az kazanmış, 250 TL az kazanmış ve fakirleşmiş olacaksınız. %10 enflasyon olduğunda doğru olan%10 + ZAM şeklinde olmalıdır. Diğer yapılan hiçbir artış, maaşa zam ve iyileşme değildir.  

               

    Son 1 yılda halkın gider kalemi içinde yer alan bazı ürün ve hizmetlere gelen zam,

    Tren biletine    : %300

    Cep Tel Harcı   : %262

    Yurtdışı Çıkış H: %233

    Köprü Ücreti    : %145

    Alkol ürünleri   : %  50

    Sigara              : %  44

    Elektriğe          : %  40

    Doğalgaza       : %  40

    Enflasyon         : %  11.75 oldu.

               

                Yeni Ekonomi Programı'ndaki hedeflere göre emeklilere yüzde 3,5. memura ise yüzde 4.5 zam yapılacak. Bu durum açıkça fakirleşmek, yoksullaşmaktır. Kontrollü olarak halkın alım gücünün azaltılmasıdır. Emekli ve memur böyleyken, işçi de öğrenci de esnafta aynı süreci mağduriyeti yaşıyor, yaşatılıyor. Etkilenmeyen insan yok, sistemden çıkış yok.

     

                Neden enflasyon düşük, zamlar yüksek?

     

                Çünkü, hard kapitalizm, denilen bir olgu maalesef bizi kendine köle olarak seçti. Bizlerde bütün hayatımızı ona hizmet etmek için yaşıyoruz.

                Kapitalizm, denen sömürü sisteminde her şey ama her şey işçilerin emekçinin emeği sayesinde üretiliyor. Elde edilen kar ise,hep yukarıdakiler tarafından bölüşülüyor. Halka sadece kırıntılar kalıyor. Baksanıza Ekonomi Programı bile fayda etmedi. İnsanı borçlandırmak, krediye mahkum edip geleceğini ipotek etmekten başka bir işe yaramadı.

                Kriz var söylemesi zor olsa da, bir nebze olsun kabul ettiler insafa gelip. Maddi olarak sıkıntılı günler yaşıyoruz. Kimse hayatından memnun değil. Geleceğinden endişe ediyor. İş güvencesi ve kıdem tazminatı kafasında her zaman yer ediyor.

                Ekonomiye güven en dip seviyede! Herkes biliyor rakamlarla oynanıyor.

                Tüm dünyada düşme eğilimindeki enflasyon, TÜİK'in rakamlarla oynamasına rağmen, bu haliyle bile dünyada rekor kırıyor. %11,75 olarak açıklanan enflasyonla Türkiye, şu an Avrupa 1.'si, G20 ülkeleri arasında 2. Sıradadır.

                Ekonomi için güven, olmazsa olmaz. Güveni sağlayamazsanız, yıkarsanız altından kalkamazsınız. Veriler yalan yanlış ölçmekle olduğundan düşük göstermekle sorunlar çözülmüyor. TÜİK sepetindeki 418 ürünün 314’ünün fiyatı arttı. Şaşılır ki, enflasyon artmadı. Aylık enflasyon %0,97, yıllıksa %11,75 gibi komik bir rakam geldi.

     

                 TL ciddi değer kaybetmiş, ama enflasyon artmamış.

               

                2003 başından bugüne enflasyon artışı %417. O günkü 100 TL'nin satın alma gücü bugün sadece 19 TL. Paramız pul olmuş, alım gücü tükenmiş. Türk Liramız artık istikrarsızlık göstergesi olmuş. Dış piyasada işlevini de kaybetmiş, istenmeyen para olmuş. Vay ki vayyy…

     

     

     

                Sistem kurulmuş, Her şey menfaat ekonomisi!

                Kapitalizm ve sistemin tepesindekiler, yoksul insanlara inançları aracılığıyla eldekiyle yetinmeyi aşıladı. Hakkını aramayı ayıpladı, sorgulamamayı öğretti, Kaderine razı olmak en büyük hasletmiş gibi gösterdi.

                Amaç, sömürü sisteminin kesintisiz ve düzenli yürümesiydi. Dahası fakirlik övünülerek anlatılıyor ki, zenginliğe rağbet olmasın, uyanmasın köleler. Biraz da olsa imkan ve gelir sahibi olmayı çirkinleştiriyorlar. Yoksulluğu ve yaşanan adaletsizliği romantik gösterme çabası ile bilinçli olarak insanlara kendilerine inananlara empoze ediyorlar.

                Fakirliği, yoksulluğu övenlerin hayatlarında fakirliğe yer var mı? İçlerinde iyi ve güzel evlere ve arabalara oturmayan binmeyen var mı? O sebeple sorgulamayı, düşünmeyi çirkin gösteriyorlar. İtaati ve biat etmeyi en büyük kalite ve lütuf olarak sunuyorlar. Öldürmeden, sadece nefes alacak kadar bir yaşam sunuyorlar. O da kendilerine hizmet ettirmek için.

                Kapitalist Sistemi kuranların enflasyonu sıfır!

     

                Mahfi Eğilmez Hoca, Değişim Sürecinde Türkiye kitabında der ki; “Ahbab- çavuş kapitalizmi; kapitalizmin serbest piyasa ekonomisinin özelliklerini taşıyor görünen ama aslında hükümete yakınlıkları olanlara özel kurallar uygulayan ekonomik sistemdir. Siyasal yansıması da ahbap- çavuş demokrasisidir”

     

                Ahbap - Çavuş Kapitalizmi, Türkiye’de yıllardır başarı ile uygulanan bir sistemdir. Halka yapılan en büyük kötülüktür. Halkın tamamına ait olan kaynaklar, küresel ve yerel tefecilerin, soyguncuların eline geçer, kurulu düzen sadece bir araçtır.

    Herkes hiyerarşik olarak köledir. Dereceleri vardır. Kimisi paranın, kimisi makamın, kimisi nefsinin kölesi olur. Herkes sitemin üstüne muhtaçtır ve onun kölesidir.

     

                 “Önce muhtaç et, sonra yardım et” et ki; Bu kısır döngü, yıllarca sana hizmet edecek, itaat edecek, biat edecek bir kitleyi var etsin.

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.