Geçen yıl Ermenistan’ın neredeyse tüm büyük şehirlerini eşiyle gezme fırsatı bulan gezgin Buğrahan Uzunca, oradaki gözlemlerini ve bir sohbet sırasında “Karabağ konusunda Azerbaycan haklı” deyince nasıl gözaltına alınarak mağdur edildiğini anlattı.
Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde otostop çekip gezerek sosyal medyada fenomen olan gezgin çiftin erkek üyesi Buğrahan Uzunca, Ermenistan'da, Karabağ konusunda Azerbaycan'a destek çıktığı için yaşadığı mağduriyetini dile getirdi. Geçen yıl kasım ayında Ermenistan’a giden ve 17 gün boyunca Ermenistan’ın pek çok şehrini ziyaret eden gezgin Buğrahan Uzunca, yerli vatandaşların azımsanmayacak bir kısmının Karabağ meselesinde haksız olduklarını düşündüğünü aktardı. Uzunca; olayın halklar nezdinde değil, hükümetler ve devlet politikaları noktasında sorun teşkil ettiğini ifade etti. Yıllarca bir beyaz yakalı olarak yaşamını sürdürdükten sonra gezgin olmaya karar verip eşi Begüm Uzunca ile dünyayı gezmeye başlayan Buğrahan Uzunca, Ermenistan’da ırkçılıkla karşılaştığı; düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınarak gözaltına alındığı bir olaydan da bahsetti. O dönemde bir düşmanlık oluşturmamak adına bu olayı takipçileriyle paylaşmayan Buğrahan Uzunca, günlerdir Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan çatışmaların üzerine, başından geçenleri bugün anlattı.
Karabağ Azerbaycan'ın deyince gözaltına alındı
2019 yılında 17 günlüğüne Ermenistan’a bir ziyarette bulunduklarını anlatan gezgin Buğrahan Uzunca, Ermenistan’ın neredeyse bütün büyük şehirlerini gezme fırsatı yakaladıklarını söyledi. Uzunca, başkent Erivan’da yaşadığı inanılmaz olayı şu şekilde anlattı:
“Biz gittiğimiz ülkelerde yalnızca turistik yerlere gidip, basit geziler yapmak değil de takipçilerimize o ülkelerin değişik yönlerini göstermeyi seviyoruz. Bu sebeple de bir sessiz tiyatro oyunu bulduk ve oraya gittik. Bizim Türkiye’den gezginler olduğumuzu öğrenen oyuncular, oyunun ardından bizimle kahve içmek istediler. 5 kişilerdi; hepsi genç, güzel, pırıl pırıl çocuklardı. Oyun bittikten sonra birlikte kahve içmeye gittik, sohbet ediyoruz. 4 tanesi, Ermeni halkının genelinde olduğu gibi, inanılmaz iyi, misafirperver ve çok arkadaş canlısıydı. Hiçbir sorun yok. Fakat aralarından bir tanesinde sürekli bir sıkıntı var. Belli ki o azınlık kesimden. Sürekli inanılmaz bir milliyetçilik, alttan alttan laf sokma seziyorum. Birkaç defa politika hakkında ne düşündüğümü sorarak denemeler yaptı. Ben de ‘buraya politika konuşmak için gelmedik, boş ver’ falan dedim. Birkaç kez denedi, ondan sonra olayı Karabağ meselesine getirdi ve ‘Karabağ Ermenilerindir’ tarzında açıklamalar yaptı. Ben de dünya üzerindeki hiçbir ülkenin, hatta Ermenistan’ın bile, Dağlık Karabağ Cumhuriyet’ini -Artsah denilen sözde cumhuriyeti- tanımadığını söyledim. Dünya üzerinde hiçbir ülkenin o toprakların, yani Karabağ’ın sahibinin Ermenistan olduğunu kabul etmediğinden ve bu toprakların Azerbaycan’ın hakkı olduğundan bahsettim. Bu meselenin tarihini de araştırdığımı ve Azerbaycan’ın yüzde 100 haklı olduğunu anlatmaya çalıştım. Ben böyle söyleyince birden ayağa kalktı, enteresan sinirli hareketler yaptı. Sohbet esnasında da Ermenistan’a gelmeden bir gün önce Azerbaycan’da olduğumuzu söylemiştik. Böyle olunca iyice garip bir durum oldu. Bir gün önce Azerbaycan’dan gelmişiz, şimdi Ermenistan’da böyle hassas bir konuda bu şekilde konuştuğum zaman o kişi inanılmaz hareketler yaptı, sinirlendi, bir şeyler söyledi ve gitti. Sonra yanında üç tane polisle geldi. Adam, ‘Bu kişi böyle söylüyor, bir gün önce de Azerbaycan’dan gelmiş, bu sanırım bir ajan’ tarzında laflar etti. Öteki arkadaşları da şaşırdı tabii o böyle söyleyince. Yani polisleri bizzat yanına alarak geldi. Öteki arkadaşları ona ‘Sen ne yapıyorsun, ne saçmalıyorsun’ gibi sözlerle karşı çıkmaya çalışsa da adam onları da susturdu ve polisler beni alıp karakola götürdü. İki saat boyunca bir sorgudan geçtim. ‘Neden buraya geldin, neden bir gün önce Azerbaycan’daydın, Karabağ konusunda neden böyle söyledin, sen ajan mısın, sen terörist misin?’ tarzında iki saat sorguya çekildim. Çok gergin bir ortam vardı. Yani şunu söyleyebilirim ki polislerde halktaki o sevecenlik, arkadaşlık yok. Dediğim gibi zaten bu sorun hükümet boyutunda bir sorun. Yoksa halklar birbirini çok seviyor. Şuraya bir Ermeni arkadaşımı getirsem buradaki insanlar da ona kötü davranmayacaktır. Olay polis, kolluk kuvvetleri arasında ve hükümetler boyutunda bir problem. Sonrasında beni adli suçlularla birlikte aynı nezarete koydular. İki saat de orada bekletildim. Mesela yanımda eli yüzü kan içinde olan, adam yaralama suçundan içeri girmiş biri vardı. Nezarette o var, sürekli Ermenice bir şeyler söylüyor anlamıyorum falan derken gerçekten zor dakikalar yaşadım. Daha sonrasında kaldığımız otelin sahibi araya girdi. 2 saat sorgu 2-3 saat de nezaret olmak üzere yaklaşık 4-5 saat geçirdim orada. Ardından nihayet oradan çıkabildim.”
“Ermeni halkı da Karabağ’ın sahibinin Azerbaycan olduğuna inanıyor”
Yaşanan gözaltına alınma olayının ardından otel müdürü ile yolda sohbet etme fırsatı bulduklarını ifade eden Buğrahan Uzunca, “Nezaretten beni almaya gelen otel müdürü ile yolda sohbet etme fırsatımız oldu. Bana dedi ki ‘Laf aramızda ama ben Karabağ’ın kesinlikle Azerbaycan’ın hakkı olduğunu düşünüyorum’. Yani birçok Ermeni vatandaşı kesinlikle kendilerinin orada işgalci olduklarını kabul ediyorlar ve bu konuyu bu şekilde değerlendiriyorlar. Sadece dediğim gibi o yüzde 10-20’lik bir kesim çok milliyetçi ve orası bizim, burası bizim, biz inanılmazız, mükemmeliz tarzında değerlendiriyorlar. Bu şekilde değerlendirmelerinin sebebi de orasının çok fakir ve demokrasi açısından da çok zayıf bir ülke olması. Baştakiler de bunu bu şekilde kullanıyor. Yani halkın gözünü milliyetçilikle kör ederek kendilerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar, ama dediğim gibi Ermeni halkının azımsanmayacak bir kısmı Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu, kendilerinin orada işgalci olduğunu kabul ediyor” diye belirti.
“O dönem bu olayı takipçilerimle paylaşmak istemedim”
O dönemde başından geçen bu olayı takipçileriyle paylaşmak istemediğine değinen Uzunca, “Dediğim gibi orada çok arkadaş canlısı insanlar vardı ve bu olayın bütün Ermenistan’a yayılmasını istemedim. Herkesi öyle zannetmesinler, çok hassas bir konu ve zaten çok fazla bilgi kirliliği var. Bir düşmanlık yaratmamak adına bundan hiç bahsetmedim. Gördüğüm şekilde halkın bize karşı ne kadar sevecen olduğundan bahsettim. Ama anlattığım gibi bu Karabağ konusunda ve Ermenistan halkının gözünü boyayan, onları aptal yerine koyma aracı olarak kullanılan o milliyetçiliğin nelere kadir olduğunu gördük. Öteki arkadaşları durdurmaya çalıştığı halde çocuk bana bu tarz bir harekette bulundu ve polis de gerçekten çok kaba ve saygısızdı diyebilirim” diyerek sözlerine noktaladı.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.