Sevgili dostlarım; hatırlarmısınız bilmiyorum kan ve göz yaşı dolu 2012 yılını noktalarken bütün temennilerimiz yeni gelen yani 2013 yılının öncelikle ülkemiz ve İslam alemi için, daha sonrada tüm dünya insanlarına barış , huzu mutluk getirmesini dileyip kan ve göz yaşının durması için dualar etmiştik Yüce ALLAH?a? Ancak 2013 yılı ?Gelen gideni aratır? ata sözünü kanıtlamak için yırtınırcasına İslam coğrafyalarındaki kan ve göz yaşına yeni halkalar ekleyerek devam ediyor erenler?
Bu senede bir öncekini mumla aratır temposundan bir şey kaybetmeden yürek yangınları ile batırıyor her akşam güneşi? İnsan olanımızın vicdanını sızlatır görüntülerin, sadece gördüklerimiz kadarına dayanması bile zor yarenlerim.
Mevla ademoğluna dayanma gücü veriyor kanaatimce aksi halde katlanılır gibi değil yaşanan vahşet, katliam.
Yanı başımızda, savaştan öte vahşetler varken, sadece okuduğumuz ve hafızamızda canlandırdığımız tarih görüntülerinin yerini şimdilerde izleyiciyi dehşete düşürür endişesi ile korku filmlerinden bile atılan görüntüler bilinç altımıza kazınır hale geldi...
Göz yaşı ve acısı ve dinmeyen çocukları, kana bulanmış, eti kemiğinden sıyrılmış anaların canını canlı canlı çıkartanları ve dahalarını, insan olanın yapamayacağını, vicadanı olanın yapmaması gerekeni şuan Mısır'da görüyoruz erenler...
Hem görüyor, hemde sessiz kalıyoruz...
Bilgisayar oyunu değil o görüntüler Müslüman! Uyan artık bu gaflet uykusundan....
Gerçeğin tam da kendisi o vahşet görüntüleri....
Ve yarenlerim mesele bütün dünyaya servis edilen bu vahşet görüntülerinden sonra bunu oturup tartışma konusu yapmak değil...
Zaten alemlerin efendisinin ?Müslüman müslümanın kardeşidir? dediği bir ümmet olarak bizede bu yakışmaz...
Meselenin özü ve gerçeği; dindirmektir bu acıyı, tez vakitte sarmaktır yaraları...
İbret-i alem için gözlerdeki perdenin kalkmasını ummaya beklemeye ihtiyaç yok ki!
Bu kanlı vahşet !
Tam ortalık duruldu, her şey sütliman diye ne zaman içimizden geçirsek yanı başımızda bir vaka vuku bulmakta...
Ne zaman ortalık yumuşuyor, ilerisi için düğmeye basılıyor o vakit birileri de bundan rahatsızlık oluyor.
Eminim şu sıralar bütün müslümanlar korulu rüyalar görerek uyanıyor yeni günün sabahına.
90'lı yıllarda Irak ? İran, şimdilerde Suriye ? Mısır....
Müslüman coğrafyada katliamlar, ölümler hiç bitip tükenmiyor..
Bu hazin tablo içinde kimlerin tuzu kuru?
Kiml yaraya tuz basıyor, bütün bunuda yüce yaradan biliyor.
Gerçi sosyal medyayı sıkı takip edenler bu soruların cevabını alabiliyor, zira herkes bir birini eleştirip, şikayet ediyor...
Allah cc. inana bir kimse olarak dünya'nın dengesini bozmak için kimler çaba sarf ederese s ilahi adaletin onun yakasını asla bırakmayacağından hiç şüem yok yarenlerim...
Belki bu dünyada yaptığı kötülüğün karşılığını görmeyecek lakin ahirette, ilahi adalet önünde hiç kaçarı olmayacak....
Dostlarım son yaşadıklarımıza bir göz attığımızda ramazan ve bayramı ne kadar hüzün yüklü ve derin bir yeis içinde tamamladığımızı görüp, ramazan ayı boyunca ümmet için dua etmekten kendimizi ailemizi hatırlayamaz hale geldik...
Bize bu hazin tablyu reva görüp, en kutsal, en kıymetli günlerimizi bu denli yeis içine yollayanları Mevla'ya havale edereken yüreklerimizde biriken kin ve nefreti bu kıymeti günler yüzü suyu hürmetine görmezden gelip Islah' diledik o nasipsizler için..
Ancak görünen o ki bize bu karanlık günleri reva gören ler bu sinsi ve tükenmez nefretlerinden asla vaz geçmeyecekler...
Son müslümanıda yer yüzünden yok edene değin devam edeceker bu hain planlarına..
Bütün bu gerçekleri hafızamıza kazıyarak birliğimizi, dirliğimiz hep canlı turtmalıyız müslüman din kardeşim..
Amaçsız ve küçücük nedenlerle başlatıp kan davasına çevirdiğimiz kardeş kavgalarımız bir son verip ele ele, gönül gönü, omuz omuza hayata ve müslümanlara hayatı karartanlara karşı koymalıyız erenler...
Uyanmalıyız bu gaflet uykusundan, çıkrmalıyız kafamızı kumdan...
En kısa zamanda hayattaki yegane rehberimizin efendimizin yolunu girip, onun öğretileri ile yön vermeliyiz hayatlarımıza...
Pireleri deve yapıp, aralara sınırlar çizip ayrılık tohumlarını sulayıp yeşerterek kimlerin ekmeğine yağ sürdüğümüzü görmeliyiz artık...
Bu gaflet uykusundan uyanmalıyız artık müslümanlar...
Kimlerden zarara geldiğini, kimlerin islamiyeti yok etmek için çaba sarf ettiğini aklımızdan çıkarmadan onların mallarını kullanmalaı, onların meclislerine girmemli, onların yaşam tarzlarından uzak kalmalıyız...
Üzerimize sinen bu ölü toprağını silkip yeniden can bulmalıyız ümmet olgusu ile...
?Bana ne! Mısır'dan, Suriye'den, Arakan'dan, Doğu Türkistan'dan, Çeçenya'dan, Moro'dan? deyip zeytin yağı gibi üste çıkarak halledemeyiz sorunlarımızı...
Bu mantalite İslam düşmanlarının ateşimize taşıdaığı odunlara bir yenisinde bizim eklememizden başka bir işe yaramaz müslüman kardeşim...
Gücümüzün yettiğince, imkanlarımız nispetinde ümmeti sıkıntılarını omuzlamak gerekir...
Zaten yüce mevla kaldıramayacağımız yükü sırtımıza sarmaz emn olun...
Elinizden hiçbir şey gelmiyorsa bile en azından Yüce yaradana el açıp, boyun büküp dua edin..
Bunun için sermayeye, paraya pula gerek yok...
Yakarın Mevla'ya ve ezansesini yer yüzünden yok etmemesni isteyin müslümanlar...
Ve son tahilide bırakın bu ?Bananeciliği'
Allah'a emenet olun...
www.kayserihaber.com.tr
www.kayserihaber.com.tr
