İçinde Öğretmenler Günü olan bir haftayı yaşıyoruz. Ama nasıl? Bunu nasıl yaşadığımız önemli. Çevremize bir bakalım, haberleri okuyalım, dinleyelim, izleyelim. Bütün bunları, bir tek kaynaktan değil, farklı bakış açılarına sahip kaynaklardan takip ederek yapalım.
Bir olayı, bir haberi farklı bakış açısına sahip olmayan yüz kaynaktan da okusanız bunu bir kaynaktan okumuş olmak arasında hiçbir fark yoktur. Siz sadece zaman ve emek israfı yapmışsınız demektir. Çünkü o farklı kaynaklar, size, yeni bir bakış açısı sunamamıştır.
Olayları değerlendirirken onları kendi bağlamı içerisinde ele almak gerekir. Öğretmenlik mesleğinin hangi şartlarda yapıldığı, üzerinde durulması gereken bir husus. Meseleyi tam olarak anlamak için örnekler üzerinden gitmek, onlar üzerinden anlam izini sürmek gerekir.
Bundan tam on altı sene öncesine bir yolculuk yapalım. Şener Uğur, sınıf öğretmeniydi ve karlı bir günde bir ağacın altında donarak genç yaşında bu dünyaya veda etti. Şimdi var mı onu hatırlayanınız bilmem yahut hatırlaması gerekenler hatırlamışlar mıdır Şener Öğretmeni? Bilinmez!..
Şener Öğretmen, çok sevdiği mesleğini Balıkesir'in Gönen ilçesine bağlı Kocapınar Köyü'nde icra ediyordu. 2001 yılının 13 Aralık günü de okuluna gitmek, öğrencileriyle buluşmak istemişti. Yola çıktı her taraf bembeyazdı. Kar yolları tutmuş, âdeta bundan ileriye gidemezsiniz demişti. Ama Şener Öğretmen’in okuluna, çocuklarına bir an önce kavuşması, ulaşması gerekiyordu. Hem onları çok sevdiğinden hem de resmi vazifesini aksatmak istemeyişinden.
Şener Öğretmen, henüz hayatının ve mesleğinin baharındaydı; gençti, stajyerdi yani. Yollar karla kaplı olduğu için köye giden minibüs belli bir mesafeden sonra gidemedi, yol açmaya çalışan iş makineleri de “Bizim yolcu almamız yasak.” diyerek onu almamışlardı. Açılan yoldan yürümeye devam eden ancak köye bir kilometre kala geri dönen Köy Hizmetleri iş makineleri sürücülerinden, köye bir kilometre kaldığı bilgisini alınca, bir an önce köye ulaşma umudu bir kat daha artmış, yoluna devam etmişti. Ancak havanın karlı ve soğuk oluşuna gencecik bedeni daha fazla dayanamamış, yoğun tipiden dolayı bir ağacın altına sığınmıştı.
Ertesi gün, okula gelmediğini gören köyün muhtarı, durumu kaymakamlığa bildirmesiyle arama ekibi, bir ağacın altında kıvrılmış vaziyette, Öğretmen Şener Uğur’un cansız bedeni ile karşılaşmıştı. Nice canlar gitmişti ulvî vazifeleri yerine getirmek için. Şener Uğur da şehit öğretmenlerden biridir. Allah rahmet eylesin.
Öğretmenlik, evet, kutsal ve yorucu; fedakârlık gerektiren bir meslek. İşin kutsallığı ve önemi onun toplum ve birey için öneminden kaynaklanıyor. Öğretmenler, geleceğin sahiplerini yetiştiren önemli insanlardır.
Her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de işini iyi yapan, yapmaya çalışanlar olduğu gibi böylesine önemli mesleğin kadrosunu işgal edenler de yok değil. Onlar, bu boş vermişlik ve vurdumduymazlık içerisinde zamanlarını geçirir, maaşlarını alırken onun sınıfına düşen öğrencilere, gerçekten yazıklar oluyor ve olmaktadır da. Onlar, bir neslin geleceğini karartan istikbal katilleridir.
Öğretmenlik mesleğini zor şartlarda ve ölümü pahasına ifa edenler, gerçekten takdire şayan fedakârlıklarda bulunuyorlar. Onlar, vazifelerini hem hayatta iken hem de mesleklerini ifa ederken canlarından olmuş şehitlerdir. Zaten hayatı boyunca vatana, millete, insanlığa hizmet edenler, etmekle nasiplenenler, öldüklerinde de ölümleri ve cansız bedenleriyle de öğretmenlik yapmaya; vatana, millete ve insanlığa çok hayati öneme sahip mesajlar iletmeye, dersler vermeye devam eder. Gerek terör saldırılarında canlarını feda ederek şehit düşen, gerekse çeşitli sebeplerle bu hayata veda eden öğretmenlerimize Allah’tan rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
Öğretmenler günü dolayısıyla yetkililerce, günün anlam ve önemine binaen pek çok mesaj yayınlanacak, demeç verilecek. Dilerim ki yayınlanan mesajlarda ve verilen demeçlerde dile getirilenler “sözde” kalmasın, öğretmenlerin şahıslarında ve hayatlarını etkileyen kararlarda karşılık bulsun. Ve dilerim ki mesleğini aşk derecesinde seven ama onu yapacağı günü iple çekenlerin hasreti en kısa sürede diner ve görevlerine başlarlar.
Şu an statüsü ne olursa olsun, bütün öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun; Allah onlara her daim, sağlık, afiyet, huzur, sabır, öğretme aşk ve şevki versin!..
