|   | 
  • Kiralık Kalem (Satılık Değil Ama)

    GOCUMAN BİR TEHLİKE!

     

    [...yarım şişe mürekkebi beyaz çamaşırlarının üzerine boşalttım. Kuş olup uçsa yetişemezdi. Çamaşırların ve Durmuş’un ne hâle geldiklerini tahmin edebilirsiniz. Yatağıma çay dökmesinin rövanşını almıştım. Durmuş altta kalmaz. İnatçıdır. Buna karşılık ben fark etmeden mutlaka bir şey yapmıştır. Belki de yapmamıştır, bilmiyorum. Fakat şunu iyi biliyorum: O yurt odasında böylesi şakalaşmaların yanı sıra sekiz arkadaş, birbirimizden çok iyi, çok doğru şeyler öğrendik. Dostluğu öğrendik, arkadaşlığı öğrendik, dayanışmayı öğrendik. Dürüstlüğü, kanaati, sabrı öğrendik. İnsan sevgisini, vatan sevgisini, dinimizi öğrendik. Bunlar, fakülte binasındaki kuru sıralarda kolay kolay öğrenilemeyecek şeylerdi.] {“EĞİTİM MEKÂNLARI VE ÖĞRENCİ YURTLARI (3)” başlıklı yazımdan}

     

    “LİSELERE KAYIT” heyecanının yaşandığı, “ÜNİVERSİTE KAYITLARI”nın başlamak üzere olduğu bu süreçte, derim ki: Çocuklarımız için çok büyük bir tehlike kaynağı da arkadaşları ve dâhil oldukları (veya olacakları) “arkadaş grupları”dır!

     

    SOSYAL BİR CANLI OLAN İNSANIN TOPLUMDAN MÜSTAKİL VE MÜCERRED YAŞAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ. BU, BİR BAKIMA MÜMKÜN DE DEĞİLDİR ZATEN. AYNI DURUM, GENÇLER VE ÇOCUKLAR İÇİN DE SÖZ KONUSUDUR. İlkokuldan başlayarak... ister lise ister yüksek öğrenim çağında olsunlar, çocuklarımız arkadaş edinirler. Çoğu zaman da bir arkadaş grubu içinde yer alırlar. Gayet doğaldır. Hattâ buna zemin hazırlanmalı ve teşvik edilmelidirler.

     

    Ancak arkadaş ve arkadaş grubu seçiminde çok ama çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu olgu bir ihtiyaç olduğu, büyük yararlar sağlayabildiği gibi, büyük ve geri dönüşü bulunmayan zararlara da neden olabilmektedir. Yani çocuklarımız, “ARKADAŞINI SÖYLE, KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM.” düsturu çerçevesinde bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidirler. Yetmez! Onlar genç ve tecrübesiz oldukları için biz büyükler, konunun takipçisi de olmalıyız. Çocuklarımıza zehirin tadına bakma fırsatı vermeyecek şekilde müteyakkız olmalıyız. Hele ki teknoloji ve iletişimin bildiğiniz niteliklere ulaştığı çağımızda... YAVRULARIMIZI KAYIT YAPTIRACAĞIMIZ KURUMLARI BELİRLERKEN KONUNUN BU YÖNÜNÜ DE HESAP ETMEK ZORUNDAYIZ.

     

    Arkadaş gruplarının oluşturabildiği tehlike, yeni bir tehlike değildir fakat günümüzde eni, boyu, derinliği çok büyümüştür. Önceden beri görüp durmaktayız; ideolojik ve siyasal renk taşıyanları da dâhil, arkadaş grupları türlü risklerle doludur. Hele kızlı erkekli gruplar, çocuklarımızı kaybetmemize neden olabilmektedir. Bu grupların çoğu, özellikle iletişimin çılgın bir boyut kazandığı günümüzde, çocuklarımızın ahlâken bozulmalarına; kötü yollara sapmalarına; alkol gibi, madde gibi, pornografi gibi türlü bağımlılıkların ağına düşmelerine, cinsel sapkınlıklar göstermelerine zemin hazırlamaktadır. Yaklaşık 50 yıl önce, tâ öğretmenliğe yeni başladığım sıralarda bir bayan öğretmen tanımıştım; evlendiğinde bâkire olmadığı çevresindekiler tarafından biliniyordu. Onun o hâlinin nedeni, üniversite yıllarındayken aralarında bulunduğu kızlı erkekli bir arkadaş grubunda yaşananlar idi.

     

    Ben, konuyla ilgili çok şey biliyorum; çok olumsuz, çok acı örnekler biliyorum... Yaşım 72 ya... 35 yıl eğitimcilik yaptım ya... 3 evlât büyüttüm ya... Büyükşehir çocuğuyum ya... Çocuklarınızı, özellikle başka illerdeki eğitim kurumlarına kayıt yaptırmak durumundaysanız, işin bu tarafını da aklınızda bulundurmanızı, doğru tedbirler araştırmanızı ve sonrasında da sıkı takibi elden bırakmamanızı tavsiye ederim. Saf olma, gafil avlanma lüksünüz yok. HÜSN-Ü ZAN AMA AYNI ZAMANDA DA ADEM-İ İTİMAT!

     

    Değişen ahvâl ve şerâit muvacehesinde bu konu, bugün dünden daha büyük önem arz etmektedir. Öğrenci yapısı, bizim edep normlarımıza göre maalesef olumsuz yönde büyük ölçüde değişmiştir bugün. Öğrenci yurtlarında esen hava da öyle. İletişim imkânlarındaki gelişmeler, çoğunlukla olumsuz yönde kullanılmaktadır. Kötü’ye ve kötülük’e ulaşmak, bir telefon, bir tuş kadar yakın ve çok kolaydır. Şer odakları, daha gelişmiş imkânlarla yavrularımızı bombardımana tutabilmektedirler. Kızlarımızı olduğu gibi erkek evlâtlarımızı da birer su testisine dönüştürmek ve onları su yolunda kırmakla meşguller. Her devirde olduğu gibi bugün de Z Kuşağı’nı özünden kopararak kendilerine benzetme gayreti içindedirler. Dolayısıyla çocuklarımızın, malum şer odaklarınca öğretilen şu şarkıyı söyleme lüksleri olmamalıdır:

     

    Hür doğdum, hür yaşarım; kime ne, kime ne

    Canım nasıl isterse gezer eğlenirim; sana ne, sana ne

    Hesap soramaz bana, kim çıkarsa karşıma

    Kimin ne hakkı var ki karışır hayatıma!

     

     

    Evet, öğrencilerin barındıkları yerler, içinde bulundukları arkadaş grupları, onların kişiliklerinin şekillenmesinde büyük önem arz etmektedir. Bizzat öğrenciler de anne babalar da bunu mutlaka göz önünde bulundurmalıdırlar. İstenir ve aranırsa çok iyi, çok doğru ortamlar bulunabilir. Tabi ön şart; namazda gözünüz varsa ezanda kulağınızın olmasıdır. Gençlerin akıllarından çok duygularının, temayüllerinin komutasında bulundukları delikanlılık dönemlerinde, mutlaka birilerinin onların ellerinden tutması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında anne babalara büyük sorumluluklar, büyük görevler düşmektedir ve çok da dikkatli olmaları gerekmektedir. Ben, şansım da varmış, öğrenciliğim boyunca çok güzel bir ortamın parçası oldum. Şimdi, o yıllardaki kazanımlarımı düşündükçe şükürler ediyorum. Bana o güzel ortamı hazırlayanlara da dua ediyorum.

     

    Bütün dejenarasyona, bütün bozulmaya karşın doğru ve iyi arkadaşlar, güzel ortamlar vardır; arandığında bulunabilmektedir. Bütün öğrencilerimizi Allah her türlü kötülükten ve kötülerin bütün şerlerinden muhafaza etsin. Vesselâm.

     

    (ÖRFÜMÜZE ÂDÂBIMIZA GÖRE) KÖTÜ ARKADAŞ GRUPLARINA DA GENÇLİĞİ DEJENERE EDEREK SOSYAL DÜZENİMİZİ DİNAMİTLEYENLERE DE hayır.

     

    Hayırist, esenlik dolu HAYIRLI günler diler.

     

     

    R. Serdar Özmilli

Kar360.com Kayseri-Trkiye ve Dnya gndemini takip edebileceiniz, nteraktif bir haber sitesidir. Yazlm ve Tasarm hizmeti www.tahamedya.com tarafndan yaplmtr.