Yaz aylarında ultraviyole ışınları kış mevsiminden 3 kat daha fazla olduğunu, bu sebeple ultraviyole ışınlarından korunmak bu mevsimde çok daha önemli bir hale geldiğini ifade eden Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Nilgün İlgün Özali, gözleri zararlı ışınlardan korumanın yollarını anlattı.
Ultraviyole ışınların zararlı etkilerinin yıllar içerisinde kaybolmaksızın birikme özelliğine sahip olduğunu, dolayısıyla ultraviyole ışınlarından korunmaya erken yaşlardan itibaren özen göstermek gerektiğini kaydeden Özali, “Çeşitli dalga boyundaki ışınlar nedeniyle göz için zararlı olan güneş ve ultraviyole ışınlarından UV-A,UV-B ve UV-C, çoğunlukla kornea ve lens tarafından tutuluyor. Saydam tabaka lens, gözün sinir tabakası ve makulada oluşan UV hasarı, kişinin yaşına, bulunduğu ortama ve maruz kalınan ışının miktarına göre değişebiliyor. UV ışınlarının miktarını ise, günün saatleri, bulunulan ülkenin ekvatora olan uzaklığı ve deniz seviyesinden yükseklik faktörleri etkiliyor. Öncelikle gün içerisinde güneş ışınlarının en dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında büyük oranda UV-A ve UV-B ışınlarına maruz kalınıyor. Bu saatler uygun bir koruma olmaksızın dışarı çıkmak için tehlikeli bir zaman dilimini oluşturuyor. Bunun yanı sıra ekvatora yakın olan ülkeler, uzak ülkelere göre daha fazla risk altında bulunuyor. Çünkü atmosferin içini kat etmek için daha kısa mesafeye sahip olan UV ışınları, ekvatora ulaşmadan önce atmosfer tarafından daha az filtrasyondan geçiyor. Son olarak ise deniz seviyesinden yukarıya çıkıldıkça her bin metrede UV ışınları yüzde 8 oranında artış gösteriyor. Bu sebeple bulunulan konum ne kadar yüksekse ışınlara maruz kalma miktarı o kadar artıyor” ifadelerini kullandı.
Özellikle yaz aylarında güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkılmaması ve çocuklara daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Nilgün İlgün Özali, güneş ışınlarının, göz kuruluğu, kaşıntının yanı sıra katarakt, kalıcı körlük gibi ciddi tablolara dahi neden olabileceğini dile getirdi. Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmanın gözdeki kısa vadedeki olumsuz etkilerinin deride oluşan güneş yanıklarına benzediğini belirten Dr. Özali, “Korneada kuruluk, kaşıntı, batma, yanma, ağrı, kanlanma gibi ortaya çıkan şikayetler ilaç tedavisiyle birkaç günde düzelebiliyor. Orta vadede ise konjonktivada kalınlaşma ve göz eti oluşabiliyor. Uzun vadede ortaya çıkan olumsuz etkiler arasında ise makula dejenerasyonu ve katarakt gibi körlükle sonuçlanan iki önemli hastalık bulunuyor. UV ışınları, göz merceğinin içindeki proteinlerde bozulmaya yaparak daha erken yaşta katarakt gelişmesine neden olabiliyor. Aynı şekilde keskin görmeyi sağlayan makuladaki görme hücrelerinde hasara yol açarak dejenerasyona ve kalıcı görme azalmasına yol açabiliyor” diyor. Bu olumsuz etkiler uzun vadede ortaya çıktığından birçok kişi günlük önlem almayı ihmal edebiliyor. Ancak bu hasarlar geliştiğinde kalıcı oldukları ve körlükle sonuçlanabildiklerinin unutulmaması gerekiyor” dedi.
“En etkili iki yöntem şapka ve gözlük”
Zararlı ışınlardan korunmanın en etkili yönteminin şapka ve gözlük olduğunun altını çizen Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Nilgün İlgün Özali, “Gözleri güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumak için şapka takmak ve kaliteli güneş gözlüğü kullanmak en etkili iki yöntem olarak görülüyor. Ultraviyole koruyucu özellikli gözlük camlarının renginin koyuluğunun ışınları süzme yeteneği ile bir ilgisi bulunmuyor. Bu sebeple gözlük camında, rengin açık veya koyu olmasına bakılmaksızın ultraviyole ışınlardan koruyucu özellik taşıması yeterli oluyor. Bunun yanı sıra numaralı saydam gözlük camlarının çoğunda da ultraviyole ışınları süzme özelliği bulunuyor. Polarize camlı güneş gözlükleri ise ultraviyole ışınlardan korumanın yanı sıra ışık parlamalarını da süzerek daha kaliteli bir görüş sağlıyor. Ancak polarize camlarla LCD ekranlara belli bir açıdan bakıldığında ekran görüntüsünün kaybolabileceği, aracında bu tür göstergeleri olan sürücüler tarafından unutulmaması gerekiyor. Ancak lensler sadece kapladıkları kornea tabakası ve gözün iç yapılarını korurken, konjonktiva ve göz kapaklarının ışınlardan etkilenmesine engel olamıyor. Bu sebeple kontakt lens kullanıcılarının da güneş gözlüğü kullanması önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Özali vatandaşları gözlük tercihleri hakkında da uyararak, güneş gözlüğü alırken yeterli koruma için en az yüzde 70-80 miktarında UV ışınları süzen camların seçilmesi gerektiğini, polarize camların rahatsız edici parlama ve yansımaları yüzde 99 oranında ortadan kaldırdığını, yüzde 100 UV korumalı polarize güneş gözlükleri ise gözleri zararlı ışınlardan koruyarak aynı zamanda daha net ve rahat bir görüş sağlayabildiğini de sözlerine ekledi.
YORUMLAR
YORUM YAP!
Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, büyük harf ve kişi ve kurumları rencide edici yorumlar onaylanmamaktadır.