İşler iyi gitmiyor, zorlamanın bir anlamı yok..
Ok yaydan çıkmış, bir kere geri dönme şansı yok..
Israr etmek, laf ebeliği yapmak, göz boyamak, gerçekleri kapatmaz...
İstifa mekanizmasının çöktüğü bir yerde, istifanın kelime anlamın yanlış algılandığı bir yerde, değişim olur mu? Hani oyunun sıkıntıya girdiği anda kenar yönetimi oyuncu değişikliğine gider ya !... Kayserispor'da da istifa olmasa adına değişim denilse, rotasyon denilse, revizyon denilse, olmadı; heykeli dikilse de gönderilse olmaz mı?
Hani devre arasında kadro için yapılacak revizyon, kulüp şeması için yapılsa olmaz mı? Kayserispor' un ekran yüzü değişse, şöyle ağzının içinde dili olsa da üzerine vazife olduğu zaman konuşma gereği duyan profesyonel bir yönetici transfer edilse..
Buradaki arkadaş " Gitmiyorum, gitmem, gönderemezsiniz? diye çarpınsa da gitme kal bu şehirde? diye şarkısından yola çıkarak tersini yapsak ? Git artık bu şehirden? diye beste yapsak olmaz mı? Bu aralar kulağında pamuk vardır duymaz ama biz koro telinde söylesek olmaz mı?
Bu takımın havası bitmiş, Kayserili' nin Kayserispor sevgisi bitmiş...
Bu takımın kanayan yarası yıllardır belli, teşhis belli ama hala duruyoruz...
Hasta, doktora;"Belim" diyor.. .
Doktor ? Elinde sorun yok" diyor..
Belle, eli karıştıran doktorun teşhisi de müdahalesi de kendisinin olsun.
Doktorunu değiştirmek şart bu hastanın...
Tam teşekküllü bir hastanede hastanın kamında makas unutan bir doktorun makası göre göre ameliyat yerini kapatması ne kadar samimi ise; Kayserispor'un yaşam la ölüm arasındaki ince çizgide gidip gelmesine sebepleri bilindiği halde duyarsız kalanlarda benim gözümde o doktordan farksızdır...
Kayserispor' u göz göre göre bu hale getiren arkadaşı gönderin artık..
Bu kulübü yönetenler şayet bu arkadaşı göndermek yerine sahiplenmeyi sürdürürlerse ki öyle görünüyor o zaman bu şehir onları da hiçbir zaman affetmez...
Dünkü maç mı?
Ne maçı kardeşim!
Maçı yorumlayacak zaman mı?
Hasta ölüyor diyoruz siz maç diyorsunuz.. Durun hele...
Kayseri Maç Gazetesi