Süper Ligde son haftalara doğru yaklaşıldıkça hem şampiyonluk yarışında hem de ligde kalma mücadelesinde giderek sular ısınmaya başladı. Ligin ikinci yarısının başlaması ile birlikte çok sürpriz sonuçlar alınmaya başlandı. Örneğin ilk yarıyılı ligin dibinde tamamlamış olan Çaykur Rizespor ikinci yarıya muhteşem bir başlangıç yaptı ve ligin üst sıralarına doğru tırmanmaya başladı. Bunda en büyük etken devre arasında yapmış olduğu transferlerle takımı güçlendirmiş olmaları. Yine aynı şekilde Büyükşehir Belediye Erzurumspor'da son haftalarda puanlar toplamaya başladı. Tam aksi bir gelişme olarak ta ligin ilk yarısının en flaş takımı olan Kasımpaşa'da seri mağlubiyetler alarak alt sıralara doğru gerilemeye başladı. Bunun sebebi sizce Diagne'nin takımdan ayrılmış olması mı? Bence değil. Diagne'nin Galatasaray'da pekte başarılı bir performans sergileyememesi bunu ispatlıyor aslında. Oysa Diagne oynamış olduğu futbol ile Kasımpaşa'da daha verimliydi. Bursaspor ve Göztepe'de ligin ikinci yarısında düşüşe geçen takımlar oldular. Hatta şuan için bu iki takım düşme hattındaki ateşi çok yakından hissediyorlar. Ankaragücü ise mali problemlere rağmen halen kümede kalmak için yoğun bir mücadele sergiliyor. Yaşanan bu savaşta en zayıf halka sanırım Akhisar Belediyespor oldu. Akhisar için artık düştü desek hiçte yalan olmaz bence. Ligin alt sıralarında yaşanan bu yangında buralarda olmasına hiç alışık olmadığımız bir de Fenerbahçe var. Fenerbahçe'de halen kendisini üst sıralara atabilmiş değil. Ancak hem kadro kalitesi hem de büyük takım olmasından dolayı ben Fenerbahçe'nin ligden düşmesi gibi bir büyük sürprizin yaşanabileceğini asla düşünmüyorum.
Gelelim İstikbal Mobilya Kayserispor'a. Takımımız Hikmet Karaman ile süper ligde oynamış olduğu hiçbir maçını kaybetmedi. Hikmet Karaman yönetiminde toplanan puanlarla ligin 24. haftasında 32 puanla 7. sırada yer aldık. Aslında elde edilen bu 32 puan bence başarıdır. Ama bahsettiğimiz gibi bu sene küme düşme puan sınırının çok yukarıda olması şimdilik bize ligde kalmak için yeterli olmayacaktır. Hikmet Karaman göreve başladığında hedefinin plaka yani 38 puan olduğunu söylemişti. Lakin 38 puan ligde kalmak için yeterli olmayabilir. En az 40 puan ve üzerinde ligi tamamlamamız gerektiğini düşünüyorum. Geriye kalan 10 haftada en az 10 puan daha toplamak zorundayız. Kendi sahamızda oynayacağımız bütün maçlardan mutlak suretle galibiyetlerle ayrılmalıyız.
Maalesef İstikbal Mobilya Kayserispor'un transfer yasağı olmasından dolayı takıma takviye yapamamış olması bazı maçlarda kadro sıkıntısı yaşamamıza neden oluyor. Mevcut kadroda oynayan futbolcularımızın kalan maçlarda daha dikkatli olarak hem cezalı duruma düşmemeleri hem de sakatlık yaşamamaları çok önemli. Bu sene uygulamaya konulan VAR sistemi oldukça tartışılır bir hal aldı. Aslında hakemlerin görememiş oldukları pozisyonları yeniden izleyerek doğru kararlar vermelerini amaçlayan bu sistem yine de istenen sonuçları bir türlü veremedi. En son oynadığımız Beşiktaş maçında da bariz bir şekilde Kayserispor'un hakkı yenildi. Şamil'in sayılmayan golünün yanısıra Mensah'a yapılan faul ve Kravest'e Caner'in ceza sahası içinde yaptığı hareket hakem tarafından es geçildi. Pozisyonları izledikleri halde yine de yanlış kararlar vermeleri MHK başkanının ve kurulun istifasına bile neden oldu. Yusuf Namoğlu'nun yerine Sabri Çelik ve ekibinin gelmesi de bence bu durum üzerinde hiçbir değişiklik sağlamadı. Esas sorun VAR sisteminde değil. Bence hakemler yetersiz. Hakemlerin yeteri kadar eğitildiğini düşünmüyorum. Fenerbahçeli futbolcu Soldado'nun küfürden dolayı kırmızı kart görüp aynı durumdaki Galatasaraylı futbolcu Nagatoma'nın kırmızı kart görmemesi bence yaşanan çifte standarttın en bariz örneği. Hakemler yapmış oldukları bu kritik hatalar ile hem takımların hem de ligin kaderini etkilemektedirler.
Son olarak maç 90 dakika değil VAR sisteminden kaynaklanan uzatmalarla birlikte bazen 100 dakikaya kadar çıkabiliyor. Futbolcuların sahaya yansıttıkları enerjiyi daha dikkatli kullanmaları gerekmektedir.
